+bey, koştum geldim, hönk, hönk.
-niye koştun hanım, ben seni çağırmadım ki, bi de soluk soluğa kalmışsın.
+ne bileyim heryerden "hanım koş hanım koş" sesleri duyuyorum, bak yine birisi hanım koş diyo.
-tööbe estağfirullah, hanım ecinnilere karıştı. hanım, otur hele bi soluklan
(bkz: what is the matrix hanım)
erkek bilgisayar başında, hanım ise mutfakta -bulaşık, yemek filan- aklıma geliyor. bir gün bu koşuşturmada ayağı takılıp düşerse işte o zaman hanım koş değilde hanım gözünü aç bak sözlük ne diyor der bu erkek. bırak hanıma dedikodu yetiştirmeyi de git mutfağa yardım et. işi çabuk bitirip ikinizde gelin ve okuyun yazdıklarımı. emi.
zavallı , kocaları için saçlarını süpürge etmeleri yetmemiş hanımlardır bahsi geçen. her başlıkta orda oraya koşturulan hatunlardır. sözlük yazarı çizgili pijaması ile karşısında oturduğu monitorunden yansıyan hedelerin hedesi başlığını görünce kadına bir zor görev düşer. koşmak... hanım koş... kadının ebesi artık ölene kadar mokoko olmustur. yazıktır, günahtır...
hanım koş aşağıda sifon patladıyı anlarım, aynı şekilde hanım koş aşağıda kavga var bir yere kadar. ama ulan o aynı yastığa başkoyduğun, hastalıkta ve sağlıkta hep yanında olacağına yemin ettiğin kadını ota boka koşturmak ne a densiz.
+ hanım koş akbank reklamı çıktı.
+ hanım koş birazdan osurcam, ehehe
+ hanım koş, ip atla, topu tut
hadi bu adam hasta ruhlu ya bundan 15 senedir boşamayıp paso koşan hanıma ne demeli?