30 unu geçeli bayaaaaa olmuş bir yazar olaraktan şunu diyebilirim. Kızım zamanında burada az mesai harcamadın keyifte aldın ne var arada bir gel yaz çiz saçmalama stresini at git vs diye kendimi gazlasam da ama yok abi ya gerçekten sarmıyor.
Başlıklar bile saçma olamayacak kadar saçma
Komik olamayacak kadar basit
Aksın gitsin şuraya bişey yazayım diyorsun yok mantıklı bir başlıkta yok
Eskilerden kim kaldıı heyyy bi ses verin kurban olayım.
bu bir nevi “Lütfen deneyim, derinlik ve arada bir nostaljik anılar getirin” çağrısıdır.
Çünkü yaşlı yazar, sözlüğün yaşayan arşividir; hem geçmişi hatırlatır hem de geleceğe sağlam bir temel atar.
Yaşlı yazarlar, sözlüğün "Küçükken burası çok daha samimiydi" diyen bilge sesidir. Bir yandan anılarını paylaşır, diğer yandan gençlere "Sözlük nasıl yapılır?" dersi verir.
Ama en güzeli? Yaşlı yazarlar, arada bir "Bu başlığı ben açtım" havasıyla gençleri hayran bırakır. * Yaşlı yazarlar, sözlüğün hafızasıdır. Onlar olmadan sözlük, sadece başlıklarla dolu bir liste olur. yaşlı yazarlar, sözlüğün kalbinde hep bir "efsane" olarak kalır.