herhangi bir kozmetik mağazasına anneyle gidilmişken, ''ay ne güzell kokuyoo annee'' diyerek, johnson baby kolonyasını burna doğru hafifçe sıkarken fazla sıkmış olmak, bütün kolonyanın burna dolması durumunda haşat olmuş bir tip.
geçenlerde arkadaşlarla felsefe klübü adı altında gittiğimiz feminist cafede travesti bir ablamızın beni kesmesi masadan gülerek şeker almaya çalışması yeterince kötü bir anıydı.
ilkokulda arkadaşın birini sınıfa atıp akşam karanlıkta kim gittiye gelecek şekilde dövmüştük. sonra çocuk beyin travması geçirmişti. babası dava açacağını söylemişti. açmadı ama genede o korku yetti bize.
ömrünün kısacık dahi olsa bir dönemini sakin bir hayat ile sıkkın bir hayatı karıştıran biri ile paylaşmak... üstüne üstlük bu sıkkın hayatın alabildiğine aptal kurallar ve sıkıcı nutuklarla dolu olması...