1.
safsata: gereksiz söz, temelsiz.
şu konuştukların tam bi safsata.
salt: saf, yalnızca, yabancı bir şey karışmamış.
1400 yıl önce yazılmış bı kitabin salt bir şekilde kalabilmesi imkansız.
sansasyonel: çarpıcı.
konuşmam tüm sınıfta sansasyonel bi etki yarattı.
2.
Sarkastik: acitıcı bir şekilde alay eden.
Vatandaşın parasiyla bin liralık kadeh alıp, peygamberin yırtık kazağını örnek göstermek.
Sav: ileri sürülen düşünce.
Dinleri savunurken doğru bir sav ile savunmaya çalışmak mümkün değil.
Seans: oturum.
Acı dolu bu senslara son vermelisin.
3.
Seleksiyon: seçilim.
Camilerin açık olması sayesinde kırana tarafından doğal seleksiyon oluşacağı bir realite.
Sempozyum: bilimsel ağırlıklı toplantı.
Sempozyuma davet edildim.
Semptom: bulgu, belirti.
Covid 19 semptomları arasında ateş bulunmakta.
4.
Senkron: aynı şekilde, eş zamanli
X yalani, çağ ile senkronize bir şekilde hareket etmemizi engelliyor.
Sentez: birlestirme.
Senin düşüncen ile x yalanını sentezlemek ilginç olurdu.
Serzeniş: yakinma.
Akpnin x yalanıyla yola devam etmesinin tam bı saçmalık olduğunu söyleyerek serzenişte bulundu.
5.
Sığ: yeterli olmayan, yüzeyde kalan.
X yalanı sadece ve sadece sığ ahlakı saglayabilir.
Sinerji: birliktelik, gorevdaslik.
Sınıf ile güzel bi sinerji yakaladığımız düşünüyorum.
Skala: gösterge çizelgesi.
Bu konuyu geniş bı skalada degerlendirmelisin.
6.
Son tahlilde: sonuç olarak.
Son tahlilde xlerin saçmalık olduğu bir realite.
7.
Spekulatif: yanıltıcı, saptırıcı.
Xleri ancak ve ancak spukalatif haberler, bilgiler ile savunabilirsin.
Spesifik: bir karaktere özgü olan.
Dinleri eleştirebilmek icin daha spesifik bakmalısın.
Spontane: anlik, kendiliğinden.
Karşılaşmamız spontane olarak gerçekleşti.
8.
Stabil: sabit.
Daha stabil olmalısın her duruma heyecanlanma kalksın.
Stabilize: kararlı.
Berat Albayrak in istifa(!) Etmesiyle dolar stabilize hale geldi.
Statüko: süregelen duzenin, korunmasi durumu.
Dinler kapitalist statükonun korunmasını amaçlar.
9.
Suistimal: yetkiyi kötüye kullanma.
Dinler insanların saf duygularını suistimal eder.
Subjektif: öznel.
Dinlere subjektif değil de objektif bakmayı basarabilirsen o zaman doğruyu bulursun
Sübvanse: para yardımı yapmak, desteklemek.
Türkiye'de Covid sebebiyle birçok iş yerinin sorun yaşadığını gören hükümet, Tunus'a 5 milyon dolar sübvanse etme kararı aldı.
10.
Suje
Şayet: eğer.
Şayet bu konuda böyle düşünürsen sonuçlarına katlanirsin
Sürünceme: boş yere uğradığı gecikmelerin tümü.
Artık siyasal islam'ın sorunları sürüncemede bırakmasına izin vermemeliyiz.