yani 2 milyar dolar verip hava savunma sistemi alacağız, buna radar kontrol sistemleri de dahil, ama bunu kapalı tutacağız, tehlike anında aktif edeceğiz.
tehlike anında sen onu nah aktif edersin.
bu açıklama şu demek.
kuyumcu dükkanınız var, alarm sistemi kurduruyorsunuz, ama alarmı kapatıyorsunuz ve diyorsunuz ki; "hırsız girerse alarmı açarım..."
akp'nin yaptığı bu açıklamanın tam karşılığı bu.
millet de bu dolmayı yutuyor iyi mi?
desenize, "bu s400'ler bize girdi, parayı da ödedik ruslara cayamıyoruz, alıp kapalı bir şekilde bekleteceğiz, geçit törenlerinde falan çıkarıp hava atacağız" diye...
edit2: bakın haberleri okurken, alt metinleri de okuyun ve çıkarım yapın. her şey açık açık yazıyor.
g-20 zirvesinde trump ile görüştük, trump bizi övdü vesaire...ama yaptırımlar da olacak bu arada.
şimdi biz s400'ü alıp kapalı tutacağız, ama abd senatosunun yaptırım kararını da trump işleme koymayacak, biz s400'ü açarsak, trump da yaptırım paketini açacak.
açmayacağız demiyor adamlar olm. soğuk savaş dönemlerinde hep açık kalacak diyor. bizim düşmanımız çok. bu da konuşlandırıldığı andan itibaren daima açık kalacak demek oluyor.
Shanahan, Akar’a gönderdiği mektupta, eğer Türkiye S-400 teslimatını kabul ederse, F-35 eğitim programlarının iptal edileceğini, Türkiye’nin F-35’leri alamayacağını ve Türkiye’ye CAATSA yaptırımları uygulanması için Amerika’da güçlü bir irade oluştuğunu ifade etmektedir.
Shanahan’ın şu sözleri ise dikkat çekmektedir; “F-35 gibi platformların güvenliğini tehdit etmesine ek olarak Türkiye’nin S-400 tedariki ulusunuzun Birleşik Devletlerle ve NATO bünyesinde işbirliğini geliştirme ve koruma imkanlarını aksatacak, Türkiye’nin Rusya’ya stratejik ve ekonomik aşırı bağımlılığına yol açacak ve Türkiye’nin savunma sanayi ve iddialı ekonomik kalkınma hedeflerini baltalayacaktır.”
Özetle, Shanahan Türkiye’yi tehdit etmektedir. Shanahan Türkiye’yi, eğer S-400’leri getirirsen F-35’leri alamazsın, ekonomik yaptırımlara maruz kalırsın, sıkıştığında ABD’den ve NATO’dan işbirliği bekleyemezsin, dış ticaretin ve yatırımların sekteye uğrar mesajı vererek tehdit etmektedir.
Bu yaşanılan olaylardan sonra Türkiye, tamam kardeşim ne yapalım bir kere ödedik parayı iade de almıyor adamlar mecbur alacağız ama ABD'ye uygun şekilde kullanacağız, kısaca havaya savrulan bir sürü para ve kullanılmayacak kullanılmasına izin verilmeyecek s400'ler.
Ah güzel ülkem ve ülkemin şark kurnazı vatandaşları (Ülke çıkarı değil de kendi çıkarına yırtınan güruh), yanlış stratejilerle senin paranı havaya savuruyorlar bunu görün artık.
Bu iddia doğruysa artık başımız sıkışınca yetiş Rusya deme şansımız yok.
Adamların güvenip ilk sattığı ülke biziz ve kendi kodumuzu kullanmamıza da razı oldular. Bunun bir üstü s-500 için ortak üretim bile teklif ettiler.
fakat bugün itibariyle Türkiye'de ki haberden sonra belli bir süre s-500 sistemi projesine ortak almama ve yabancı ülkelere üretildikten itibaren bir müddet satmama kararı aldılar.
Hiç alıp depoya kaldırmayız demeyin daha geçen ay Amerikalılara denetim heyeti kurup gelin bakın NATO ve f-35 güvenliği için ortak bir heyetle kontrol edelim diye teklif ettiler.
Ulan f-35'i alıp Ruslara denetletiyor musun ?
Putin bile artık bıktı başı sıkışan her ülkenin yetiş Rusya diyerek işler düzelince Amerika'ya geri dönmesinden. Hatta geçen gün dedi röportajda; biz itfaiyeci değiliz, nerede yangın çıksa gidip söndürelim. Harbiden haklı ulan Rusya düşkünler tekkesi mi?
Sağımlık inekler sütten kesilince kasap tarafından kesileceğini anlayınca kaçıyor Rusya'nın bahçesine imdat diye. Süt verirken neredeydin ulan inek?
Artık pilot krizi, elçi suikastı ve s-400 tavizi, idlib falan derken Ruslar güvenilmez olarak not düşüp üstümüze bir çizik attı.
ileride olurda başımız sıkışırsa Rusya'nın bundan sonra bize karşı alacağı tutumu Bir örnek niteliğinde hikaye ile açıklarsam:
Mahallede bir kız var ve erkek bir kankası var. Erkek kankası arada bir niyeti bozup tecavüz etmeye çalışıyor ve kız sizden yardım istiyor. Siz her defasında kurtarıyorsunuz fakat kız bu dengesiz sapık erkek kankasıyla tekrar barışıyor, sizle muhabbeti bile kesiyor. Tekrar aynı şeyler oluyor, siz kurtarıyorsunuz o barışıyor. Birgün kafanız güzel yine bu kız yetiş diyor fakat siz artık bıkmışsınız ve ; bu akıllanmaz ulan bari bende çakayım da en azından ihtiyacım görülür diyerek grup yapıp önlü, arkalı geçiriyorsunuz bu kıza.