takım elbise giyen biri birilerinin güdümüne girmiş özgürlüğü kısıtlanmış medeniyet denen yuların zorla boyunlarına taklıması hadisesidir. çok özel bir gün olmadığı sürece asla giymem kimseninde boyunduruğu altına girmem.
Hayatımda iki kere takım elbise giydim. Birinde çocuktum çok özendim zorla anneme aldırmıştım. Daha ilk gün bayram ziyaretinden eve dönerken kuzenlerle akşam koşturuyorduk. Yol kenarında duran inşaat demirlerinden birine çarpmak suretiyle benim pantolon delindi. Bacağıma bir şey olmadı ama. Çok üzülmüştüm. Herhalde o gün takım elbiseye küstüm. ikincisi de damatlığımdı. Onu da bir kere giydim boşandım umarım bir daha giymem. Takım elbise bana yaramıyor.
buna italyan ipeği derler... cm si çok pahalı kumaştır. herkese de dikmezler bunu. istanbulda belli terziler diker sadece...
bu takımın bir özelliği vardır, sahibinin kalitesini tanır. eğer üstüne yakıştıramazsan trilyonlarında olsa üzerinde esenyurtlu minibüs şöförü gibi durur. ama ben giyersem james bond olurum.
