yolda ipod ile yürüyen uzun saçlı ve uzun boylu yakışıklı adam karizmasına benzer, aslında ikisi arasında pek bir bağlantı oluşmasa da bir başkadır salam koyan çocuğun karizması ikokulda.
herkes o leş gibi kokan haşlanmış yumurtaları, bakkaldan alınan en ucuz keçi peynirini, marmarabirliğin zeytinlerinin yanında leblebi gibi kalan küçük zeytinler ve hormonlu domatesleri koyarken, salam koymanın ve o salam kokusunu sınıfa özenle yaymanın hissi bambaşkadır aziz kardeşlerim. can çektikçe çeker, o salam gırtlaktan her geçtiğinde domates yiyen çocukların pipilerinde hafif kıpırdamalar olur. canları çektiği için bir parça da onlara verirsiniz sonra, paylaşmayı öğrenir küçük bedenler bu yaşlarda.
işte böyle azizim, ben hep salam, jambon, pastırma gibi şeyler koyardım beslenmeme. hatta bir keresinde pirzola koymuştum da o ne diye soran hayatında hiç pirzola yememiş 100. çocuğa bir tanesini hediye etmiştim, ne günlerdi be?
