sözlük yazarlarını en çok güldüren fıkralar

entry15 galeri0
    1.
  1. yazarları kahkahadan karın ağrısı geçirmesine neden olan komik fıkralardır.
    0 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. (bkz: #9421415)kesinlikle budur. bu sözlükte hiçbir şeye bu kadar gülmemiştim...
    0 ...
  5. 4.
  6. adamın biri varmış kahveye girip çay istemiş. çaycı 2 şeker koyup adamın önüne çayı bırakmış.
    adam sağ ol demiş ve çayı içmeye başlamış. sonra biri daha çay istemiş ona da 2 şeker koyup çayı bırakmış, o da teşekkür edip çayı içmeye başlamış.
    bunları gören lazın biri hemen el edip bende çay isterum demiş, çaycı ona da 2 şekerli çay getirmiş ve laz da teşekkür edip çayı içmiş. hiç bi bok olmamış amk. herkes huzur içinde çay içmiş yani.
    2 ...
  7. 5.
  8. "bu değil, bu değil ,bu bizim köyden değil."

    anlayan anladı .
    2 ...
  9. 6.
  10. Temel yolda muz kabuğu görmüş aa yine düşcem demiş.
    0 ...
  11. 7.
  12. Bir gün cincon, Kadıköy'de Fenerbahçe'yi yenmiş..

    Hahahahahahahaha 14 senedir gülüyorum.
    4 ...
  13. 8.
  14. iki rahibe varmış; bunlardan biri matematikçi, diğeri ise mantıkçıymış.

    bunlar bir akşam karanlıkta kiliseye dönerlerken, matematikçi rahibe mantıkçıya dönerek:
    "yaklaşık 20 dakikadır bir adam bizi takip ediyor ve gittikçe yaklaşıyor, şu anda aradaki mesafe 50 metre" demiş. bunun üzerine mantıkçı rahibe bunun tek mantıklı açıklaması olabileceğini ve adamın kendilerine tecavüz etmeyi amaçlamış olacağını ve daha hızlı yürümeleri gerektiğini belirmiş. bunun uzerine rahibeler daha hızlı yürümeye başlamışlar.
    2 dakika sonra matematikçi rahibe:
    "adam da hızlandı ve aradaki mesafe kapanıyor, şu anda 30 metre arkamızda." demiş. mantıkçı rahibe: "o zaman mantık olarak koşmamız gerekir" demiş.
    rahibeler koşmaya baslamışlar ve 3 dakika sonra matematikçi rahibe:
    "o da koşuyor ve arayı kapatıyor, şu anda mesafe 10 metre" demiş. mantıkçı;
    "o zaman mantık olarak bizi yakalayacak, birimiz sağa, diğerimiz sola saparak kiliseye ulaşmaya çalışalım, en azından birimiz kurtulmuş olur." demiş.
    matematikçi sağa doğru, mantıkçı sola doğru koşmaya başlar.
    matematikçi 20 dakika sonra kiliseye ulaşmış ve telaş içinde mantıkçıyı beklemeye başlamış. aradan bir zaman geçtikten sonra mantıkçı rahibe nefes nefese gelmiş.
    matematikçi telaş ve korkuyla sormuş:
    "neler oldu, ne yaptın?"
    "adam beni takip etti, artık mesafe üç-beş adıma kadar azalmıştı. Mantık olarak daha fazla koşmanın anlamı ve bunu uzatmanın anlamı yoktu"
    "eee?" 'mantık olarak ben durdum, adam da durdu.' 'sonra?"
    "mantık olarak yapmam gerekeni yaptım, ben eteğimi kaldırdım, o da pantolonunu indirdi.'
    'peki daha sonra?"
    "daha sonra ne olacak ki? eteğini kaldırmış bir rahibe, pantolonunu indirmiş bir adamdan daha hızlı koşar."
    6 ...
  15. 9.
  16. türk, amerikalı, fransız, israilli ve yahudi aynı gün ölmüşler, öbür tarafta kendilerine hhatalarını telafi etmeleri ve yanlış yapmamaları için bir şans sunulmuş, bu şans'a karşılık tek kural.

    - göt sikmiycek,
    - amerikalı savaş açmıycak,
    - fransız soykırımda bulunmayacak,
    - israilli kimyasal silah yapmayacak
    - yahudi ise paraya olan zaafını dizginleyecek.

    bunlar dünyaya geri yolanmış, 3 gün, 5 gün, 2 hafta demeden amerikalı bi ülkeye savaş açmış, hop ölmüş. 3 hafta, 1 ay, 5 ay derken fransız dayanamamış ve soykırımda bulunmuş oda hemen ölmüş. 6 ay, 11 ay, 1 yıl derken israilli de dayanamayıp kimyasal silah üretmiş oda ölmüş. sona bizim türkle yahudi kalmış. 1 sene, 3 sene, 5 sene derken. günün birinde ikisi yolda yürürken yahudi bi tomar para görmüş yerde, başta almamak için uğraşsada eh, yeter be diyerek parayı eğilmek için eğilmiş ve türkle birlikte oracıkta ölmüş.
    1 ...
  17. 10.
  18. temel, grup sex'e katılmış. ışıkları kapamışlar topluca mevzuya girmişler, aradan 5 dk geçmiş temel ışığı yakıp arkadaşlar böyle olmuyordemiş. kapa lan ışığı demişler, gene mevzuya devam ederlerken 15 dk geçmiş gene temel, açmış ışığı bakın arkadaşlar böyle olmaz demiş. kapa lan ışığı, demişler gene devam etmiş. 40 dk sonra temel dayanamamış açmış ışığı bağırmaya başlamış.

    yeter ulan, şurada sabahtan beri ellediğimiz 2 tane göğüs, arkadan yediğimizin haddi, hesabı yok...
    1 ...
  19. 11.
  20. profösör'ün birisi ölmüş diğer tarafa gitmiş, melekler kaydına kuyduna bakmışlar. demişler, senin daha zamanın var bey amca yanlışlık olmuş seni geri göndericez ama, senin bedeni gömdüler. elimizde iki beden var birini seçiceksin artık. birisi, bilim adamına ait, diğeri bir ibneye ait seçimini yap.

    - profösör, düşünmüş ibne'nin bedeni olsun demiş. şaşırmışlar, orada bilim adamı varken neden, bunu seçtin diye sormuşlar.

    profösör hemen cevaplamış; bugüne kadar bildiklerim hep aklıma girdi, birazda bilmediklerim başka yerime girsin.
    0 ...
  21. 12.
  22. fıkra sayılmaz. daha ziyade yaşanmış bir olay, fıkra tadında.

    bizim mahallenin imamı belediyeyi aramış. diyalog şöyle: ( i = imam b= belediye )

    i: bizim mahallede köpekler çoğaldı. millet korkmaya başladı.

    b: merak etmeyin efendim biz onları kısırlaştırdık.

    i: biz de ısırıyorlar diye aradık, sikiyorlar diye aramadık.

    ben gülmüştüm.
    3 ...
  23. 13.
  24. Bir gün bir Kürt barıştan bahsediyormuş.

    Tek cümle ama ben çok güldüm.
    2 ...
  25. 14.
  26. Bir palyaço varmış, bu palyaço herkesi güldürürmüş. Bir gün bu palyaço çok mutsuz olmuş, psikologa gitmeye karar vermiş. Psikologa "ben çok mutsuzum." demiş. Psikolog da "bir palyaço var o seni güldürür." demiş. Palyaço da demiş ki "o palyaço benim."
    2 ...
  27. 15.
© 2025 uludağ sözlük