yıllar önce evin yanında bir market açıldı, satıcı diye aldıkları eleman cennetten düşmüş gibiydi. sırf onu görebilmek için, bütün harçlığımı cipse dondurmaya gömüyordum. bazen alakasız şeyler alıyordum, yeter ki o markete girebileyim tek derdim buydu.
bir gün beni markete, un alıyım diye yolladılar. markete girdim un var mı diye sordum, bitti dediler. sırf biraz daha kaliyim diye etrafa bakındım, çocuk bana yardımcı olabilir miyim dedi. benim dünya ile iletişimim kesildi, elime bir çikolata alıp ona uzattım. bunu istiyorum dedim, parasını vermen yeterli dedi ve güldü. lan nasıl utanmıştım, yüzüne bakmadan elimdeki tüm parayı uzattım. bu yetmez deyince ben daha bir rezil oldum, tamam eve gidip getiricem bekle dedim. son paramı da verip çikolataya kalan borcumu ödedim.
unu almadığım parasını çikolataya verdiğim için, annem tarafından baya örselendim. üstelik son kalan paramı da harcadığım için epey bir acı çektim. yaptığım saçmalığın daniskasıydı ama çocuktum tabi. çocuktum falan ama o paraları boşu boşuna harcamak evlat acısı gibi koydu, sanki doğmamış çocuklarımın rıskını kumara yatırmışım gibi pişman oldum *