sözlük yazarlarının vatani hizmetini yaparken herhangibir sebepten ötürü yasak olmasına rağmen üstünden yediği dayaklardır.
2004 mayıs manisa jan. kom. er. eğ. alay. kom.
bölüğün tüm timleri sıraya girmiş. az sonra acayip bir eğitim olacak. komut verilince kalkıp yavaş yavaş yürüyeceğiz. ve birden karşımıza bir hedef çıkartılacak. o hedefte yanyana 3 resim var. 1. resim eylemci bir genç. 2 . resim elinde çocuğuyla bir kadın. 3. resim ise size nişan almış bir terörist. amaç 5 saniye içinde teröristi tespit edip diz çökerek ateş etmek. aslında çok basit. asıl korkum yanımdaki arkadaşım ile tam dolduruşta hedefe yaklaşmak. allah göstermesin silahı olmadık yerde ateş alabilir ve beynimi dağıtabilir. işte bu ahval ve şerait içinde verilen komutla beraber ayağa kalktık ve karşı istikamete doğru yürümeye başladık. ve işte o an. hedefler belirdi. aha! hain terörist bana nişan almış. vurmalıyım onu. ani bir hamleyle diz çöktüm nişanımı aldım gez-göz-arpacık ve ''dışıyın.'' evet! malesef o ' dışıyynn ' olmadı. yere diz çökmüş vaziyette kaldım. aman alahım dedim. bişeyler yapmam gerekiyordu. malumunuz! g3 piyade tüfeği çok sık tutukluk yapardı. tamda tutukluk yapmanın sırasımıydı canım yahu... hayatım film şeridi gibi geçti gözümün önünden . diğer bölükteki arkadaşlar takır takır sıkarken ben öyle kala kalmıştım. ama neden ateş etmediğini anlayamamıştım. oysa silahıma çok iyi bakıyordum. derken '' tabi yeaa'' felan oldum. evet! maalesef kurma kolunu çekmemiştim. yanımdaki yavşak asteğmende hata vardı. o komut vermeden kendi başıma karar veremezdim. ama en azından '' yaw komutan kurma kolunu çekmeden nereye gidirik allasen yaw '' diyebilirdim. ama demedim... diyemedim. olmadı. sanki nutkum tutulmuştu.
as teğmen sordu : '' neden ateş etmedin ''
- kurma kolunu çekmedim komutanım. komut vermediniz.
- hadi yaaa!!
- ya tabi yaaa...
sonra yavşak as teğmen bana dediki ; '' neyse yüzbaşı sorarsa sen tutukluk yaptı dersin '' bende öyle dedim. öyle dedim ama yüzbaşı okkalı gömdü namusuma. şapkam yan döndü. yaklaşık 3 saniye kendimden geçtiğimi hissettim. tam anlamıyla feleğim şaşmıştı.
'' niye vuramadın lan dedi '^' yüzbaşı.
- tüfeğim tutukluk yaptı komutanım dedim.
oda bana ; '' iyi temizle lan o zaman silahını '' dedi.
tam o esnada az öncede yukarıda belirttiğim okkalı tokadı yedim işte..
dayak yedikten sonra koşa koşa timimin yanına gittim.
- hayırdır çavuş dediler.
- vuramadım dedim.
(zaten yediğim dayaktan herşey belliydi.)
- '' neden '' dediler.
2 saniye düşündüm ve acı gerçeği söyledim : '' ateş etmeden önce kurma kolunu çekmek gerekiyormuş ''
ve arkamdan o iğren gürültü ; '' hahahahohohohihihihihh ''
her türk gencinin tadacağı ama sorulursa inkar edeceği ya da detaya girmeden geçiştireceği dayaklardır.
askere gitmemiş biri olarak belirtmem gerekirse er olarak gidersem çok feci dayak yerim herhalde ama uzun dönem çıkarsa da uuser muser tanımam darmadağın ederim haberiniz olsun. demedi demeyin kimse benim bulunduğum tabura düşmesin.
bir saç traşı kontrolü sırasında, kontrolü yapan takım astsubayı ile aramın olması sebebiyle piç piç gülen bana "enseni dön bakim" diyen astsubaya ensemi gösterdiğim an hiç beklemediğim bir enseye şaplak olayı oldu. o değilde çok acıdı lan. demir mi vardı ne vardı elinde. üç gün ağrıdı kafamın içi.
