kuşkusuz konuşmak sözcüğü konu, konak vb. sözcükler gibi kon kökünden gelir. ilginç olan konuşmak kelimesinin kökünün sözle, söylemeyle biçimsel olarak bir ilişkisi yok. konuşmak, doğrudan köküne vurgulu ve bağlı olarak birlikte/karşılıklı konarak; karşılıklı yer edinmek, birlikte yerleşmektir. Sürekli yer değiştiren bir toplumun konuşmak'ı, durup (kon-up) birlikte/karşılıklı (uş) yerleşmek, oturmak (-mak) olarak biçimlendirmesi ve görmesi normal sayılabilir. Bir yerde okumuştum konuşmanın aynı zamanda konuşmak için harekete ara vermeyi, onu özelleştirmeyi, birlikte olması gerekliliğini vurgulaması onun çok mühim, değerli olmasından değil, bilakis konmanın -kuş gibi- "bir süreliğine" olması bakımından da gelip geçici olduğuna işaret etmesinden.
dil, dünya deneyimi açısından enteresan örneklerden birisi. Yalnız gerçekleştirilemeyen bir eylem olması ama konuşmanın bir yukarı seviyeyi göstererek önemli olanın anlaşmak olduğu mesajı vermesi. Buradaki ilginç nokta, "Anlamak" konuşmak sonrası olarak bir tarafın anlaması olabiliyor.
Dil, toplumların dünya, ilişki anlayışlarını ve deneyimlerini düşünülenden çok daha iyi gösterir. Türkçe'de birçok fiilin işteşliği bir istisna değildir. Sadece insan-insan arası olmaması da aynı şekilde şaşırtıcı.
Ayrıca konuşmak, kuşların konması ve ötmesi ile konuşmak yani kuşların kon-uş-ması, karşılıklı ötüşmesine de bir atıf olabilirmiş Ayhan abiye göre.