susarlar, ama sözlükte susarlar.. ama şerefsizlik içlerine işlemiştir şöyleki;
çukurova üniversitesi, kredi ve yurtlar kurumunda kalan, devletin sağladığı yurtta ikamet eden, türkiye devletinin sağladığı imkanlardan yararlanan bir orospu, bir kardeşimizin karşısına geçer ve; "tokatta 7 tanenizi daha geberttik" der.
sonra ortamdakiler anasını siker, linç edeceklerken, diğer kanı bozuklar da olaya girer ve ortam karışır, yurdun camları dökülür, sandalyeler kırılır. devlete zarar..
bunların ciğerini sökmek yetmez, anlaşıldı..
orospu çocukluğu kana işlediyse bir kere, ne yapsak fayda etmez.
susmuşlardır, çünkü bu hain saldırının failliğini vatansever güvenlik güçlerine atarak; derin devlet veya ergenekon adı altında masun insan ya da kurumları suçlamak için cemaatçilerle komplo hazırlığı içerisindelerdir.
sesleri çıkmaz çünkü türk halkının sinir katsayılarının yüksek olduğu dönemlerde her zaman yaptıkları gibi inlerine çekilirler. sözde hümanist davranışları bir anda bitiverir, bizim verdiğimiz kayıplarda. saygı beklerler, afili cümlelerle yandaş bulmaya çalışırlar ve hatta "ölü" demekten çekinmezler şehitlerimize, sonra da biz sizin ölülerinize saygı duyuyoruzu da ekleyiverirler, söz de hümanistler ya.
yeni kuşakları genelde okumuş insanlardır. bildiğin kültürlü yani. üniversite sıralarında ayrı bir bölüme oturtulmaz bunlar, herkes gibi eşit davranılır. hatta sen okulda onlara kürt de diyemezsin, ayrım yapamazsın. karşına öyle bir kitle çıkar ki aklın almaz ve bunlar sadece kürt de değillerdir. vel hasıl, devletin verdiği bursu alıp cigarasını çeker, komşularına kürtçe konser verir tahrik edercesine, sesini yükselterek. onlarca türk evladından daha rahattırlar zannımca. kampüs içerisinde yapmadıkları eylem, üstlerine geçirmedikleri sarı, kırmızı, yeşil renk kalmaz. sen bunu kaldıramasan da elini kolunu bağlamıştır hükümet, yasalar, üniversite disiplin kurulu ve lanet olasıca ifade özgürlüğü zımbırtısı. böylesine bir kollanma içerisinde iyi eğitim alırlar ama gerçekten iyi. "andımız" da geçen "ne mutlu türküm diyene" sözüyle büyükleri tarafından psikolojik bunalıma ve türk halkına karşı büyütülen nefrete maruz bırakılırlar ve ömürleri boyunca intikama bilenirler. kimisi dağda, kimisi mecliste, kimisi sokakta, kimisi de yayın organlarında kendi ayrımlarını kendileri yaparlar.
az önce, en yakın arkadaşlarımdan biriyle beraberdim. konu bu şekilde olmasa kürt olduğu ifşa edilmeyecekti. bir çok ortak noktamız var ve çokta uymayan yanımız. otobüsü molotoflayan, pusuya yatan, dağda kendi osuruğuyla ısınmaya çalışanlardan farklı bir kürt. işte o benim kardeşim. paraya sıkışsa, eli dara düşse ve bir telefon etse iki elim kanda olsa koşacağım biri.
sorun şu dostlar; ortada bir sorun var, ortada yanlış bir şeyler var ama buna çözüm ararken yapılan hatalar hükümet olsun, kürt halkının nefret dolu zihniyeti olsun tabi çoğunu tenzih ediyorum, yaklaşımlar çok yanlış. ortada sadece kullanılan iki halk var. türk ve kürt. furkan'la ben kullanılıyorum. ikimizin de yerine düşünenler var, ikimizi de belli bir düşünce altında kabul etmek isteyenler. bu oyuna gelmeyin a dostlar.
bir anımla sözlerimi bitirmek istiyorum.
