okurken pis pis sırıttığım, o eski osmanlı videosunda arkadaşına el şakası yapıp, ya da kılıcı sallayıp salakça gülen insanların da gösterdiği gibi ülkenin bugününün de geçmişininde aynı olduğunu göstermiş.
efendim hikaye o ya bir gün padişah vehbi efendiyi yanına çağırır ve "bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ödüllendirmek gelsin" der. vehbi efendi şiiri yazar. işte o şiir:
azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
lal-u sşarap içirem ve ıslatıp geçirem,
parmağina yüzüğü, hatem-i zer drahşan.
eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır,
lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
bir gün padişah vehbi efendiyi yanına çağırır ve "bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ödüllendirmek gelsin" der. vehbi efendi şiiri yazar. padişahın istediği gibi yazmasına rağmen heralde padişahın şiir ağrına gider ve sümbülzade vehbi efendi idam edilir.
işte o şiir:
azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
lal-u şarap içirem ve ıslatıp geçirem,
parmağina yüzüğü, hatem-i zer drahşan.
eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır,
lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
ilk kez dün akşam görüp hayran kaldığım yukarıda da paylaşılan şiirin sahibi. gerçek olduğuna inanamadım ama internet alemine göre gerçekten yaşamış şair. "rücu" sanatıyla yazdığı şiirlerle ün yapmış birisi.
--spoiler--
Azm-ü hamam edelim,sürtüştürem ben sana,
Kese ile sabunu,rahat etsin cism-ü can..
Lal-ı şarab içirem ve ıslatıp geçirem,
Parmağına yüzüğü,hatem-i zer drahşan..
***
Eğil eğil sokayım,iki tutam az mıdır?
Lale ile sümbülü kahkülüne nevcivan..
***
Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan..
***
Salınarak giderken arkandan ben sokam,
Ard eteğin beline,olmasın çamur aman..
***
Kulaklarından tutam,dibine kadar sokam,
Sahtiyandan çizmeyi,olasın yola revan..
***
Öyle bir sokayım ki,kalmasın dışarda hiç,
Düşmanın bağrına,hançerimi nagehan..
***
Eğer arzu edersen ben ağzına vereyim,
Yeterki sen kulundan lokum iste her zaman..
***
Herkeze vermektesin,birde bana versene
Avuç avuç altını,olsun kulun şaduman..
***
Sen her zaman gelesin,ben Vehbi'ye veresin,
Esselamun aleyküm ve aleykümüsselam...
şiirinde kullandığı kelimeler günümüz jargonuna aittir efendim. böyle bir şair yaşamıştır fakat bu şiir kendisi tarafından yazılmamış sadece ona aitmiş gibi lanse edilmiştir.
üniversitedeki hocamdan doğrulattığım bir bilgi kendisi hakkında.
pek meşhur ve yüksek zeka ürünü şaheser divan şiirini okuma şerefine nail olduktan sonra bugün okulda edebiyat hocama gerçekten yaşayıp yaşamadığını sorduğum zat-ı muhteremdir. hocamdan aldığı cevaba göre böyle bir zat gerçekten yaşamış. sonra hocama kendisinin çok güzel bir şiirine rastladığımı, bu yüzden sorduğumu söyledim - sırıtaraktan - hocamın da yüzünü gider ayak pis bi sırıtma kapladı. demek ki o da biliyo meşhur şiiri. ibnetoor...
acaba padişahın huzurunda sümbülzade meşhur şiiri okurken vezirler gülmemek için ne yapıyorlardı? Kendini tutamayanların akıbeti ne oldu? vb. soruları aklıma takan ilginç padişahın ilginç şairi
18. yüzyılda yasamıs oldugu rivayet edilen divan sairi. sümbülzade vehbi efendiye ait bir divan ve birkaç gazel oldugu bilinmesine ragmen bu siiri ona maletmek sacma. kullanılan deyimlerin günümüze ait olması bu savı desteklemekte. rivayet edilen sekilde bir şiir yazmışlığı olan bu zatın şiiri yine bu cercev altında fakat daha az anlasılır olabilir ve belki de bunu gören uyanık bir edebiyat meraklısı şiiri bu hale sokmuş olabilir.
olasılıklarla konustugumuz için net bir sonuca gidemeyiz, elimizdeki tek net cevap sümbülzade vehbi efendi'nin 18. yy yasadıgıdır.