gizli eşcinsellik çerçevesine oturtulan her tespit gibi içinde gözlem, argüman, örnekleme metodu,
linear anlatım, destekleyici doneler ve anti rol model barındıran bir görüş. dikkat edildiğinde her gizli eşcinsellik emaresi gibi bünyesinde sağlam dayanaklar barındırıyor.
banyo yaptıktan sonra bir erkeği eline saç kurutma makinesiyle hayal edebiliyor musunuz? ne kadar da efeminem bir görüntü öyle değil mi? sorarım size hangi sağlam erkek suyla bu kadar
haşır neşir olduktan, bir nevi vakit kaybettikten sonra alır eline saç kurutma makinesini ve
saçlarını kurutur. maskulen erkek banyoyu amaç değil, araç olarak görür. yıkanarak
televizyonundan, sevdiceğinden ya da o anki uğraşı neyse ondan fedakarlık yapmıştır. eee hal
böyleyken karı gibi saçlarını kurutmak, fön çekmek, ayna karşısında kafasını sağa sola
döndürmek normal bir hareket olamaz.
erkek dediğin suyu kapatır kapatmaz sakince duştan çıkar, yerleri bolca ıslatır, saçlarını havluyla döver gibi bastıra bastıra, sürte sürte, kazıya kazıya, haşince üç dört kere ovalar ve sonra da dal testis hafif ortada banyodan çıkıp giyinmeye gider.
havluyu hemen çıkarmayıp onla birkaç dakika evde gezen erkek gizli eşcinsel. bornoz giyenler ise direkt ibne. ancak burada asıl üzerinde durulması gereken nokta şu: bir erkek asla saçı.kupkuru olarak banyodan çıkmamalı. nemli, hatta ıslak olmalı saç. çünkü erkek doğası gereği yaptıklarının izini görmek ister. boşaldıktan sonra penisin üzerinde ya da çevresinde meni olmayan erkek mi olur lan? usturupluca boşalan. yahut da çiş yaptıktan sonra donuna bir iki damla idrar bulaşmayan. bunlar erkeğe özgü eylemler. kaldı ki maskulen erkek "saç kurutma" gibi özen, ekstralık gerektiren işlerle karı gibi uğraşmaz. sokağa bile çıkacaksa öyle gider, ıslak ıslak, ya da bere takar, şapka değil ama..