kan bağlarını ve sıhri bağları betimleyen sıfatlar (anne, teyze, yenge, kayınvalde, elti vb.) bizlere çıkmaz sokaklarda kör ebe oynattıracağından, dört elle sarılacağımız tek kavram "sözlük kadını" dır.
Yeri gelmişken: Nazım Hikmet'den
....
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
......
Kavga var ama , bu mübarek günde cocuk la cocuk olmayın. Ya da beden yaşi büyük olabilir ama beyin yaşi küçük kalmış olabilir. Erkekler kadınlara niye kaba davranır bunu diğer arkadaşlar defalarca söylemişler, muhtemelen adım adım yürünulen umutla çıkılan bir yol kızın yaşca büyük çıkması, ya da reddedilmek bir üçüncü şık da var da onu size bırakıyorum. 30 yas büyük bir yas değil, güzel bir yastır.
bana söylenmesi durumunda hiç de üzülmediğim tamlama. insan, içinde bulunduğu yaştan keyif almayı biliyorsa kimin ne dediği hiç de önemli olmuyor.
ayrıca, hepiniz bir gün teyze veya amca olacaksınız. bu kadar küçümsenecek, dalga geçilecek bir şey değil. boşverin böyle saçma şeyleri, eğlenmenize bakın.