2009 yerel seçimleri sonrasında banyo tesisatımla alakalı bir sorun nedeniyle usta geldi evime. içerde çalıştı uğraştı, o sıra çay demledim ben de. mutfağa davet ettim 30 yaşlarındaki van'lı baran abi'yi. koyu bir muhabbet başladı aramızda. ben oralardan sordum o da bana düşündüklerimden. iki, üç, dört oldu çay. konu yerel seçimlere geldi. merak ettim açıkçası hangi partiye oy verdiğini. içerimden dtp diyeceğini beklerken, ağzından bbp çıkıverdi. gözlerim ayrıldı yerlerinden kürt olduğunu söyleyen baran abi'nin bbp ye oy verdiğini duyunca. ekleyiverdi; çok üzüldük muhsin yazıcıoğlu'na. benim sabit bir partim yoktur ama onun bu şekildeki duygusal tavrı baran abi'yi gözümde kocaman bir adam yaptı. çayı bitti, işe koyuldu, muhabbet de banyoda devam etti. çıkarken kapıdan numaralarımızı aldık, hatta telefonunun şarjı bitti yedek telefonumu ödünç verdim kendisine, ne zaman getirirsen getir diyerekten. ben baran abi'ye hümanist derim, ben baran abi'ye kardeş derim, ben baran abi'ye iki elim kanda olsa koşarım. bu anıdan bbp ye oy vermesini cımbızla çekiğ çıkaracaklar da vardır ancak bbp'li değilim, bir çatı altında da değilim. ben türk'üm.
işte insanlar arasındaki kısmi farklar bunlar. kendinizi kullandırtmayın, türk olsan da kürt olsan da. seçtiğin kişiyi iyi seç ki senin gibi karar verebilsin. hoş hala seçimlerin ve devletin şu anki durumunun iyi olduğunu savunanlar var ama canları sağolsun ne diyeyim ama son bir şey lütfen kullandırtmayın kendinizi.
not: iş bu entry de kürt türk ayrımı yaptığıma dair cümleler çıkarılabilir ancak bütünü okunmadığı zaman yanlış anlamış olursunuz ki, burada yapılan ayrım türk-türk ve kürt-kürt ayrımıdır.
sadece canı yandığında böyle sözlükteki kürtçüler diyebilerek saldıran ve kürt milliyetçilerinden zerre farkı olmayan bu linç meraklısı insanlar karşısında bende olsam bende susardım,korktuklarını veya zafer sarhoşluğu yaşadıkları için değil biliyorum,sadece insan oldukları için ve belki keşke diyebildikleri için susuyorlar.
kürt vatandaşlarla teröristlerin aynı kefeye konulmasına oldum olası illet olan ben, fikir değiştirme safhasındayım dostlarım! kürt vatandaşların birlik ve beraberlik ortamı yaratması gereken şu günlerde, yasadışı eylemler ve masum halka zarar veren protestolar yaparak götlerinin kaşındığı kanaatindeyim. otobüse molotof kokteyli atan zihniyetin amacı nedir? yada eşinin dostunun akrabasının ekmek teknesini yakan yıkan zihniyetin esas amacı nedir? sömürgecilikten başka birşey olmamakla beraber, ekmek yediği tasa sıçmaktır. devrimciyiz, devrim için özgürlük için yapıyoruz diye yalan söyleyen ve devrimci halkı zan altında bırakan kürt faşistlerine che guevara'nın bir sözünü hatırlatmak isterim. "Bir yalan, hangi amaç için söylenmiş olursa olsun, her zaman, en kötü gerçekten daha kötüdür." kazığa oturtulacaksınız. hiç biri susmamış aksine kudurmuşlardır. *
