aşağıda anlattığım olay benim tamamen hayal ürünü mü yoksa gerçek mi olup olmadığını söyleyemeyeceğim anımdır.
---
o gece çok sarhoştum.
barda tanıştığım kız beni evine atmıştı. deli gibi öpüşüyorduk ,suratını okşarken elime hafiften bi şeyler batıyordu,
galiba çok içmiştim yine elim "karınca"lanıyordu...
öpüşmeyi yarıda bıraktı ve o ayakta dururken eliyle sanki yol göstererek beni yavaşça yere doğru gönderdi... diz çöktüm ne olduğunu tam anlamıyordum oral seks yapmak zor olacaktı bu pozisyonda... yavaşça pantolonunu indirdim göbeğini öperken, daha sonra külotu...
"külotu da ne kadar da şişti???" "hay amk ya kıllarını kesmeyen bi kız!" "neyse külotu indirip yukarı kalkar ve içine girerim yavaşça..." külodunu indirdim , aşağıdan yukarıya doğru hızla geçen " cisim" suratımı sıyırdı geçti, ucuz kurtulmuştum.
tam göz hizamdaydı "cisim".algıdaki seçiciliğim bunu algılamayı reddediyordu, ne de olsa seçici geçirgen hücrelerden oluşuyorduk... gözümü yukarı çevirdiğimde suratını görmemi engelleyecek göğüslerin kendileri de yoktu. kalbim iki katı hızlı atmaya başlamıştı,kan beynime hızla pompalandı, olayı yeni kavramaya başlamıştım, eğer bi şeyler yapmazsam sadece beynim değil ellerimle de kavramak zorunda kalacaktım. karşımda da pompalanmış kanın sonucu gerilmiş bir "cisim" bana doğru bakıyordu, pompalanan kanların savaşıydı adeta...
yavaşça ayağa kalktım, az önce delicesine öpüp yaladığım surattaki elimi karıncalandıran "karıncalar"ı artık daha net seçebiliyordum. karşımda bir travesti duruyordu!!! beynimdeki kan ayaklarıma pompalandı, pompalar çok hızlı çalışıyordu, güçlü pompası olan bu savaşı kazanacaktı. karşımdaki "pompa" sahibi bana "e hadiiii" dedi, galiba pompalamak istiyordu... "e hadi lan kaç artık!" beynimdeki kalan son bi kaç damla kan buna karar verdi. kendimi sokağa zar zor atmıştım...
duşa girdim ve üstümü bile soymadan suyun altına attım kendimi...
Arkadaşla gece eve dönerken bir travesti çıktı.O sokağın başı biz sonundaydık. *Tam yan yana geldiğimiz anda gençler dedi ben arkadaşımla birlikte durdum.Efendim buyurun dedik sakin bir şekilde, Ateşiniz var mı? dedi evet ikimizde sigara kullanıyorduk ama o an yanımızda ateş yoktu bizde yok kusura bakmayın iyi akşamlar dedik saygılı bir şekilde ama o durun dedi hadi ama gençler ateş verin niye vermiyorsunuz dedi.Bizde yanımızda olmadığını belirttik oda iyi o zaman iyi akşamlar dedi tam gidiyorduk arkasını döndü bana dedi ki ateş var mı ben yine biraz sert bir şekilde yok dedikten sonra o da iyi o zaman telefon numaranı ver dedi bizde güldük ve yolumuza devam ettik.
(bkz: işte buda böyle bir anı)
bir yazın gene sıcaktan bunalmıştım. burası yazın çok sıcak olur. sevdiğim bir dizi var onu izliyorum. dışarıdan sesler geliyor. kavga var belli ki, konuşmalar küfür kıyamet. allah allah dedim. çıkmamayım, görürler falan şahit yazarlar allah korusun. diziye devam ediyorum ama artık dizinin replikleri dışardaki sesler olmuş. dayanamadım. çıktım balkona. 1. kattayız biz. önümde bir adam biri de travesti. adam elindeki kurban bıçağıyla adamın alnının ortasından çenesine kadar bir kesti ki kanım dondu. yemin ediyorum korkudan hareket edemedim öylece baktım kaldım. travestinin yüzü kan içinde kaldı diğer adam da kaçtı hemen. iyice sinirlendi artık. nasıl küfrediyor, nasıl tehdit ediyor adamı. bir an bana baktı travesti, öyle bir korktum ki aha! dedim beni gördü. artık tanır nerde görse. kaldığım yer de belli. aferin oduncugömlek dedim, aferin! ne vardı çıkıp bakacak! içeri girdim hemen. o bıçaklandığı görüntü aklımdan çıkmıyor. o kanlı yüzü. allahım ne kötüydü.
