sınav başlamıştı ve ben de sayısal öğrencisi olduğumdan mütevellit mat2 bölümüne başlamıştım. fakat 10 dakika sonra sınav gözetmeni duyuru yapmış ve herkesin motivasyonunun içine etmişti:
-arkadaşlar kitapçıkları yanlış dağıtmışız kusura bakmayın şimdi toplanacak ve yeniden dağıtılacak.
-Alo
Karşıdaki ses: oğlum sen ne z... vıdı vıdı... ha?
-Lan tamam gelicem sınavdayım.
K. s.:Lan bırak eğer gelme... vıdı vıdı... tamam mı?
-Tamam hoca istiyor(gülüşmeler)
K.s.:Beni mi?
-Lan seni niye istesin, telefonu istiyor. Hadi görüşürüz.
Hoca telefonu rehin alır ve ''oğlum dönem sonunda alırsın telefonu der''
-Önemli değil hocam zaten arayan dingilindi. Telefonu getir diyor.
Hocanın sınavda kitap çıkartılmasına kızmasına rağmen 0 vermemesi, kitabı almakla yetinmesi. sonuç olarak her öğrencinin sıra altında aynı kitaptan 6 tane bulundurması, sınav sonunda öğretmen masasının üzerinde 62 tane milli güvenlik kitabı olması.
hocanın sıranın altındaki kitabı aldıktan sonra utanmadan arka sıradaki arkadaş kopya çekerken kitabını almak, sınava devam etmek, arkadaşın 45 alırken 90 almak.
almanca yazılısı.
- kız esra sana diyorum niye bakmıyosun?
hoca:
- ne oluyo orada?
- hocam ama bişey soruyorum söylemiyor!
hoca:
- kızım bari kopya çekiyosun kitabına uydur!
öss de salon görevlisi öğretmenlerden biri zaman bitti kalemleri bırakın duyurusunu yaptığı sırada siz daha cevap anahtırında 1 baloncuk bile işaretlememişseniz gerçekten dumura uğruyorsunuz. ama benim saatime göre daha 5 dakika var nasıl olur diyorsunuz. genç ve gıcık olan kötü kalpli salon görevlisi sınavı senin saatine göre başlatmadık diyor küfür edercesine. ama hemen sonra biraz daha yaşlıca olan salon görevlisi yanınıza geliyor 1-2 dakika süre veriyorum diye kulağına fısıldıyor, artık o 1-2 dakika içinde ne kadar baloncuk karalayabilirsen karala. saniyede 5 baloncuk karalama hızına ulaştığınızda ulan acaba kaydırma yapmışmıyımdır diye düşünüyorsunuz. sınav sonuçları açıklandığında uludağ kamu yönetimini kazandığınızı öğreniyor, 4 yıl okuyup mezun olduktan sonra diplomanızı verdiklerinde hayatınızı değiştiren o 1-2 dakikayı ve o yufka yürekli diğerine göre biraz daha yaşlıca olan salon görevlisini hatırlayıp tekrar dumura uğruyorsunuz.
çözümü 1 sayfa süren diferansiyel denklem sorusunu kontrol ederken bir hata yapıldığını anlayıp, saate baktıktan sonra 5 dk. kaldığını farkedip, boş cevaptansa hatalı cevap iyidir mantalitesiyle sınav kağıdını teslim etmek.
meşhur bir elektroteknik bütünlemesi esnasında, 3. katta bulunan dersliğe, fakültenin demirbaşlarından olan bir köpeğin girmesi. usulca sınıfın en arkasına kadar ilerlemesi ve arkada kendisini ilk defa gördüğümüz kelli felli bir ağabeyimizin kendiyle iç hesaplaşması. köpeğe eğilir ve derki ulu dartanyan "sende mi alttan alıyorsun gardaş"
heyecan yaratmasından dolayı,kişinin çalısmsına rağmen sınav sorularını gördükten sonra 'sıçtık' demesı ve sınav sonrası arkadaslarının 'nasıl geçti' sorusuna 'çalıştığım yerden çıkmadı' demesi gercekten dumura uğramıs bır ogrencının cevabıdır.dumur durumu,açıklanması zor bir hadisedir.
bir keresinde de lisede din sınavı olurken sıra arkadaşımın kitabı açıp kopya girişiminde bulunması, daha sonra hocanın geldiğini görüp kitabı benim kucağıma atması ve benim kitabın üstüne oturmak zorunda kalmam yeterince dumurdu.**
kopya çekeceğiniz kağıdı yere düşürmek, hocanın defalarca üstüne basarak geçip gitmesi. eğer kopya çektiğiniz kaynak kitapsa yere düşünce çıkardığı sesi anlatmama gerek yok.
sınavda arkaya oturan minyon hocanın çıktığını sanıp vücudunun çeşitli yerlerine sakladığı kopyaları bir bir çıkarıp sonra da hocanın gazabına uğramak *