Sene 92. ilkokul bire gidiyorum. Köyümüz Doğu Karadeniz'in en ücra dağ köylerinden. Haliyle gündelik hayatta akla gelen herşey tahtadan.
Ben de bu tahtadan dünyanın içinde okul çıkışı koşa koşa dedemin ufak atölyesine gidiyor kendime hayalimdeki oyuncakları yapıyorum.
Neler yapmıyorum ki, tahtadan kamyonlar, inek, koyun gibi hayvanlar, yöresel mimariye uygun evler. Neredeyse akla gelen herşeyi.
işte bu çalışmalarım sırasında keseri sol elimin başparmağına vurdum. Hatırladığım tek şey başparmağımın sallandığıydı, kemiğe kadar işlemişti keser, bir parça et tutuyordu parmağı.
Hemen kan boşanan parmağımı öbür elimle sıkıca tutarak dedemin yanına koştum. Dedem okkalı bir tokat patlattı önce sonra traktörle köyün sınıkçısına gittik bir telaş.
Sınıkçı zayıf çukur gözlü bir adam, kimleri kimleri iyi etmemiş ki, ayağına tomruk düşenler, bacağını motorlu testereyle kesenler, kolunu şerit testereye kaptıranlar, hepsini sakat kalmaktan kurtarmış köylük yerde.
Önce bir çubuğa çaput sarıp dişlerimin arasına koydu Canın yanacak şimdi çok acırsa ısır diye sonra Gazyağıyla kurumuş kanı temizledi lüks ışığı altında.
işte o an sanki kalbimi çektiler derimin altından önce omuzumdan sonra dirseğimden en sonunda da kesik yerden çıktı kalbim.
Biraz sonra yaşayacağım acılar yanında bu hiç birşeymiş oysa.
Eğri bir iğneyi ispirtoya batırıp yaktı. Bu iğneye bildiğin dikiş ipini geçirip kesilen yeri dikti. Daha sonra iki elinin parmak uçlarıyla minik başparmağımı eğip büküp kemik uçlarını birbirine hizaladı. işte bu an kırık kemiğin birbirine sürttüğünü hissettim. Gözlerimden yaş boşandı.
Daha sonra parmağımın etrafına bir merhem sürdü. Kendi tarifine göre yabani kuşların yumurtası, meşe külü, tereyağı bir de çam ağacının reçinesi varmış bu merhemde. işte o merhem kuruyunca taş gibi oldu.
Parmağın şişerse, kararırsa hemen, birşey olmazsa bir hafta sonra gel dedi sınıkçı. Allahtan birşey olmadı bir hafta sonra koltuğumun altında bir hediye tavukla kendim gittim sınıkçıya.
Bu ilkel alçıyı söküp yaranın kabuklarını temizledi. Kesik yeri parmak uçlarıyla muayene edip birşeyler okudu daha sonra aynı merhemi bu sefer biraz daha ince sürdü. Atlatmışsın, haftaya bir daha gel dedi.
Ertesi hafta bir daha gittim aynı şeyleri tekrar yaptı.
Bu olayın üstünden 20 yıldan fazla geçti. Şu an parmağımda enlice bir yara izinden başka kesildiğine dair en ufak bir belirti yok. Sağlam parmağım gibi kullanabiliyorum.