bir faytoncu,
hayallerimde at süren...
şimdi geçecek burdan,
ama biliyorum,
sadece ekmeğinin peşinden..
ne onun derdi ne tanrının,
o çok güzel kız,
faytonun ardından kalbime uçan...
bir kaygıydı,
gençliğimi elimden alan..
en kör labirentlerinde,
fıldır fıldır dolanan..
ve bir büyük günahtı,
bana gerçeği anlatan..
o giden gibiyim şimdi,
70lik şişelerde,
kucaktan kucağa hoplayan
bir yosundu
denizde ayağıma takılan
birden hatırladım
o yosun sevdiceğimin göz rengiydi
ve hasretiydi içime dolan
o hasret ki acısı tarifsiz
şimdi şarap kadehleriyle avutulan. *
bir leylaydı,
hareketi hiç beklemeyen..
ve sonra münferi oldu,
millete eksiler saçan..
parmağı görünce hiç durmadan kaçan..
ama alınmak yok,
nihayetinde bu dizeler susamaz,
ve tabi erkekler ağlamaz...
yazdıkça geliyor yazasım
sürrealist olmak lazım
kafiye yasak uyak yalan
ama ben de insanım lan
söz sanatıdır beni benden alan
heceyle yazmak varken
sürrealist yaklaşımlar niye
haydi gelin verip elele
yapalım birlikte heceye kafiye.
ey benim sevgili yazar'ım!
yazar durur yazdıkça yazarım..
alınmak gücenmek bizde yoktur
eksi veren de yalnızca bok'tur
yani neymiş?
o eksileyen relief değilmiş...
şiir yazdım sözlüğe
selam söyle o yare
kaypana nedir çok emin değilim
sürrealist havamda hiç değilim
aşk hesap kitap yapmak değilmiş
yine de bi hesapladım azar azar
sonuç beni yanıltmadı 40 yapar.
tını bizim kanımızdadır
mani bizim şanımızdadır.
vatan uğruna ölenlerin
canı bizim canımızdadır.
sen gene de girme havaya
bilirim sebep hep artımızdadır..
bir baK ARA ARA
ARTILARIN ALTALTA MIDIR?
BiR DÜŞÜN BAKAM BEN OLMASAM
ŞiiRLERiN KiMSENiN UMRUNDA MIDIR?
harbi sapık adammış
iki gözü iki çeşme
gurbet elde bir hal gelir başına
aman demedi deme
bir bardak aldım kendime
kupa mı desem bilemedim
her neyse
kokoreç...
olsa da yesek
çılgın bir kadındı,
kırmızı rujlu dudakları vardı,
aynaları öper, hayata renk katardı,
kulağında boncuklu bir küpesi
yanında gezdirdiği peygamber devesi
bir de yalandan gülümsemesi
hepsini toplasan bir adriana lima etmemesi
boş ver...