Geçen gün kuzenlerimle iftara gittim. Mahalleme geldiğim de bir çocuk kapının önünde oturuyordu daha doğrusu iki apartmanın ötede sonra 4 çocuk arkasından gelip biri çok kötü tekme attı. Bende Kaldırımdan inip yoldan devam ediyim dedim eve cıkıcam cunku baktım ki dövülen çocuk engelli hani kalkıpta vuramaz imkansız yani, baktım çok kötü tokat attı ve tekme de attı çocuğa dayanamadım konfeksiyon girdim ve dedim ki yardım edin engelli cocugu dört kişi dövüyorlar diye söyledim iki üç kere tekrar ettim cunku yüzüme öylece hepsi bakıyordu. En sonda biri çıktı yanlarına gitti bende apartmanın önünde izliyorum ama çok kötü ağlıyorum babanemi aradım babam aşağa gelsin diye babam evde yoktu. Kapının önünden ne Zaman geçsem o çocuk aklıma geliyor. Empati kurdum o çocuğun yerınde bende olabilirdim kardesım de olabilirdi kim bilir? O yuzden şükredelim halimize biz Kaş'ımızı gözümüzü beğenmiyoruz ama onlar keşke Kaş'ım böyle olsa keşke yüzüm böyle olsaydı insanlar böyle davranmazdı diye düşünürler. Şükredin.
Hayatınızda hiç 3-4 aylıkken ölmüş bir çocuk cesedi gördünüz mü? Belli öleli 2-3 gün olmuş, ağzının kenarları morlaimış bir çocuk cesedi.
Buna üzülmedim. Babası yorgunluktan bayılığında o çirkincene çocuğu, gözler faltaşı gibi açılmış çocuğu kucağımda aldığımda üzüldüm. Ağlamak yakışmazdı bize, ama hayatımın en zor ve en öğretici duygusunu yaşadım.
Bir arkadaşımın yürüme engeli olan kardeşinin bana eren abi bende yuruyebilsem senin gibi futbol falan oynardim değil mi demesi. Ağlamak üzereydim ama hemen kendimi toplayıp abim sen iyilesince zaten ben sana direk futbolu ogreticem dedim. Duruma iyiye gidiyor iyilesicek insallah.
Gece işeme bahanesiyle son model aracıyla şehir değiştiren, hava almaya diye çıkıp istanbul'da ünlü bir kadınla kokain çeken ultra zengin birinin düşkün hale geldiğine tanık olmak. Öyle ki bütün malı mülkü bittikten sonra bir yere girip çalışmayı denese de yapamadı. Sonra eski itibarına kavuşmak için karanlık işlere bulaştı ve geçen ay öldürüldü. Gerçekten çok acı, fakir fakirliğe alışkın allah yüksekten düşürmesin.
Bi aksam 6 arkadas otururken aramizdan birinin "siz kucukken dayak yediniz mi hic" diye sorması. 5 kisi hayir dedikten sonra bi kisinin susup kalmasi. Sonra sabaha kadar aglaması...
Kızın annesi ve babası sorunluymuş o kadar fazla dayak yemis ki kucukken kiz bana anlatirken kanım dondu resmen. Ne zaman aklıma gelse cok uzuluyorum.
oldu bittiye getirilen her sey, menfaat uzerine kurulu yuzeysel iliskiler, duygusuz sevismeler, gidipte gelmeyen degerli anlar, kacirilan firsatlar..
yasamak yeterince zorken bir de bunlara tanik olmak.