salaklık. kesinlikle söylenmesi gereken şey söylenmeli. bir insan neden içine atar ki? bu nefes bir daha alınmayacak, o an bir daha gelmeyecek o yüzden sorununuzu dile getirmekten aciz olmayın arkadaşlar.
karşı taraf da o halinize kanser oluyor bazen, günaha girmeyin ayıp.
derin bir of çektirmiştir. söylesen tesiri yok sussan gönül razı değildir. insanı çıldırtan. dissosiyatif amnezilere bile neden olabilecek bir durumdur
insanın içini daha çok acıtacak gerçektir. için böyle kanar içindekiler dolup taşıyordur kafanda cümleleri kurmuş dilinden çıkması için mücadele verirsin ama yine susarsın kı bilirsin hiç bir şey değişmeyecek.
nasıl söyleyeceğimi nereden başlayacağımı bilmemekten ve dilin duvarlarının darlığından kaynaklı bir duygudurum, mood, efendime söyleyeyim halet-i ruhiyedir. hala anlatabileceğim bir kıvamda değil fakat gelgelelim dünya üzerindeki her şeyi dalgaya almama sebep oldu.
beşer piramitlerinden uzak durun. sevgiler.
Defalarca yapmaması gereken şeyleri söylediğin kişinin, seni iplemeyip bildiğini okumaya devam etmesi halinde yapılması gereken olaydır. Bazen insanlar acı çekmeden doğru yolu bulamaz. Yahut hatasını anlayamaz. Susmak bazen harika bir çözümdür.
Çoğu zaman tarafımca yapılan eylemdir.
Bilirsin ki senin ne söylediğin önemli değil, karşındakinin ne anladığıdır.
Bilirsin ki -yaşanmışlıklarından- daha önce anlatmayı denedin, olmadı.
En iyisidir susmak, bırak karşındaki ne düşünürse düşünsün...
Nasıl ifade edeceğini kestirememekle de alâkalı olabilen hâl. Duygu durumunu kelimelere dökebilen insanlara hep imrenmişimdir. Bu, özel bir yetenek bence. Bazılarımızın içi dışına çıkmamakta oldukça dirençli olabiliyor çünkü. Neyse ki şarkılar, kitaplar, filmler; kendinizi bulabildiğiniz, kurulmuş binlerce cümle var. Zira insanın kendini, kendinden daha iyi anlatan ifadelerle karşılaşması da çok kıymetli.
