sünger bob izlerken , kulağında mp3 çaları ile bob marley'den leylim ley dinleyebilen yazara has eylemdir. herkes yapamaz , yapabilen de zaten köşe olur.
sözlükte terfi etmek, her sıfat içerisinde* bile zamanla bazı şeylerin ilerlediğini görmekle de açıklanabilir, ne mi demek istedim, şunu, en alttan başlayalım şimdi, bir online frp olsun şimdi burası ;
1. level : sözlüğe ilk adım
sağ üst köşede eşşek kadar bir çaylaksınız yazısı gözünüze sokulur. ama doğru düzgün formatı okuyan da azdır. sol frame'e bakarsınız. bir sürü yazar nicki görürsünüz. okursunuz biraz. "ulan burda grup seks mi yapıyorlar, ne kadar samimiler lan böyle !?" diye düşünebilirsiniz. ya da sınıf sınıf kaydoluyorlar herhalde diye şüphelenebilirsiniz. belki biraz kıskançlık da yaşanabilir. biraz okursunuz, entry girersiniz. hoşunuza giden bir yazı görürsünüz ve ben de ortama bi giriym bahanesiyle entry sahibine mesaj atmak istersiniz.
- cısss....
ama o da nesi'dir ? çaylaksınız diye mesaj atmanız bile yasaklanmıştır. kendinizi harbi 2. sınıf insan gibi hissedersiniz "iran da kadın olmak" gibi.
acep mod.lar kim, ben ne zaman yazar olucam derken bir anda nickinizi sol frame de görürsünüz...hayır canım olamazdır bu...hemen girersiniz ki...hayır giremezsiniz...site çöker...takılır mal gibi...siz de söver durursunuz..ve anlarsınız ki server baya uyuzdur.
can havliyle sayfayı tekrar açmayı deneyip başardığınız da da genellikle prince of darkness nickli bir elemanın size "x. nesil bir yazar.*" diye entry girdiğini görürsünüz. demek ki varlığım görülüyormuş dersiniz ve inkar etmeyin...bu hareket sizi biraz olsun ısındırır sözlüğe...**
2. level : taze yazar
ve kısa bir süre sonra o uğursuz çaylaksınız yazısı oradan kalkar ve siz bakarsınız ki yazar olmuşsunuzdur. artık entry:'leriniz görülebilir olmuştur. ne mutlu size'dir.
okuya okuya, entry gire gire kimlerin bol entry'si olduğunu görür, kimlerin ağır abi olduğunu anlarsınız. ama sahteleri de çıkar arada. misal redwinemania, hiç korkmayın, yerim ben onun ağırlığını *
entry sayınız, tanınma seviyenizle doğru orantılı olarak artar. çata çuta entry dizerseniz...ilk başlarda "okunası yazar, düşünceleri hoş yazar, takip edilesi yazar, s*kilesi yazar*" şeklinde tanım içeren ve mesafeli entry'ler girilir size...derken mesajlaşmalar başlar, tebrik mesajları alabilirsiniz veya siz yollarsınız. klasik "msn'e geçelim mi" muhabbetleri başlar ve işte o an sözlüğün zirve aykları seramonisi 1 artık sizin için başlamıştır.
elemanı eklersiniz ve eleman size msn zirveleri olduğunu anlatır. siz ise o ne lan, msn de zirve mi olurmuş ? diye düşünürsünüz ve tamam beni de eklersin zirveye diye de istemem yan cebime koy hesabı yaparsınız.
adsl'i olanlar için : gece vakti tam yatmaya hazırlanırken..lönk...bir anda ekranınızın sol alt köşesinde msn penceresi açılır, ne diyo lan bu lavuk diye düşünürken bir anda 20 kişinin arasında olduğunuzu farkedersiniz...msn habire kitlenir, donar, giren çıkan..kerhane olur yani artık o pencere...
sonra ekleme haberleri gelir peş peşe...lan kim bunlar ? ne ayak ? hepsi yazar mı ? diye düşünceler ve 3 günde msn listenize 30 kişinin eklenmesi...yaşadım...biliyorum....
ama bakarsınız ki hoştur lan bu iş...tatlı adamlardır bunlar...harbi normalde sık sık dışarı çıkarken şimdi msn de zirve düzenlemeye başlarsınız. her gün bir sürü adres..ekleye ekleye bir hal olursunuz..ancak 200 kişiye sahip olmayı marifet görmeyen insanlardansanız bir süre sonra elersiniz, silersiniz...ve öz insanlar listenizde kalır. artık harbi arkadaşınız olmuştur bu insanlar ve gündelik hayatta da buluşmaya başlarsınız...