gerekli olan susuştur. zira artık gırtlağımıza kadar dayandı. devlet bey'e* dua etsinler ki sokaklara dökülmeye hazır onbinlerce bozkurt sükunetini koruyor. devlet bey'in gerekenin yapılmasını belirten tek hareketi, tek sözü bu molotof kokteyili beyinli acizlerin tükürüğümüzde boğulmalarına yetecektir. tükürük olmazsa da kendi kanlarında boğulurlar zaten. adam olun, akıllı olun, gidin ininizde sessiz, sedasız salyalarını akıtın. son olarak yüce zat ibrahim çiftçi'den alıntı yapmak istedim;
siz, "birileri ölsün de üzerinden leş kargaları gibi prim yapalım, açık açık ölülerin karşında kahkaha atalım. niye? çünkü çok mutluyuz? çünkü bak bizden kardeş falan olmaz. bu ölüler de bunun kanıtı. iyiki öldünüz aslanlarım." bataklığı içinde pis niyetlerinizle yıkanırken, biz, böylesi ölümün boğuculuğundan etkilenecek kadar insan olduğumuz için, sesimiz kısıldı kusura bakmayın. ayrıca bir meşguliyetimiz var, siz ve sizin gibilere taşıdığınız, uzun dişli ölü yiyici hayvan alkışlama töreninizin, daha daha daha kan getireceğini anlatmaya çalışmak. biz toprakların altını kazıyıp, ölü insanlar görmekten bıktık derken, siz kazı-kazanlardan talih medet umuyorsunuz çünkü. ve biz diyoruz ki; kazıma, resim olduğu gibi ortada. sadece bak ve bir an için elini ağzına kapat, sus ve düşün..
ayrıca kürtçü ne lan?
bu basitleşme asansörünüz ne zaman zemine inecek? merakla bekliyorum..
kurtculerden kasıt pkk lılar mı yoksa ezılen kurt halkının haklarını savunanlar mı anlamadım...
turkıye dekı kurt meselesınde tum kurtlerı hedef almak bır adet oldu zaten... pkk ya karsı olmak dogal bır sey ama kardesım sen kurt halkından ne ıstıyorsun? zaten yeterınce sıctılar adamların agızlarına... pkk sı sokar, devletı sokar, soka soka sokulacak yanları kalmadı...
hemen el ecvap denecek ve: "olm yedı askerımız sehıt oldu sen ne dıyooon!"
yahu sehıtlere agzımızı acmadık kı akrdesım, sadece bu sozluktekı provokatıf anlayısa ses cıkarıyoruz.. *
hala şehitlerin geliyor oluşunu büyük bir zevkle karşılamış bir kitlenin bizlere varolduğunu göstermiş başlık. mikro militarist beynin kan arzusu da böylece görülmüş oluyor. susan taraf da bu işte bokun içinde şu an konuşan taraf da bu işte bokun içinde. her iki taraf da bir şekilde gelen şehitlerden memnun. her ikisi de aslında çözümsüzlük denen kaçışın kendi işlerine geldiğini bilerek devamının gelmesini istiyorlar.
şehit mehit gelmesin artık, insanlar neden olduğunu hiç bilmedikleri bir savaşta ölmesin. sebebini 7 yaşındaki bir çocuğun bile anlamsızlaştırabileceği böylesine saçma bir durumdan dolayı 8 ailenin dünyası yıkılmasın.
kürtler, anadlinde konuşsun, eğitim görsün, ne istiyorlarsa olsun ama artık şehit gelmesin.
arkadaş yeter artık, sikicem şehit edebiyatınızı diyen de yok. 8 kişi ölmüş, sen hala karşı taraf sustu oley diyen ponpon kız tadındasın. o ponponlar götünüze girsin.
