ilk ve son olanı özledim. kokusunu, sesini, ellerini, beni bir çocuğu severcesine sevişini özledim. gözlerime bakarken ürperişini, fedakar tavırlarını, sadakatini özledim; mazide yaşanmış bir aşkı özledim.
Küçükken bahçemiz vardı. O bahçenin içinde de (bkz: dut) ve yemiş (bkz: (incir)) ağacımız vardı. Ağaçların tepesine çıkıp o güzelim dut ve yemişleri yemeyi özledim..
terden ölene kadar top oynayıp balkondan '' anne ballı ehmek getir'' diye bağırmayı özledim.. ekmeğin arasına bal sürüp getirirdi, gerçekten muhteşem bir tadı vardı o zamanlar..
lisemi özledim. okuldan kaçmak için bin türlü plan tasarlamayı, sınıfta birbirimizin üzerine atlamayı, tenefüslerde tuvalette sigara içmeyi, disipline gitmeyi, sakalları kesmeden veya uzun saçla okula geldiğim için alper hocadan azar işitmeyi, tenefüslerde sevgilimle bahçede el ele dolaşmayı özledim sözlük.