sevgiliyi istemeye istemeye terk etmek, kahretmek, kahrolmak, dostunu, sevdiğini arkanda bırakırken son sarılışta 2 damla yaş akıtıp "gitme" diyerek ağlayışını duyunca koyvermek. ötesi anca canımdan bi parça giderse gelir sanırım.
6. sınıftaki günlüğümü okudum ve ananemin ölümünü yazmışım. şuan aklıma gldi yine hakim olamıyorum kendime. ama o küçük yaşta ki o yazıları okumak, o anki duyguları tekrar yaşamak daha çok ağlattı..
kardeşimden öte gördüğüm arkadaşımın düğününe gidemeyeceğimi söyledikten sonra kısa süre de olsa bahane yarattığımı düşünmesiyle birlikte döktüğüm yaştır.
halbuki düğüne gitmek için elimden geleni yapmıştım.önem verdiğim biri tarafından yanlış anlaşılmak ve kendimi ifade edememek hep zoruma gitmiştir ve ardından mutlaka gözyaşı dökmüşümdür.
ota boka ağlar oldum bi iki haftadır.. ağlamak güzeldir insana insan olduğunu hatırlatır.. hakkaten ne güzelmiş insan olduğunu zayıf olduğunu kabul edip doyasıya ağlamak güçlü görünmekten yorulduk abii içimizde ne taşıdığımız aşikar daha neyin gururu bu.. ooh hiçte utanmıyorum gene olsa gene ağlarım:D
çocuk esirgeme kurumunda gördüm. gençten, en fazla 30 yaş civarında bir adamın 4 yaşındaki kızıyla el ele kuruma girerken kızının 'benim evim burası mı oldu şimdi, burada mı uyuyacağım geceleri?' diye sorması. ve babasının buna gayet soğuk kanlılıkla 'evet tatlım burası senin evin' demesi.
daha beteri,içeri girip çocukları severken aynı kızın kolunda sigara yanığı görmüş olmam. gel de ağlama!
deli deli olma filmine ağladım ben en son.
salya sümük hem de.
yaşamda çok zor ağladığım için, filmler-şiirler-şarkılar ağlatıyor beni.
sanatı seviyorum.
pazar günü ağladım. annemin stresten tansiyonu çıkmıştı ve bayılıp düşecekken yakaladık. bizler büyürken anne babalarımız yaşlanıyor. annemin yatakta bembeyaz yüzünü görünce odama geçip ağladım. ilk kez bir gün onların benim yanımda olamayacakları günü hayal ettim...