Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetin ilanından sonra Milli Mücadeleye iahnet edenlerin listesini eline almış ve incelemektedir. Bir ismin eksik olduğunu görür ve kalemini eline alıp yazmaya başlar. Rıza Tevfik Bölükbaşı...
sevr antlaşmasını imzalayan osmanlı delegesinin içinde bulunmasından dolayı yüzellilikler listesine alınıp yurtdışına sürgüne yollanmıştır. dönemin şura-yı devlet(bugünkü adıyla danıştay) başkanıdır.
sürgündeyken memleket hasreti çekip duygusal şiirler yazmıştır. sürgüne gittiği yer de abd falan. adamdaki kafaya bak.
siyasi olarak 150'likler listesinde olsa da, - o ne deme efendi ögren- sahsi sahaneme göre fikir adamlarini siyasi eylemlerine göre yargilamak, siyaset disindaki eylemlerini 'ne bilir o vatan haini' o deme sabalakliğina - aslinda hücum kiliğinda savunma ve ezber bozulma korkusudur- düsmeden iyice incelenmesi gereken ve salim akıl ile anlasilmasi gereken kişidir.
nasil ki frenklerin ferdinand celine adiyla taninan yazari vichy hükümetine ve dolayli olarak alman isgaline şakşak cektiği için siyasi olarak makbul olmayan ama edebi ve fikirsel olarak makbul sayiliyorsa biz de sartlanmlar ve kosutlanmalardan siyrilmaliyiz.
öyle ya da böyle zat-i sahanesi fevkalade enteresan bir kişi olmakla beraber dili kullanim acisindan nadide bir örneklerimizden biridir.
her neyse su satirlari bile yeter ve artar:
Varlık budur benim için, hatta senin için de;
bir hakikat var mi? derken bir hayale doneriz.