youtube'da vpn olmadan (sadece türkiye'de) izlenemeyen ama bi o kadarda komik tv programıydı
tekrar başlasada izlesem...
Ama çocukların yaramazlıkları beni güldürüyor
Orijinali 10 yıl önce Britanya’nın Channel 4 televizyonunda belirmiş ‘Supernanny’nin dünyanın pek çok ülkesinde gerçekleştirilmiş sürümleri arasında yerini alan ‘Süper Dadı’yı seyrederken epey bir şeyin ters gittiğini düşündüm ama ‘hariçten gazel okuma’ gafletine de düşmek istemedim. Ne pedagoji, ne çocuk psikolojisi, ne de çocuk gelişimi-eğitimi üzerine söz söylemek haddim. Fakat içim de rahat etmedi ve konunun uzmanı bir dostumla izledim diziyi. Tabii izlemek denebilirse! Söylendi de söylendi o çünkü izlerken… işte onlardan bir demet:
“Davranışçı yaklaşım bu ve çoktan terkedildi. Eşitliksiz bir öğrenme ortamı var. Çocuğun kendini ifade etme hakkının ihlâli söz konusu. Çocuğun yanında ana-babanın hataları ve ne yapmaları gerektiği söylenerek çocuğun onlara saygısı azaltılıyor. Ana-baba pasif alıcı konumunda olmamalı. Ana-baba karşısında ‘Dadı’nın otoritesi yükseltilmekte. Şu ‘dış ses’ de bizi ‘Dadı’nın hatasız olduğuna inandırıyor, “Süper Dadı’dan önce…” diye başlayan cümlelerle!.. Âni getirilen “Anne ile yatamazsın” kuralı, çocukta travma yaratabilir. ‘Ödül-ceza’ yaklaşımı (‘hayvan terbiyesi’ gibi) bir süre sorunları erteler ve çocukta ‘yalancı uyum’ yaratır ama ileriki yıllarda bu da travma olarak dönebilir. ‘Süper Dadı’ ailede gerçekte olmayacak bir laboratuvar ortamı yaratıyor. ‘Mola paspası’ ceza! Çocuk ikna olduğu için değil, çırpınıp yorulduğu için onun üstünde duruyor; çaresizlikten… Çok hareketli, acaba ‘hiperaktivite’ olabilir mi diye de hiç sorgulanmadı; aile bir uzmana yönlendirilmedi. Çocuk için kullanılan dil de doğru değil; hem abartılı, hem otoriter. Ana-baba tutumu bir haftada değişmez; kalıcı değişim zaman ister. Çocuk boğuldu evde; dışarıda yaşam yok mu; enerjiyi nasıl atacak? Peki ya ‘Dadı’ gidince ne olacak?..”
Annenin göte terlik ağza şamar yönteminin en eğitici yöntem olduğunu gösteren program.
Şuan izlediğim bölümde annenin yaptığı tek şey yaramazlık yapan çocuklarla inatlaşmak. Ona göre çocukların yaptığı herşey istisnasız yanlış ve yapılmamalı. Bu yüzden de sadece yapma etme diye bağırmakla laf dinletmeye çalışıyor. Toleransın ne demek olduğunu hiç bilmiyorlar amk.
Pedagog hatunun yöntemlerini de doğru bulmuyorum ben. Mola diye verilen cezanın bi boka yaradığı yok. Azıcık yaramazlık yapıp gülüp eğlenen çocuğa mola cezasını kabullendirmek için 40-45 dakika ağlatmanın hiç bir mantığı yok bence.
Olay basit aslında. Anne de baba da çocuklara direktifler vermek yerine iletişim kurmalı, onlarla zaman geçirebilmeli, onların çocuk olduklarını unutmamalı, yaptıkları her yanlışın cezalandırılması gereken devranışlar olduklarını düşünmemeli. 2-3-4 yaşındaki yavruya asker gibi muamele yapmanın bi anlamı yok ki.
Yemek konusuysa apayrı bi saçmalık. Abi eşşek kadar insanlar ufacık çocukların kendileri gibi acıkıp doyduklarını sanıyor. Çocuğa inatla yemek tıkıştırmaya çalışıyor. Yemiyorsa bırak yemesin. Aç gezsin. Açlıktan ölene kadar aç gezecek değil ya. Acıkınca bişeylere saldıracak. Bırak canı ne isterse onu yesin. Hatta ne yemek yedirmek istiyorsan ulaşabileceği bi yere koy. Bırak kendi alsın.
Ve şamar-terlik... En güzel silah abi. Sabrını aşırı derecede zorluyorsa götüne bi terlik yeterli bi ceza. Hiç bir çocuk annem götüme terlikle vurdu diye büyüyünce annesine düşmanlık beslemiyor veya hayatını etkileyen psikolojik bir etki taşımıyor. Ancak babanın vurması ciddi bir şekilde etkiliyor. Genelde annenin minik fiskeleri, babanınsa sert azarlamaları etkili oluyor.
Ama burada en önemli şey çocuğa asker muamelesi yapmamak. Onun çocuk olduğunu unutmamak.
hahaa çok iyi program ki kendisi şu an trt 1de dönüyor. gözlemlerimi paylaşıyorum:
ömer, evin küçük çocuğu. 5 yaşında. tam bir psikopat, tam bir reyiz. tekme, tokat, kafa atma. resmen bırak evlilikten, hayattan soğudum amk. mola paspasını fırlatıyor lan herif. en son çocuğun etrafında etten duvar ördüler. adı da etten duvar hakkaten.
ömerin babası: büyük ihtimalle yengeye kızıyor. ulan hanım iş çıkardın, reklam ettin bizi diye. sanki bi ara da gece evde kotla otururken "şu dadı gitse de apış arası delik eşofmanı giysem" deyu hülyalara dalarken gördüm.
süper dadı: işini çok çok çok iyi yapan kadın. güzel olsa nikahıma alırdım vallaha billaha. tek başına atatürk gibi çocuk yetiştirirdi.
şaka bi yana, çok iyi program yalnız. öfkeli psikopat hapçı ömer reyiz 2. günün sonunda kemal kılıçdaroğlu gibi oldu amına koyim!
Anlıyoruz ki problemli çocuk yok, yılların yükü ile sırtlandıkları problemlerini çocuklarına mal etmeye çalışan bilinçsiz aileler var. Sanmayın mesele eğitim, en bilinçsizleri de genelde iyi eğitimlileri oluyor nedense.
Çocuklardan çok aileleri eğiten programdır. Orjinali ingiltere yapımı olup abdde de büyük izleyici kitlesi mevcuttur.