ilkokul beşte başıma gelmiş olaydır. kız beşinci sınıftan sonra ailesi ile istanbul' a göçmüştür. aradan yıllar geçmesine rağmen yazar unutamamış ve bir daha aşık olmamıştır.
Yıllar sonra tebessumle hatırlanıyorsa hala, en guzel olan asktır.
Cunku unutulmaz, hepsınden daha masumdur, en heyecanlısıdır, yıllar gecse de hatırlanır,
hatta ılk kahramanınız o'dur. *
En azından benım oyleydı, 10 sene önceydı..
Belkı daha fazla..
Sımdı boyum kadar cocukları vardır sanırım..
Hep mutlu olsun, cunku o benı mutlu etmıstı vaktı zamanında..
Ilk ask baskadır ıste, hep daha masum, en cok ız bırakan o olacaktır..
orta bire giderken, okul çıkışı eline bir kağıt tutuşturduğum. beklediğim cevabın 3 gün sonra gelmesi sebebiyle ; bu kız beni nasıl bekletir diyerek red ettiğim ilk aşkımdır. nasıl bir özgüvene sahipmişim bilemedim. lakin olaydan sonra ki iki sene kafa taşlara vurmustum.
5 yaşındayken, ön dişleri olmayan, önlüğü yıkanmaktan mora dönmüş mavi gözlü ve siyah saçlı, bir de s harflerini söyleyemeyen fuat. evet. şimdi evlenip barklanıp çola çocuğa karışmış. ne sevimli. zaten benim karşılıksız aşkım 5,5 yaşındayken, neden kutu kutu pense oynarken onun boklu ellerini tuttuğumu soran gaddar(!) babam yüzünden sona ermişti.
Çok ilginç ve çok güzel bir anıdır halen benim için.
Biraz uzun yazacağım ama okumaya değer be sözlük.
Lise birinci sınıftaydım. Bir arkadaşımın, hemen evimin yanında, benimde bir yıl evvel mezun olduğum ortaokulda sevdiği vardı.
Sürekli onu bekler, dururdu. Dalga geçerdim. Neyse, günlerden bir gün bu arkadaş beni çağırdı. Benden hoşlanan bir kız olduğunu, sevdiğinin en yakın arkadaşı olduğunu ve benimle tanışmak istediğini söyledi.
ilk aşamada reddettim. Hemde kızı hiç görmeden. O ara takıldığım bir kız olduğu için. Ne salakmışım meğerse.
Neyse, bir hafta filan geçti, bizim arkadaş yine beni çağırdı. Kızın ısrarcı olduğunu, yaklaşık 2 yıldır beni sevdiğini söyledi. Meğer ben orta sonda iken, o orta ikinci sınıftaymış. Sınıfıma gelip, duvardaki fotoğrafa bakarmış.
Arkadaşımın ısrarına dayanamayarak, tanışmayı kabul ettim. Bisikletle okula gittim, karşıda 10-15 kız var. Arkadaşım tarif etti. Şu karşıda gözlüklünün yanında dedi. Gittim, önlerinden geçerken baktım, bizim yan sitede oturan, salak bir kız var. Geri döndüm, arkadaşımın yanına. Ben o salakla asla çıkmam dedim. Süt çocuğu o halen, asla bana uymaz dedim. Emin misin? Bu kız çok güzel bak dedi. Hayır, istemiyorum dedim. Mevzuyu kapattım. 10 gün falan arkadaşı görmedim bir daha. Neyse bizim arkadaş kafaya koymuş, bizi tanıştıracak. Bir gün beni çağırdı. işimiz var diye. Okula doğru gittik. Birazdan dönücem, buraya,
Bir de, o aralar mahalleden hayran olduğum bir kız var ki, gördükçe içim eriyor. Halen aklıma geldikçe içimi sızlatır. Kızı markette görüyorum, utancımdan yüzüne bakamıyorum. Bu kız bana asla bakmaz diye utanıyorum. Dünya yıkılsa, yer yarılsa, içine düşsem, yani aklınıza gelebilecek her türlü felaket de olsa, bu kızın bana yüz vereceğini asla sanmıyorum.
Neyse, demiştim ya bizim arkadaş beni çağırdı, işimiz var diye. Okula doğru gittik. Bir baktım, arkadaşımın sevdiği geliyor, hemde yanında benim o hayran olduğum, yüzüne bakmaya utandığım kız var. Benim tabi nefes alışım değişti, betim, benzim sarardı. Arkadaşıma dönüp, oğlum yengenin yanındaki kızın adı ne dedim. Bu kıza ben aşığım dedim. Arkadaşım pis pis güldü. Ne oluyor, diye sordum. Oğlum, sen salak mısın? Bir hafta önce reddettiğin kız o işte dedi. O an öleyim, üzerime toprak atın, diye bağırmak istedim.
Neyse, kızlar geldi. Arkadaşım bizi tanıştırdı. ikimizinde istediğini sesli bir şekilde belirterek, biz bir arada bırakıp, yanımızdan ayrıldılar. O günden sonra biz o insanla çıkmaya başladık.
Çok sevdim be sözlük. Çok. Sene 1999. ilk aşkım, göz bebeğimdi. Hala hatırlarım. Hala aklıma gelir, içim burkulur.
Bunun ailesi düzensizdi. Babası içkici bir şerefsizdi. Yani her an boşanma ihtimalleri vardı ve nihayetinde boşandılar.
Benim kız ise annesi ile birlikte benden çok uzaklarda bir şehire bastı, gitti, dedesinin yanına.
Sonrasında numarasını buldum, aradım ama beni bir daha arama yanıtıyla karşılaştım.
evlenme teklif ettim tokat attı öğretmene söyledi o da dövdü beni. annesine söylemiş. o da geldi şikayet etti öğretmene, öğretmen bi daha dövdü. 8 yaşındaydım. sevmiştim ulan ben o zalımı.
14 yaşlarındaydım... karşı komşumuzun torunu vardı benden bir yaş büyük. onun yüzünden hep bayram ve yaz tatillerini çok sevmişimdir. hep gelirdi çünkü. onu balkonda görünce mideme kramplar girer, kalbim yerinden çıkacak gibi olurdu. gizli gizli perdenin arkasından onu seyrederdim. görecek diye ödüm kopardı. ilk platonik ve gerçek aşkımdı. 2-3 yıl kadar sürdü sanırım. kimseyi bir daha öyle karşılıksız sever miyim merak etmişimdir hep...