Herkesin olduğu gibi sözlük yazarlarının da muzdarip olduğu acılar oluyor tabii.
Benimkisi de Ağabeyimden çektiğim acıdır.
Gerçi ağabey diyorum ama bu zamana denk bir menfaatini, abiliğini görmedim.
Dükkâna ortağız sanıyor, bu sebeple kendi işim diyor ne kadar veriyorsa alıyor sesimi çıkartmıyordum.
Ama ben büyüdükçe o daha da değişti.
Babam ölmeden miras davalarına başlayıp kendi davalarında hakim oldu.
Bir şey diyince 5 çocuğum var diyip duruyor.
Sanki biz kısırız.
Dükkâna ortak olacaksam ortaya bir değer koymam gerekiyormuş meğer.
Neyim var ki?
Bunca zaman sığır gibi çalıştık dükkânı amorti ettik daha ne olsun.
Ayıp ayıp. eğer olur da bu yazıları bir gün okursan hakkımı helâl etmiyorum.
'Kalkalım kalım da ayıp oluyor bizi mi koparıyorsun anlamadım ki' deyip mermiyi boşaltacağım bir gün.
20lik dişlerimin eti delmesine bağlı olarak yanında pırtlayan aft acısı.
o an akla gelmeyen söylemek istenilenler.
zamanın geçmesini kabullenmek istememek.
hastanede yatıyorum.
öğlen 12 de sonta kateteri tıkanıp çalışmıyordu.
zaman zaman başıma geldiği gibi idrar çıkışı olmadığından ağrılar oluyordu.
karnım şişmişti.
nefreloji ve üroloji doktorları gelecekti. nefroloji doktorun ağır hastalar ve cezaevinde mahkumlar hastalar olduğu için gelemedi.
üroloji doktoru ise odasında hastalara bakıyordu.
prosedüre göre yatan hastalar acil ve polikniliğe gönderilmiyor. daha fazla dayanamayınca hemşireye yalvardım. üroloji ye yoladı. doktor sonta kateterini değiştirdi.
biriken sıvı 500 gramdı. rahatladım.