1- yıllardır tiyatro oyunlarına giderim ve amatör tiyatro oyuncusuyum ben bu güne kadar 'bir tek orada yer kaldığı için en öndeyiz' cümlesini kuran birine ilk kez şahit oldum. ağzındaki sakızın varlığından bihaber olan birinin tiyatro ile ilgili böyle bir cümle sarf etmesi de şaşılacak bir durum değil tabi. tiyatroya sakızla girilmez diye bir kural yoktur bunu insan önce kendisine saygısından, sonra oyunculara saygısından, sonra izleyicilere ve en son da sanata saygısından asla yapmaz.
2- 'adam aslen sakıza değil, başörtüsüne takmıştı.' diyen sümeyye erdoğan ın babasının yaptıklarından bihaber olduğu gözleniyor. bir oyuncu, oyun esnasında, oyunu keserek seyirciden birine laf atıyor!!! hem de ne için? sakız çiğnediği için! (yaptığını doğru buluyor heralde) allah aşkına dünyanın neresinde görülmüş böyle bir şey! diyen sümeyye erdoğan yaptığını haklı çıkarmaya çalışırken yazdıkça batmış efendim. bir oyuncunun özgürlüğüdür o sahne. (kimsenin kişilik haklarına saldırı yapabilme hakkını eline vermez tabi bu) ama bir oyuncu istediğini yapabilir sahnede olayın akışı değişmedikçe. nerden bilebiliriz ki adamın repliğini unutmadığını ve toparlamaya çalışmadığını. ki durum böyle olmasa bile sadece ve sadece sakıza yönelik bir tepki olsa bile adamın haklı olduğu kanısındayım. kendine saygın yok ise bari izleyicilere olsun o da yok ise o zaman yerin tam kapının ardındadır. baban kim olursa olsun.
3- bu nasıl bir şımarıklık, nasıl bir kabalık ve faşistlik, hatta nasıl bir cahillik, ve medeniyetten nasibini almamışlık?! diyen sümeyye erdoğan a son sözlerimi sarf etmekteyim. bizler gece yarılarına kadar soğuk ve zor şartlar altında provalar yapmaya çalışırken, ödeneklerimiz doğru düzgün yokken, sırf sanata olan aşkımızdan lüks villalarda oturmayı elinin tersiyle itmiş, evlenip eş çocuk yuva kurmayı sürekli ertelemek zorunda kalmışsak, özel hayatımızı rafa kaldırmışsak, yeni ayakkabılar, çantalar, elbiseler almamışsak, altımıza bmw çekmek varken sanat için peynir ekmek yemeyi göze almışken bırak da biraz tüm bu yaptıklarımıza saygı duyulmasını bekleyelim. bir zahmet oyuncunun hakkdır bu. kimse kimseye sevgi duymak zorunda değildir ama geldiğin yerin neresi olduğunun farkına varacaksın. ki ağzında sakız olduğunun farkında olamayan biri için bu hayli zor olacak tabi.
4- baş örtüsünü yine bir şeye bir şekilde konu olarak geçirdiniz ya helal olsun size. biraz insaf biraz vicdan diyorum. kimsenin kimsenin kafasına taktığı bez parçasına lafı yok. sürekli bunu dile getirenlerin amacı iç huzursuzluk yaratmaktır.
5- dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey görmedim demişsin ya hani. bizler öyle vatandaştan aldığımız paralarla orası senin burası benim hiç gezemedik tabi. hakkıyla yaşayan kıt kanaat geçiniyor boka çevirdiğiniz ülkemde. madem beğenmiyorsun diğer ülkelerden bahsediyorsun o zaman sana babanı da al git der bu millet. hayatında bir kez doğru bir şey yapmış olursun. vatan için hani.
bizler bu memleketin sanatçılarına, emekçilerine her zaman sahip çıkacağız.
kimse kusura bakmasın istersem paket paket sakız çiğnerim. interaktif tiyatro değil o, yarrak kafalılık. yok oyuncunun konsantrasyonu bozulacakmış da yok bilmemne, oyunu oynadıkları sahne iki metrekare de bi ben mi bilmiyorum? he hepiniz tiyatrolardan çıkmıyorsunuz amk. entel eskileri.
bir mektup daha yaz. çünkü bu mektubundan önce mi sonra mı bilmiyorum, o tiyatro sanatçısı cezalandırılmıştı.
van'da göreve başlayan bir grup öğretmen depremlerden muzdarip. eğitim veremiyorlar, sürekli sallanıyorlar, korkuyorlar korkunç durumdalar. ne duş alabiliyor, ne huzurlu uyuyabiliyor, ne de evlerine rahatça girebiliyorlar. zaten o eğitim ne kadar etkili olur ki bu ruh haliyle? ancak kime dertlerini anlatıyorlarsa anlaşılmıyorlar.
lütfen o öğretmenler için de bir mektup yaz, belki onların da canlarının can, patlıcan olmadığını sen anlatabilirsin.
