bir yalandı,
yaşama zehri katık eyleyen..
bir dolandı
ayağına, üzüldü yalan söyleyen..
bir falandı, bir filandı,
yaşamı hep katleyleyen..
bir duaydı,
şu yüzüme gül eyleyen..
bir canandı,
şu yüzümden gülü fitileyen..
kaybolmaya yüz tutmuş bir ikondu o,
yalnızlığını gizlemek için,
kahkaların ardına saklanırdı.
güneş gözlüğü, gözyaşlarını saklardı.
en asil duygu ağlamaktı oysa
bunun neresi ayıp?
yüzündeki boyalar akarken,
içinde fırtınalar kopardı
ama o gurur denen illet...
hayatla saklambaç oynayan,
ve her zaman ebe olan
yaramaz bir çocuktu.
hiç bir zaman saklanamadı
hep arayan oldu.
sorma dedim
değmesin ellerimiz
sorma sebebini
gülmesin artık bu bahar
yalvararak gelme yanıma
duyma sesimi
gün ışır belki
çehren aydınlanır yine
o güzel silüetin silinip
simsiyah gözlerin ortaya çıkar
ve ben olur da onları görürüm diye
sımsıkı yumdum gözlerimi..
kör ettim benliğimi
şifreledim kimliğimi
düşünme şimdi
düşünmeden yaşa hadi
ya da yap 'yaşar gibi'
bir spesifik yürekti
bize şiirler yazdıran..
kaypana diyip diyip
milleti meraka gark eden.
ama ben önce kendime
bakmalıyım bence..
gark etmek ne lan, gark etmek ne...
bir masaldı
bizi böyle birleştiren
ve sen defolup giderken
gökyüzüne bile bakmadan
bulutların hüznüne kulak asmadan
yatağın altındaki valize inat
'hadi gel de şuraya bir halat at'
bile demeden
sessizce...
gittin işte. *
seni şimdi görsem...
3 yaşındaki beyni yıkanmış
atatürk düşmanı kız kadar serin
şehvetli hatunun ayağına
nutella sürüp yalamak gibi derin
ve akabinde
expensive pahalı ise pensive halı demektir aşk
olsa da yesek denilen en güzel yiyecek
tabi ki kokoreçtir.
çılgın bir kadındı,
kırmızı rujlu dudakları vardı,
aynaları öper, hayata renk katardı,
kulağında boncuklu bir küpesi
yanında gezdirdiği peygamber devesi
bir de yalandan gülümsemesi
hepsini toplasan bir adriana lima etmemesi
boş ver...
harbi sapık adammış
iki gözü iki çeşme
gurbet elde bir hal gelir başına
aman demedi deme
bir bardak aldım kendime
kupa mı desem bilemedim
her neyse
kokoreç...
olsa da yesek
tını bizim kanımızdadır
mani bizim şanımızdadır.
vatan uğruna ölenlerin
canı bizim canımızdadır.
sen gene de girme havaya
bilirim sebep hep artımızdadır..
bir baK ARA ARA
ARTILARIN ALTALTA MIDIR?
BiR DÜŞÜN BAKAM BEN OLMASAM
ŞiiRLERiN KiMSENiN UMRUNDA MIDIR?
şiir yazdım sözlüğe
selam söyle o yare
kaypana nedir çok emin değilim
sürrealist havamda hiç değilim
aşk hesap kitap yapmak değilmiş
yine de bi hesapladım azar azar
sonuç beni yanıltmadı 40 yapar.
ey benim sevgili yazar'ım!
yazar durur yazdıkça yazarım..
alınmak gücenmek bizde yoktur
eksi veren de yalnızca bok'tur
yani neymiş?
o eksileyen relief değilmiş...
yazdıkça geliyor yazasım
sürrealist olmak lazım
kafiye yasak uyak yalan
ama ben de insanım lan
söz sanatıdır beni benden alan
heceyle yazmak varken
sürrealist yaklaşımlar niye
haydi gelin verip elele
yapalım birlikte heceye kafiye.
bir leylaydı,
hareketi hiç beklemeyen..
ve sonra münferi oldu,
millete eksiler saçan..
parmağı görünce hiç durmadan kaçan..
ama alınmak yok,
nihayetinde bu dizeler susamaz,
ve tabi erkekler ağlamaz...
bir yosundu
denizde ayağıma takılan
birden hatırladım
o yosun sevdiceğimin göz rengiydi
ve hasretiydi içime dolan
o hasret ki acısı tarifsiz
şimdi şarap kadehleriyle avutulan. *
bir kaygıydı,
gençliğimi elimden alan..
en kör labirentlerinde,
fıldır fıldır dolanan..
ve bir büyük günahtı,
bana gerçeği anlatan..
o giden gibiyim şimdi,
70lik şişelerde,
kucaktan kucağa hoplayan