kendimi bildim bileli -artık yaş kaçsa 4, 3, 7 ???- her hafta 4-5 litre içerim bu mereti. sadece artık kalmamış sokak sütü'nü içmem. yalova'da kaynağına yakınken meradan alıp içmişliğimiz de var allaha şükür. sıcak ise şekerli, soğuk ise şekersiz içilmeli. kahve, kakao, bal, yumurta, muz etc. seçenekleri havanın sıcaklığından, ortamdaki muhabbet konusuna kadar çeşitli etmenler tarafından belirlenir. tüm zamanlar, kişisel favorim nesquik'li, soğuk, şekersiz, şişe sek süt'tür. bu karışımın bir şişesini 10 saniyede götürebilirken, toplamda da dört şişeye ulaşabilirim.
hah şimdi bunları niye anlattım? çünkü süt içmemek, sütü aşağılamak bir marifet değildir; cool hiç değildir. sırf süt içiyor olmak insanın dişlerini çürük geçirmez yapmaz. dişler envai çeşit maddeye (acı soslar, asitli içecekler, soğuk/sıcak karışımlar, alkol, tükürük, kusma ile gelen mide asiti vb.)maruz kalmaktadır. sütün yerine tavsiye edilen meyva sularının bazıları bol asitlidir ve dişin anasını ağlatır. fırçalamazsanız, diş ipi ile yakın alaka göstermezseniz dişler çürür gider. ayrıca gençlik dişleri zaten çürümek, yok olmak için vardır.
illa bir karşılaştırma yapmak isteniyor ise bedende bulunmayan yabancı maddelerle hiç teması olmayan kemikler ele alınmalıdır. 30+ yıllık yaşantımda daha hiç kemiğim kırılmadı. bu bilgiye liseden bu yana dönemleri değişik olsa da kafkas halk dansları, basketbol, jogging, aikido, ultimate ile ilgilendiğimi ekliyeyim de evde pamuk kasa içinde yaşadığım sanılmasın.