3. level : ben ağır yazarım...
entry'leriniz bol, bir sürü de yazar tanıdınız, ilk dikkatinizi çeken şey altınıza yazılan entry'lerinizin cıvıtması * işi o kadar ilerletirler ki her an ;
- yarın saat 2 de dost'un önünde beklediğim yazar, gecikirsen ağzına sıçarım senin
şeklinde bir entry'ye maruz kalabileceğinizi anlarsınız.
sonra ayar mevzusu başlar. bakarsınız ki sözlük silme yeşil dolu. "lan küfretsek format dışı, mesaj atsak çamura atlamak istemiyorum naapıcam" derken entry'lerinizi konuşturursunuz ve yarası olan bu yazarımsılar işi size mesaj atıp ananıza sövmeye kadar götürebilirler, ama.......her gülün dikeni mevzusu...burada da vardır bu dikenler...ama yarım saat önce bu siteden bulduğunuz dost canlısı güzel bir insanla sarılıp ayrıldığınız aklınıza gelir ve artıların eksilerden kat be kat üstün olduğunu anlarsınız...
yani devam edilir...pis verirsiniz ayarları hatta msn'de örgütlenip belirlediğiniz bir yazarımsıya hücum edip aklını başına da getirebilirsiniz...kavga gürültü patırtı derken daldığınız eleman çaylak olur ve doğru tarafta olduğunuzu anlarsınız...
4. level : gammaz yapın lan beni
e sözlüğe de bir katkım olsun düşüncesi ve gammaz olmanın önemini kavramak size mod abilere yaklaşmayı öğretir ve yakın bulduğunuz abinize sorarsınız, ispiyoncusunuzdur artık, eliniz daha da kuvvetlenmiştir.
her yazara eşit mesafe dense de yanlış anlamasınlar, önemi yok değildir sözlükte ağır abi olmanın, gördüm biliyorum...ama suçladığım bir mod. yok. ama %100 tarafsızlık...güldürmeyin beni canlarım...ama çok rahatsız edici boyutlarda değil, görmezden gelmeye çalışırsanız iyi olur.
zaten artık koduğunuzu indiren bir seviyeye gelmişsinizdir. kafanızı birisi mi bozdu. ayar entry'si ve arkadaşlarınıza haber verdiniz mi o eleman mal olur artık, ha bir de ilginç bir olay, az entry'si olan yazarları yaşca küçük zannedenler de bolcadır. ilginç hakkaten
5. level : moderatörüm, akıllı olun laahn !
yazımın gerisi hayal gücüyle yazılmıştır haliyle;
hayvan gibi entry kasmışsınızdır, formatı içmiş üstüne bir de sigara yakmışsınızdır. sözlükte de online'sınızdır çoğu zaman ve bir gün "selam mod olur musun" diye bir teklif alırsınız. zannımca "düzenlemek mi geyik mi" diye düşünürsünüz ve elveda yazar olmanın verdiği uçukluk diyerek mod oluverirsiniz.
budur işte sözlükte terfi olayı, en yukarda da zall oturur, sözlükte sabah saatlerinde yarım saat falan online görülür. gördüğünüzde ayağa kalkıp selam vermeniz de uygundur.
sözlük bilgi paylaşma adına çalıştığından, varolmayandır. bütün yazarlar aynı amaca yönelik olarak hizmet verdiğinden, düşünülmesi bile abes olandır. istisnalar elbette vardır ama kaideyi bozmaz.
çaylaklıktan yazarlığa geçmek bunun ilk adımıdır. gerçi her ne kadar da neye göre yazar yapıldığını,neye görer karar verildiğini bilmesem de yorum yapıyım dedim.
