bugün metrobüs'te bir kız gördüm.zincirlikuyu durağında.
hani ay parçası desen değil, cennetten bir huri desen değil, siyah düz saçları, bembeyaz teni ve lila ceketiyle tüm ortamı büyülüyordu.
bir süre baıştıktan sonra cesaretimi topladım ve yanına gittim.
noktası virgülüne dokunmadan anlatıyorum.
+afedersiniz ? dedim.
gülümseyerek bana baktı ''efendim'' dercesine.
+çok güzelsiniz sadece bunu söylemek istedim ve hemen gideyim.
-ahah teşekkürler'' dedi ve önüne döndü ''hadi git'' dedi sanki vücut dili.
arkamı yavaşca döndüm bir kaç adım attım derken:
+pardon bakar mısınız'' dedi.
-efendim.
+nereye gidiyorsunuz
-bilmem siz öyle bakınca unuttum dedim gülümseyerek.
+şey metrobüs geldi de onu söyliyim orası çıkış dedi.
biraz sonra erkek arkadaşı geldi beraber bindiler.
ben ebesinin amı avcılara kadar gittim onlar benden önce çağlayan'da defolup gittiler amk sniriliyim.
ameliyattan yeni çıkmış arkadaşı güldürüyordum bana ya güldürme ama canım acıyor dedi ben de olsun canın sadece gülerken yansın dedim ve bu ona ömürlük yetmişti be.
tabi bünye alışık değil benden böyle şeyler duymaya, insan kaba olmayıversin efenim.