Her ne kadar erdoğan'ı sevmesem de Sümeyye erdoğan'ın uğramış olduğu bu hakaret bariz terbiyesizliktir. Dünyada ne zamandan beri evlatlar babalarının suçu nedeniyle yargılanıyor. Bir de neymiş tiyatrocu sakız çiğnediği için uyarıyormuş. Tabi ya, o uyarınca uygar dindar uyarsa baskıcı yobaz. Sakız çiğnemek gibi basit bir olay için kimsenin kimseyi uyarması haddi değil, yeri gelmişken söyleyeyim; milletin girdiği sitelere karışmak da kimsenin haddi değil.
Son Söz: Düşmanına karşı adil ol, gün gelir sana da lazım olur.
o kafadaki (örtüsünden bahsetmiyorum, karşı da değilim, kafanın içindekilerden bahsediyorum.) bir insanın kendini açığa vurduğu mektuptur.
kaybolmayan sakız sadece sümeyye erdoğan için üretilmelidir, zira daha çok göstermek, ağzını daha çok açıp, tiyatro tam konsantreyken oyuncunun konsantresini bozması için yapılmalıdır bu.
--annemden alıntı--
sümeyye hanım kızım, sen yanlış anlamışsın.
sakızını işaret eden sanatçı; sana "sakızını çıkar" dememiştir, "bir de sakızını balon yapıp patlat bari" demiştir.
hem ne diye uğraşsın senin kafandaki bez parçasıyla? senin türbanın oyunu bozacak kadar şakır şukur ses çıkarmıyor ki...
herkes sakız çiğner ama belli ki "sen" tadını çıkartmışsın...
--annemden alıntı-- ...*
hem sakızla oraya git,hem de kendini mağdure ilan et!!! bu kadarına pes yani... o sakızı artık nasıl çiğnediyse, demek ki, oyuncu da dayanamayıp uyarmak zorunda kaldı...
--spoiler--
Bu nasıl bir şımarıklık, nasıl bir kabalık ve faşistlik, hatta nasıl bir cahillik, ve medeniyetten
nasibini almamışlık?! ( Ve kimse bana kalkıp da -bu çağda- tiyatroda normal bir şekilde sakız çiğnemenin oyuncuya saygısızlık olduğunu söylemesin! Biraz dünya görmelerini tavsiye ederim! )
--spoiler--
hanımefendi baş örtülü olduğu için ona tiyatroda "saldırı" yapıldığını söylerken medenî, aklı başında, kültürlü oluyor ama oyun esnasında bir takım hareketler yapan belki de sümeyye'nin güzel(!) sıfatından bile bîhaber olan oyuncu kaba, cahil vs oluyor!
abla sen nasıl bi' egoya sahipsin yahu!
çatır çatır yedikleri paralarla gördükleri arap ülkelerini "dünya" ve "medeniyet" sanıyor galiba kendileri.
ulan hayatın boyunca hiç mi tiyatroya gitmedin sanatsal etkinlik sever bünye!
ben her oyunda bir sürü kapalı kadın gördüm. en ön sırada oturanı da gördüm. kimseye böyle bir hareket yapılmadı da sana mı yapılıyor?
sen nasıl bi' komplekse sahipsin ki bunun yapıldığını iddia ediyorsun.
demogojinin allah'ını yapıp, iki de bir "baş örtüm, baş örtüm, taciz, saldırı, baş örtüm,..." diye salya sümük ağlayınca inandırıcı olacağını mı sanıyor acaba.
amerika'da eğitim görmüş birinin, türk örf adetlerinden nasıl uzaklaştığını görmemize sebebiyet veren olaydır, mektuptur.
anlamsızdır, mantıksızdır lakin; bu toplumda sakız çiğnemek ciddiyetsizlik anlamına gelmektedir. hoş değildir ama 'orospu karılar gibi sakız çiğnemek' söylemi çok yayğındır halk arasında. bırakın tiyatroyu, dolmuşda bile çiğnenmesi pek hoş karşılanmaz.
güzin ablaya mi yazmis, haydar dümen e mi? diye düsündüren mektup. öncelikle kendisi saygili olsun sonra saygi beklesin küçük hanim. allahim ne günlere kaldik.
belli ki kızımız bu tarz basın bildirilerini (bunun adı basın bildirisidir, mektupta değil ayrıca) böyle sosyal paylaşım sitelerinden paylaşmayı tercih ediyor.
tiyatroda sakız çiğnemeyle, dünya görmeyi aynı cümlede kullananda bu kızımız bu arada.
kendisini ikaz eden oyuncunun profesyonel sahne hayatı sona erecekmiş...
ben buna ciddi ciddi içerledim. üzüldüm. ne biçim bir coğrafyaya çevirdiler bu memleketi, ne biçim bir sistemde biz olarak var olmaya çalışıyoruz, en kötüsü ise yaşananlar açık ve netken sırf başbakan kızı çemkirdi diye mesleğinden edilecek bir sanatçı için elimizden üzülmekten başka bir şey gelmiyor...
sümeyye erdoğanın mektubu tarih sayfalarında bir demagoji başyapıtı olarak yerini aldı bile demek.
bana sorarsanız mide bulandırıcı bir insan modeli ispatı işte.