hepiniz bir şekilde inşaat işlerine bulaşmış, tamiratlar yaptırmış belki de yeni bir ev-inşaat yaptırmışsınızdır.
inşaat işi öyle bir iştir ki, türk ırkının genleri bu organizasyonu kusursuz yerine getirecek şekilde kodlanmamıştır.
işte bu yüzden bu tip işlerde ustalar insanı canından bezdirir, işler hiçbir zaman istendiği gibi olmaz.
işte, inşaat işlerinde sizi sinir eden, dert sahibi yapan kalifiye elemanların top 10 listesini çıkardım, herkesin kendine göre bir listesi olabilir. ama inşaat sektöründe faaliyet gösteren biri olarak ana bacısövdüğüm stalar ve meslek konuları şöyle;
1-fayans ve seramik ustaları: nam-ı diğer fayansçılar. inşaat ustaları içinde en pislik, en sözünün eri olmayan millet bunlardır. türk olsun, kürt olsun, karadenizli olsun, iç anadolulu olsun farketmez. fayansçılar inşaat sektöründeki en problemli millettir.
2-marangozlar: bunlar fayansçılarla birincilik için kapışırlar. geneli içkicidir, ne işe vaktinde gelirler, ne yapacakları işi vaktinde tamamlarlar. ödeme almaya gelince kedi gibidirler, para vermezseniz sikseniz iş yapmazlar. zira kazandıkları paraları aleme içkiye yatırırlar, sürekli aç gezerler. dolayısıyla para vermeden ne malzeme alabilirler, ne de iş yaparlar.
3-elektrikçiler: bunlar da ekseriyetle marangozlar gibi içkicidirler. diğer ustaları küçük görürler ama yavşaktırlar. bunlar işlerini çok güzel yaparlar. ama sıkıntı şu ki bunları işe götürmek, işe başlatmak zordur. sürekli yalan söylerler. sanırsınız ki dünyanın etrafına kablo döşemektedirler. bir küçük iş için bile fatmacığın amını kestik zannederler.
4-boyacılar: bunların özelliği tamamına yakını diğer ustaların yaptıkları işe bok atarlar. hatalarını gösterirsiniz, alttaki sıvanın bozuk olduğunu söylerler, neden alçı ile düzeltmediğini sorarsınız o fiyata dahil değildi derler. bir de bunlara bir teneke boya verirsiniz, görürsünüz ki yarısı artar. ama ne yapar ne ederler o yarım teneke boyayı iç ederler.
5-alçı sıva-alçıpan-kartonpiyer grubu: bunlar mafya gibidirler, ahıskalı olurlar genelde. yapılacak işi gösterirsiniz abartırlar da abartırlar, işi verirsiniz bir günde bitiririler. sıva yapanları da bir başka alemdir. kaba sıvayı makineyle atmasına rağmen güzel atamazlar, boyacı ile kavga ederler, birbirlerine çamur atarlar.
6-kalıpçı-betoncu:sövülesi bir başka meslek grubu daha. bunlar adam gibi kalıp çakamazlar, betonu atarsınız yamuk çıkar, beton pompasına bok atarlar. oysa ki sen ne kalıp çaktıysan pompa içine öyle dökmüştür, kuş beyinli anlamaz, kendini sıyırmak ister.
7-pimapenciler: bunlar genel anlamda uyuzdurlar. ulan alt tarafı fabrikada imal edilen profillerden çerçeve yapacaksın, büyütür de dururlar. fiyatı pahalı çekerler, sonra iş vermezsiniz gelir kapınızda fiyat kırarlar. yaptıkları iş yamuk olunca da sıvacıya-mermerciye çamur atarlar.
8-su tesisatçısı:bunların özelliği 10 yerde aynı anda çalışabilmeleridir. bir sürü iş alırlar, hepsini yarım yamalak bırakırlar. sonra da misal sıvacı bekler, fayansçı bekler. bunlar bir iş bitirip diğerine yol veremezler. işi aceleye getirirler, boru tesisatını yaparsınız üzerine fayans-şap atarsınız bir bakmışsınız su basınca alttaki daireye sızıyor. meğer yaptığı tesisatı test etmemiştir puşt. haydi kırarsınız tekrar tamirat işi çıkar.
