toplum içinde yalnızken , yani yanımda tanıdık biri yokken herkes beni konuşuyormuş gibi geliyor. misal halk otobüsleri. herkes sana bakıyor herkes seni konuşuyor gibi geliyor.
başkasına da oluyordur diye büyültmedim o kadar. azalıyor git gide. psikolog yormayalım hiç bunun için *
Kulaklıkla son ses bişey dinlerken ve genellikle de elektirk süpürgesini açtığımda sanki annem kardeşim tüm dünya bana sesleniyor da duymuyormuşum gibi hissedip, kapatıp etrafı dinliyorum. Tabi ses mes olmuyor.
herkesden sakladığım sırlarımın dilden dile konuşuluyor olması gibi bir saplantım var. sanki herkes herşeyi biliyor ve arkamdan konuşuluyormuş gibi bir his.
hırsız paranoyasıdır. şöyle ki, evde yalnız kalmamdan kaynaklı bir paranoya olup; sokak kapısı, koridorun kapısı ve odanın kapısını kilitlemeden uyuyamamaktır. hayır, uykumda ölsem falan birisi kapıları açıp, beni bulana kadar çürürüm.
annem bir kac saat disari cikip donmeyince cok korkuyorum noldu diye. Cebini acmayincada uzuluyorum. Sevdiklerime fazla duskunum sanirim.
Kim bilir cocuklarima nasil bir anne olurum
Hadi anneee cik gel artik bak saat kac oldu.
-etrafımdakilerin yanında ben olmadan aklına gelmiyeceğimi düşünme. yani ben yanlarında yokken sanki ben dünyada yokmuşum gibi davranmalarını düşünmek.
-her organımın ayrı ruhu olduguna inanmak.
-ölümün yol ortasında gelmesi.
kimse beni sevmeyecek gibi hissetmek. hani ciddi ciddi bütün ilişkilerde sanki bundan önce hep çok sevdikleri bir platonikleri olmuş bir sevgilileri olmuş onu hiç unutamamışlar ben ikinci roldeyim. ciddi ciddi çok sevilebildiğim ilişkilerde bile kafamdan çıkmıyor bu siktiriboktan şey.
ya hiç ölmezsem birileri beni öldüm sanırlarsa ve kimseye sesimi duyuramazsam acaba hiç kimse ölmüyor mu?biz bedenleri gömerken ya kocaman bir yanılsama yaşıyorsak? ahanda kalbim sıkıştı..