sözlük yazarlarının en saçma, en imkansız, en tuhaf hayalleridir. misal bir gün ayın yuzeyinde tek başıma uça uça yürüyüş yapmak, kafamı kaldırıp dünyaya bakmak.
karşı komşunun kocası yurtdışına mı ne gidiyomuş. ben bigün eve geliyomuşum. evde kimse olmuyomuş. o da gel bizde bekle diyomuş. sonra kadının üstünde bornoz varmış. düşüyomuş. bende görünce benim malafat kalkıyomuş. o da aa senin ne büyük sikin var diyomuş. sonra sevişmeye başlıyomuşuz.
böyle büyük bir senfoni orkestrasının önünde durup onları yönetmek istiyorum. hayır... liderlik hırsı değil. o salondaki hiç kimse müziği o maestro kadar hissedemez...
ex platonik aşkım geliyor. ben sana eşşeklik yaptım beni affet seni seviyorum diyor. bende hadi lan ordan diyorum. nolur böyle deme diyor ağlıyor öyle işte.
iman hizmetine herseyini feda etmek, tüm meşru olan şahsi lezzetlerimi ve hislerimi dahi bırakıp ömrümün sonuna kadar şevk ve gayretle Allah'ın dinine hizmet edebilmek.
Biliyorum zor ama isterdim.
Tek maçtan yatan kupona baktığımda yatan maça yanlış oynadığımı fark edip havaya uçmak. Ne zaman teke gitsem tekrar tekrar kupona bakıyorum ama hiçbir şeyi değiştiremiyorum sözlük.