"..bu ölümün sebebini molotofu atana değil, atmasına sebebiyet veren 80 yıllık tek düze faşist insan yetiştirme çabasına bağlıyoruz."
bu arkadaşların susuşunun altında yatan enfes mantık böylelikle gözler önüne serilmiş oluyor. zira, bu mantıktır zaten terörü meşrulaştırmaya çalışan. bu mantıktır, "..kardeşlik, kürtleri kabul, onların her şeyi var, biz hepsini kastetmiyoruz gibi söylemlerin sahteliğinin de kanıtlarını içeren".
ya arkadaş, neyin kavgasını veriyorsunuz allasen ? baştan aşağı kürt milliyetçisi olan bir dtp'yi ve marksist olma iddiasındaki külliyen mikro milliyetçi faşist bir örgütlenmenin, sokaklarda insanlara molotof atmasını, arabalarını yakmasını "ama bu devlet de faşist, 80 yıldır bizi eziyooorr" gibi bağırsaklarınızın en derininden gelen bir deli saçması ile açıklıyorsanız kusura bakmayın da siz kürtçünün önde gidenisiniz.
yaftalanmak istemeyenler önce başkalarını yaftalamayacak, önce kendi değerlendirmelerine bakacak. sen kendin gibi düşünmeyenleri "faşist tek düze insan" olarak yaftalıyorsan, sen de yaftalanmaya ses çıkaramazsın. aha da susarsın böyle işte.
sürdürülmesine izin verilmeyen süreçtir. öyle bir süreç ki, utanılası, acınası tanımlarla dolu bir süreçtir.
tüm acıların, dökülen tüm kanların gerekçesi, sürecin adı olan başlık altında bulunabilecektir.
kardeşlik, kürtleri kabul, onların her şeyi var, biz hepsini kastetmiyoruz gibi söylemlerin sahteliğinin de kanıtlarını içeren bir başlıktır, sürecin adı.
ötekileştirmenin doğal bir sonucu olarak "acı"nın varlığını algılamamakta ısrar eden, nereden, nasıl geldiği, neyle belirlendiği, neye yaradığı belli olmayan ırkından önce düşünemeyen zihniyetlerin tahrikleriyle kirlenen bir süreç.
madem ki ülkeyi beraber kurtardık, niye ilk fırsatta defolun deniyor dedirten bir süreç (kazıklanmışlık hissinin nerden çıktığının örneklemesidir) vs. vs.
allah ötekileştirmesin vesselam
kürtçü demek; kendi gibi olmayanları yaftalayan ve bir başka faşist gurup gösterme ihtiyacı duyan faşist söylemidir. susma olayına gelince, genç bir kardeşimizin ölümüne saygı duyup, üzüldüğümüz bir günde faşizmin yükselmesini engellemeye çalışmaktır. çoğunun bildiği gibi faşizm; korku, üzüntü ve ezilmişlikten beslenen bir nefret biçimidir. faşistlerin bir kızcağızın vahşice ölümü üzerine siyaset yapması, onun kanı ile nefret tohumlarını ekip sulaması doğaldır. ama biz sizin deyiminizle "kürtçüler" her insanın yaşam hakkını değerli ve vazgeçilmez buluyoruz. bu ölümün sebebini molotofu atana değil, atmasına sebebiyet veren 80 yıllık tek düze faşist insan yetiştirme çabasına bağlıyoruz.
kürtcüler mi?????
yillarca türk kürt farki nedir bilmeden sadece "biz" bir dil fazla biliyoruz sanirdim. ailem bana hep böyle ögretti!
hepimiz kardesiz sanirdim ben hep.
gercegi büyüdükce ögrendim.
cocukken parkta "lan kürt bu", sinifta "lan kürt bu", calistigin yerde "lan kürt bu"; bu ne yaa ne pkkciyim ne kiroyum ne savastan bölücülükten yanayim nede irkci!!
yeter artik ya, insanlara hicbirsey yapmama ragmen her gittigim yerde küfür hakaret duymak istemiyorum!!
çok çabuk provake edilecekleri, söylemlerinden belli olan, en küçük gerginlik anında vatandaşımız dediklerini terörist ilan ediveren ve hepsini cinsel birleşmeden geçirip, sınır dışı yapma planları kuran, "demokrasi var, daha ne istiyorsunuz" deyip de ilginç demokrasi(!) örnekleri sergileyen zihniyetlerin cenaze evinde kavga talepleridir.