dört sene evvel balkonda istanbul yazının çilesini çekerkene annemle, karşıdaki anayola birini attılar, gördük, bağırışlar, kaçan bir araba, bir araba durdu, biri indi yerde yatanın yanına koştu ve yine bağrışlar, arabalar kayboldu, yolun ortasında yatıyor biri, diğeri onu çekeliyor kenara, yoldan geçen arabalar deli gibi korna çalıyor, bağrışlar, ve bir araba daha geldi, kaldırıp götürdüler yoldakini, biz izledik, uzakta tam seçilmiyor, ne oldu, bilmiyoruz, bazıları daha mı insan ne biliyim, gel bunu çöz işte, öyle uyuduk geçti o akşam, düşünmüyoruz, böyleyiz biz, geçiyoruz..
üniversite başlanılmış bir sene rezil bir yurtta kalmış daha sonra yurttan tanıdığı iki kişi ile daha ucuz diye bir kenar mahallede ev tutulmuş ve yerleşilmiştir. işte tam o eve bir şey alma evi toplama aşamasındadır. birgün balkonu temizlerken iki travesti koşarak balkonun yanına gelir. " abi bir adam elinde bıçak sizi kovalıyor. vermedik diye bizi bıçaklıyacak .abi biz namuslu insanlarız, abi ayağının altını öpüyüm bizi sakla " derler. o sıralar sürekli beyoğludan travesti ölüm haberlerinin geldiği döneme denk gelmiştir. dayanamayıp eve alınır , bi de bu yetmezmiş gibi adamlara çay ikram edilir. tam çay içilirken iki arkadaş gelinir. tam o aşamada arkadaşlara "bu cansu bu arkadaşda ayşe " diyerek montumu aldıp dışarı çıkılır.
daha sonra arkadaşlardan öğrendiğim kadarıyla iki saat bir birleriyle hiç konuşmadan öyle oturmuşlar en sonunda travestiler biz çıkıyoruz diyerekten gitmişler.
2008 odtü bahar şenlikleriydi, önce eski 45 likler çalmaya başladı biz bir yandan içip bir yandan şarkılara eşlik ederek, dans ediyorduk. sonra 45 likler bitti bedük sahne aldı. derken bir grup geldi, üstlerindeki tişörtte "yaşasın kütüphane" yazıyordu. grupla kaynaştık beraber takılmaya başladık. votka şişeleri elden ele geçerken bende payıma düşeni içiyordum. kafam bayağı iyi olmuştu. sonra bu kaynaştığımız gruptan bir bayanla samimi olmaya başladık. ben bayanla sevişirken arkadaşım geldi "gel bir şey söylemem lazım" dedi ben küfür ettim "tam işin ortasında ne var ? amk" diye. çok ısrar etti arkadaşım bende mecbur gittim. dedim "söyle amk ne var lan?" arkadaşım şöyle dedi "iyi güzel sevişiyorsun amk ama seviştiğin hatun trans" dedi. bu acı gerçeği yüzüme vurunca sersemledim o salaklıkla sordum "yaşasın kütüphane ne alaka lan" diye. arkadaşım şöyle dedi "senin kafa bayağı olmuş, yaşayan kütüphane yazıyor" sonrada bilgi vermeye başladı şöyle kişiler bulunuyor böyle yapıyorlar falan diye. ben arkadaşı dinlerken az önce hatun sanıp seviştiğim kişi bana bakıyor, öpücük atıyor. ben konuşmaya devam ediyorum ama ne dediğimden haberim yok acaba gelecek mi diye gözüm transın üzerinde. bir anda elinde ki biralarla bana doğru hareketlendi ben afalladım kımıldayamadım. geldi birayı elime tutuşturdu "hadi canım dikilmeye mi geldin" diye sordu. ben eldeki birayı sımsıkı tutup "hayır" kelimesini geveledim. bu sarmaş dolaş bir hal aldı, arkadaş dediğim şerefsiz de uzaklaştı o anda. sonra eliyle benim aleti avuçlamaya başladı, ben utançtan kızardım falan, dedim artık kaç git yoksa bu işin sonu kötü. bir dakika dedim topladım üstümü başımı bira şişesini eline verdiğim gibi depar atarak kaçtım. zar zor arabamı buldum gaza öyle bir basıyorum ki odtüden tunalıya 10-15 dk civarında gelmişim. ertesi gün arkadaşım dalga geçerek "gecen güzel miydi bari" diye sordu. ben dedim "kaçtım hacı senden sonra ne gecesi", arkadaşım da "he gördüm biri topukları göte vura vura koşuyordu" diyerek gülmeye başladı.