9-şapçı:bunlar işi bir an önce bitirip kaçayım ustalarıdır. şapı düzgün atmazlar, meyil vermezler, çimento oranını ayarlayamazlar. sonra bir bakmışsınız 5 gün sonra şap çatlamaya başlamış. vay ki ne vay.
10-duvarcılar:bu arkadaşlarımızın tamamına yakını yamuk duvar örürler. sonra duvar yamuk olunca sıvacı bunlara kızar, fazla sıva atar, malzeme anasının amı gibi gider. dolayısıyla zarar edersiniz ama adam duvarı örmüş, parasını almış gitmiştir. ardından söversiniz...
işte böyle.
inşaat işi zor iş vesselam. en güzel ustayı buldum dersiniz, başkası sizden 100 lira daha fazla verir anında sizi satarlar.
zor iştir inşaatçılık. ama parası güzeldir. o yüzden müteahhitlere kızmayın.
Hepsi bir yana, bu alçı, sıva işiyle uğraşan adamlar hakikaten orospu çocukluğunu zorluyor.
Gün verir gelmez. Ararsın açmaz. ertesi gün meşguldüm başkasını tutma der yine gelmez. Ekseriyetle kürt olur zaten bunlar, belki onun da bir etkisi olabilir..
hükümeti boşver, gerçek yolsuzluk ve yozlaşmanın inşaat sektöründe döndüğü izlenimi veren listedir.
gerçi Müteahhitlik alemine olan ilgisi nedeniyle gel biz hükümeti tekrar dahil edelim...
birbirine suç atmada üstüne olmayan inşaat ustaları. bazende haksız da değiller yani.
- sıva niye bu kadar kalın usta?
- duvar düzgün değildi ali abi ondan.
- (elektrikçiye) lan oğlum duvarı neden çok kırdın?
- tuğlada iş yok ali abi, hemen dağılıyor.
sıvadan sonra...
- (elektrikçiye) lan sıvaları niye kırıyorsun?
- abi sıvacılar boruları kasaları kapatmışlar ondan.
- kağıtlayıp önlem almadın mı?
- unutmuşum abi.. akşam da olmuştu zaten.
allahın evlerine ateş salması gereken ustaların sıralı listesidir. inşaat/tadilat konusunda acemiyseniz ananızdan emdiğiniz sütü ebenizin şeysinden getirir.
işlem; duvar kırılıp balkon içeri alınacaktır. işlem basittir ancak gerekli alet edavatınız olmadığından bir de "adamlar adı üstünde usta, herkes kendi işini yapsın" felsefenizden ötürü gider bir usta aramaya koyulursunuz.
konuştuğunuz her usta bulunduğunuz bölgede işinin ehlidir,
en iyisi kendisidir,
biraz daha yüksek fiyat söyler ama onun işi garantidir,
en kaliteli malzemelerle en kusursuz şekilde çalışıyordur,
kime sorsan onu gösteriyordur,
o kadar yoğundur ki şu gün ölçü alıp fiyat çıkarmaya gelecektir,
işinin en iyisidir nihayetinde, herkes onunla çalışmak istiyordur...
ulan biriniz de deyin ki "oha iş buldum, saf da aile hemen atliyim da düdükliim bu salakları" diye düşünüyorduk ki netekim öyle de oldu.
içlerinden biri çıktı diğerleriyle aynı özelliği taşıyordu, işinin en iyisi, herkes ona iş veriyor, az pahalı ama ossun en güzelini yapacak... tek farkı aynı gün eve gelmek oldu...
ama işte birazcık avans gerekli, sonuçta malzeme alınacak. yazık ya emekçi abimizie kıyamadık tüm parayı verdik tabi.
sonra ne mi oldu?
onuspu çocuuu ilk günden duvarı kırdı kaçtı. günlerce su gün gelcem bu gün gelcem diye oyaladı bizi. 20 çuval molozu o hırsla 2 kişi indirdik apartmandan...
bu kez sıra sıvacılara geldi. koca memlekette kırılan yeri sıvayacak adam bulamadık. neymiş yarım işe gelmezlermiş, ekipmiş onlar, kırar örer sıvar giderlermiş, keşke ilk başta onlara gitseymişiz.
lan amca, tamam hata ettik yaramıza tuz basma, gel sıva surayı. yoook ustaymış o, yamak değil başkasının başladığı işi bitirmez.
neyse zar zor eş dost yardımıyla bir sıvacı bulunur.
salı günü gelecektir, çocuğu hastalanır,
çarşamba günü başka binada sözleşmiştir.
perşembe günü yağmur yağar olmaz o iş,
cuma mübarek gün,
cumartesi pazar tatil,
bakalım pazartesi giydim fesi derse o fesi götüne sokmayı planlıyoruz.
