abazan ossbir çekerek girdi.*
çünkü abazan tv karşısında herhangi bir kanalın taksim meydanını izleyicilere canlı yayın ile gösterirken o sırılarda bir bayana bilmem kaç erkek tacizde bulunuyordu.
tiryaki sigara içerek girdi. *
çünkü o sırada balkonda sessizce, dışarıda, uzaklarda patlayan havai fişekleri izleyip insanların yeni yıla dertsizce girme çabalarını izleyerek mutlu olmaktaydı ve keyif sigarasından fırtlar alıyordu.
1986 senesine henüz bebek olduğum için altımdaki beze çatır çatır kaka yaparak girdim.
1987 senesine henüz bir buçuk yaşımda olduğum için anneme kapris yaparak girdim.
1988 senesine misafirlikte yemek yememek için ağlayarak girdim.
1989 senesine bir başka gece yılbaşı özel programını izleyerek girdim.
1990 senesine girişim de aynı şekilde geçti, ama mandalina ve portakal da soydum.
1991 senesine girişim rahmetli dedemin kafasına oyuncak kamyon atarak geçti.
1992 senesine girişim yeni doğmuş kardeşimin doğuşunun üçüncü gününü kutlayarak geçti.
1993 senesine girişim kovadan darbuka yapmakla geçti.
1994 senesine girişim tombalayı kazanamadığım için tombama pullarını anneme atmamla geçti ve ağladım. eğlenceli değildi.
1995 senesine uyumama rekoru kırarak ve sınıf arkadaşlarıma "23 saat uyumadım oğlum" demeyi nasıl anlatacağımı düşünerek girdim.
1996 senesine yine portakal soyarak girdim.
1997 senesine girişim masaya yoğurt dökmekle geçti.
1998 senesine radyo-teyplerin ses kaydedicilerini keşfederek girdim ve arkadaşlarla bol bol osuruk sesi kaydettik; her gazımızın gelişinde teybe koştuk, "rec" tuşuna bastık, osuramayınca da "aaaa gittiiii" dedik. bu da böyle kaydedildi.
1999 senesine girişim ses kaydedicilerde uzman olduğumuz zamanlardaydı. gerekirse windows ses kaydedicisini kullanıp efekt de verebiliyorduk. kendi çapımızda bir haber programı çekerek girdik yeni yıla.
2000 senesine girişim anneannemin tombala oyununda birinci çinkoya "çinkola" demesine gülerek ve "2000 yılı ile bilgisayarlar çökecek mi düşüncesi ile" geçti.
2001 senesine yine kovadan darbuka yaparak girdim. arkadaşlarla toplanıp eğlendiğimi sandım, eğlenceli değilmiş.
2002 senesine köpek kakası temizleyerek girdim.
2003 senesine saat tam on ikiyi gösterdiğinde insanların birbirini öpmesine tepki göstererek girdim ve kimseyi öpmeme rağmen herkesin bir anda beni öpmesi sonucu tükürük silerek girdim.
2004 senesine "ne olurdu abbas güçlü de bıyıklı olsaydı" diyerek girdim ve dışlandım bir an için.
2005 senesine 35 santilitre votka içmiş olmama rağmen "abi sen sürme arabayı sen alkollüsün ehliyetini ve arabayı alırlar, ben süreyim istersen" diyerek girdim.
2006 senesine moonwalk yaparak girdim.
2007 senesine girerken yıllar sonra yılbaşında portakal soymadığımı fark ettim ve iki kasa portakal soydum.
horoz nuri - hekemen ve daha yazar olamamış 3 eşsiz bünye daha 2 adet 100 1 adet 50 lik tekirdağ ve sınırsız meze eşliğinde kanal kanal dansöz arayarak girmişlerdir.
merak edenler için tam dansöz çıktığı anda ateşli bir gs-fb muhabbeti döndüğü için hiç ilgi görmemiştir*.
hüzünlü, bir o kadar da kaybetmişlik hissiyle girilmiştir.
yılbaşı gecesi umursamaz bir tavırla "lan burada olacak olayları ben biliyorum" diyerek senede bir gün adlı okan bayülgenin programı izlenmektedir, ne olacağı bilinmektedir çünkü 24 aralik 2007 ntv yilbasi ozel programi zirvesi adındaki oluşumla iştirak edilmiştir söz konusu programın çekimlerine. saatlerce programda kalınmış, üç civarı da terk-i diyar edilmiştir. junior kardeşimizin dayısı gelmiş bizi almıştır.(almaz olaydı)
ee ne var bunda hüzünlenecek, okan'ın asistanı pınar'ı hatırladın da mı üzülüyorsun? diye düşünmesin kimse, pınarla o mevzu kapandı. gram üzülüyorsam adam değilim.
kahreden nokta;
okan;
arkadaşlaşlar sıkılan yorulan varsa sabretsin büyük sürprizlerimiz olacak ilerleyen vakitlerde" -abi daha ne ilerlemesi sabahın 3'üne kadar ilerledik a.k.-
balyancho;
olum ne sürpiz olacak, ortaya bir iki sanatçı daha çıkarır en fazla başka nasıl bir sürpriz olsun. boğaza götürüp herkesi şenlendirecek hali yok ya" şeklinde geçen diyalog ve olayların gelişmesidir.
bu düşünceyle biz tam mezdeke ve tanyelinin arifesinde arkamıza bile bakmadan uzaklaştık mekandan. buraya kadar tüm adımlar güzel. yılbaşı oldu, bu fakir hala her şeyin iyi hoş olduğunu, dansözlerin çıktığı vakit gitmekle ne kadar akıllılık edildiğini, hatta kibariye'nin ve özcan'ın orkestralarının da gitmiş olduğunu fark edip mutlu olunmaktadır.
ta ki adamın sürpriz dediği şeyin yeni ünlüler getirmek değil de, program bitişinden sonra tüm sanatçılarla birlikte kanal d'nin avlusunda sınırsız ikramlarla birlikte düzenlenen parti olduğunu öğrenene kadar...2008 daha ilk dakikadan hicran ile başladı, nasıl başlarsa öyle gidermiş ya bütün sene mokoko sizin anlayacağız. gel de ümitli ol bu seneden...yok dünya barışıymış yok ülke saadetiymiş hiçbir nane beklemiyorum bu sene...kışın kar yağmasını da beklemiyorum. yazın yine hayvanlar gibi kuraklık olacak. ankara yine erikli sularla yıkayacak kıçını...'
evde kardeşimle gireceğimi sanarken en iyi doslarımla tekila içerek girdim. herşeyim yanımda değildi ama teknoloji sağolsun tam 12'de onu da görebildim. fena değildi sanırım. *
haymatlos: Umman'da bir irlanda pub'inda ummanlilar, iskoclar, irlandalilar, turkler ve en bir cekirdek ailesiyle kareoke yaparak girdi. My way bu kadar mi cirkin soylenir kardesim.*
Hayvanadam: ayni ekiple brandy ve puro esliginde girdi. *