sonuç olarak böyle değişik bir anım var translarla. ayrıca arkadaşım söyleyene kadar çok eğlendiğimi itiraf etmeliyim.
üç dört sene önce arkadaşlarımla taksimin arka sokaklarından birinde, kelebekler diye bağırıp koşan üç kişilik bir grubun yanlışlıkla önünde kalmıştık. kendimizi koşarken bulduk korkudan. bugün bile merak ederim niye koştuklarını.
bir keresinde harbiye'de yürürken tarafıma bir travesti tarafından "şişşşşt siyahlı, offf şu boya bak posa bak rocky balboa gibi" bir cümle kurulmuştu, o noktadan geçerken hala temkinli yürümekteyim.
bir gün zenci diye lalabı olan burak isimli arkadaşımla antalyada kaleiçinde yürüyoruz karşıdan ikitane hanımablamız geliyorlar sol çaprazdan konuşa konuşa burakta sol tarafımda konuşmayı aynen aktarıyorum hanımablalardan biri bugün zenciyle yiyişmek istiyorum, burak önce durdu sonra sağ tarafıma geldi kolumun arkasına geçti bi kaç metre sonra onlar geçtikten sonra çıktı. ama yüz ifadesini görmeliydiniz.
izmir Alsancak'ta gardan sonra o garanti bankası sokağından girdikten sonra bir tanesi laf atmıştı. Yanımda arkadaşım vardı. Bu da peşimizden geliyordu "şşş yakışıklılar baksanıza" diye. Birkaç kez seslendi, yaklaşınca arkadaşa dönüp "geçen bıçaklayıp tek böbreğini aldığım çocuk şikayetçi olmamış, olsa diğer böbreğini de alırdım" türü bir şey söyledim böyle kabadayı üslubuyla. Sonra arkamı döndüm buna "hayırdır bir şey mi oldu?" dedim. Bu da "yok şey size demedim abi pardon" diyip gitti. Yüzü bembeyaz olmuştu. Swh.
Bu da böyle bir anımdır.
Bi tanesi gece sahil yolunda arabamın önüne atlayıp, kendisini Kadıköye götürmemi istemişti o tarafa gitmeyeceğimi söylediğim de "gruba cagirdilardi" demişti.
Yav ne napim senin grubunuda seksinide, bi siktir git top. Swh.
12-13 yaşlarındayım buz pateni kayacağım. paten ayakkabılarını aldım, giymeye çalışıyorum ama bir türlü beceremiyorum. oturabileceğim bir yer de yok; sanıyorum ayakta olduğum için giymeyi başaramıyorum. travesti olduğu çok belli olan bir kadın geldi. “uzat ayaklarını “ dedi, her iki paten ayakkabımı bir güzel giydirdi. sonra botlarımı hangi dolaba koyacağımı sordu. gösterdim. gitti yerleştirdi. piste inince bakındım, izleyenler arasında yoktu. beni kayarken izlemesini çok istemiştim. gördüğüm en şefkatli kadınlardan biriydi.