özet: yok yengeaa 1 haftda biter denen işe bugün tam 37 gün oldu.
sövülmekle yetinilmemeli dövülmeleri gerekir bu göteleklerin.
iş: banyo ve tuvalet yenilenecek.
tahmini süre : ustanın dediğine göre 4 gün.
ilk gün geldiler avanslarını aldılar. yemek de ısmarladık. ikinci gün beylerimiz bi aile dostlarına söz vermişlermiş de bi gün idare edecekmişiz. tamam amk edelim de ben gece çalışan gündüz yatan bi adamım. zaten hayatım sikilecek neden bi gün fazladan sikesin ki? ama oldu bi kere.
diğer gün malzeme eksikmiş de toptancı bugün kapalıymış da falan filan. sonraki gün nihayet geldiler. kırdılar döktüler gittiler. lan tuvalete komşuya gidiyorum utancımdan yerin dibine giriyorum allahsız usta. diğer gün pazar. o gün kesinlikle çalışmazlarmış. prensibini ziktiğiminin ustası. velhasıl kelam bende rekor dört günlük işe 11 gün arkadaşlar.
daha henüz bugün başımdan geçen iki adet hikayeyi aktararak tezlerimi destekleyeyim.
1. hikayemizin kahramanı oç fayansçı;
bir arkadaşımızın evinin banyo tadilatını yapıyoruz, adam karısı ile birlikte geldi işyerine, en kaliteli, en pahalı fayans ve seramikleri beğendi, bu yavşağı da usta diye adamın evine soktuk.
5 metrekare fayans döşedi döşemedi, ertesi gün işe gelmedi amın düdüğü. bir sonraki gün de gelmedi, ana avrat sövdüm, mesaj attım, "gelirsen ekime, gelmezsen sikime" diye, "başka usta sokuyorum" dedim. "tamam abi ben akşamüstü 5 gibi gelicem gece yarısına kadar bitiricem" dedi. geldi it, bitirdi de, ertesi güne sadece zemin seramik işleri kaldı, dün onları da tamamladı piç. sonra bugün banyo dolabı, duşakabin, küvet, klozet vs montajı yaptırmaya ustaları gönderdim, öğlen gibi ben de kontrole gittim, şerefsiz herifin yaptığı işten şikayet ediyor müşteri. metrekaresi 60 lira olan seramikleri saçma sapan döşemiş yavşak. derz araları tutturamamış, halbuki duvar ve zemin seramikleri aynı ölçülerde, salak yine de tutturamamış. şimdi zemini komple kırdırdım yeniden döşetiyorum. 400 tl alacağı kalmıştı, anasının amını alır bu saatten sonra.
2. hikayemizin kahramanı ise piç şapçı;
yarın 300 metrekare bir şap işimiz var, tabi şap atılmadan evvel altına ısı yalıtım levhası döşemek lazım. şapçımız, şapı makine ile atıyor, helikopter şap diyoruz buna, adam alt tarafı şapı atmadan evvel 5 dakika önce straforları serecek üzerine file çekip şap atacak. "abey ben levhaları döşeyemem, döşemeden atarım şapı" dedi. peki be ananın amı bir sor ben o şapı neden attırıyorum sana. ey salak o straforları koymazsan ben neden şap attırayım sana.
şimdi bir sinir harbine girdik kendisiyle, yarın sabah saat 7'de gidip başında duracağım, o straforları eşşek gibi serecek. tabi serecek ama amaç, 50-100 lira fazla koparmak.
neyse, görüldüğü üzre ana bacı sövmek bile az kalır birtakım insanlara...
