bugün

zamanının trollü.
zamanının en büyük eşcinselidir. türk erkeklerini çok sevmiş ama hasretinden o zamanlarda eşcinselliğin yasal olduğu tek yer fransa'ya kaçmıştır.

kaynak: fransa saint-denis devlet kütüphanesi rıza nur siyasi notları.
Akıl hastası olmadan önce türk tarihi hakkında yazdığı eserler Muhteşemdir.
Atsız o sıralar mısırda bulunan rıza nurdan bunları bizzat istemiş ve kaynak olarak kullanmıştır.
Atsızın rıza nurun mezarına yazdırdığı gibi '' Türklük için Yaşadı Öldü.''
malum hatıratlar ve sağlık sorunları olmamış olsaydı bugün farklı anıyor olabilirdik.
kişisel hırslarına sağlık soruna kurban gitmiş şahsiyet.

yoksa o hatıratları o iftiraları sağlıklı bir bünye yazamazdı.
ateist olmasına rağmen nedense bana sevimli gelen türkçü.

görsel
mustafa kemalin gerçeklerini söyleyince sürgün edilmiş doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar atasözünün timsali şahıs.
anlaşılan o da cevab veremedi ekolündenmiş ahahahahah.

lan olum bırakın bu işleri ya. rıza nur kim amına koyayım? kim olum, kim lan? ezik büzük herifleri bakın bakın ne demiş diye meşhur etmeyin boş yere.

diyin ki kardeşim ben atatürk'ü sevmiyorum çünkü laiklik getirdi, batılı tarzda ülke yönetti, demokrasi getirdi, ümmet olamadık.

bunlara hak vermem ama anlarım. anlarım da rıza nur falan bunlar kim ya?

bu adamlara bel bağlanarak mı islamcılık bu toprakta yükselecek? hay sizin kafanıza sıçayım ben.
yalaka olmayan gerçek tarihçi.
eşcinsel, ateist ve aşırı derecede türk ırkçısıdır. nihal atsız'ı evladı gibi severmiş hatta nüfusuna dahi geçirecekmiş.
dr. rıza nur, hayat ve hatıratım adlı 3 ciltlik eserin sahibi ve atatürk'ün en yakın arkadaşlarından biridir. aynı zamanda cumhuriyet dönemi milletvekillerindendir.

hayat ve hatıratım adlı eserinin, 1. cildinde yaşamındaki genel hatıralarını, 2.cildinde ismet inönü ile olan hatıralarını ve 3.cildinde ise atatürk ile olan hatıralarını anlatır.

bu kitabın 3.cildinde (eğer gerçekse) atatürk ile ilgili çok ciddi iddialar ve şahit olduğu olaylar var.

ilk iki cildi internette pdf olarak bile bulabilirsiniz ama 3.cilt yok. 3. cildi ancak sahaflarda bulabilirsiniz o da varsa tabi.

edit: bilgi veren bir entry girdim, eksileyen arkadaşlar delikanlı olsun özelden ben eksiledim sebebi de bu desin. ben burada bildiğim ve okuduğum bir kitap hakkında bilgi verdim. herhangi birini kötülemedim. her fırsatta kendinize sövdürmek hoşunuza mı gidiyor?
Atatürkü eleştirdiği için islamcı kesim tarafından pek bir sevilen ateist şahıs. Irkçı Kafatasçı bir insandır, Atatürkle arası iyi olsa severdim..
deli ve esrarkeştir.

cumhuriyet'ten istediği pozisyonu alamayınca ağır psikolojik sorunlar yaşamıştır ve ulu önder'e giydirmeye iftira atmaya başlamıştır.

o kadar başarılı paşa var ulu önderin vaktinin çoğunu geçirdiği. onlar yazmıyor da bu deli'nin yazdıklarına inanıyor herkes.

işte tohumunda ihanet, biat kültürü olanlar, bağımsızlık ve vatandaşlık şuuruna muhtaç güruhlar bu deli saçmalarına inanır.
ismet paşa ve hasan şaka ile beraber lozan konferansında Türkiye yi temsil eden üç kişiden biri.
yobazların sevgilisidir. emin çölaşan dünya kadınlar günü vesilesiyle kadınlar hakkındaki fikirlerini yazmış:

“Ben sadece şehvet ihtiyacı ile kadınla ilişkideyim. Fakat kadınlar hep istediğim şeyler değildir. Hatta bu sebepten gençliğimde bir aralık kadın olma fikrine düşmüştüm. Fakat o da erkeği kadın gibi yapıyor. Hadım ağaları malûm. işin içinden çıkamadım. işte kadın hakkındaki fikirlerim budur."

daha fazlası için:

http://www.sozcu.com.tr/2...kadini-anlatiyor-1126075/
Ne şerefsiz bir insanmış, ne şerefsiz bir şizofreniymiş, ırz düşmanı şeref yoksunu, tam bir yobaz.
naber lan iftiracı?
(bkz: dr rıza nur un şizofren ve eşcinsel olması/#32128631)
(bkz: rıza nur a tecavüz eden kaloriferci/#32128771)
tarihte, kemalistlerce işine gelince en önemli görevler verilen ve alan sonra da hatırat yazınca tu kaka ilan edilen şahıs.

kitabı son derece biribiriyle bağlantılı konular içerir ve akıcıdır. içierisindeki her şey doğru mu bilemem fakat o kadar örtüşen noktalar var ki yakın tarihe dair.
1879 doğumlu tıp doktoru ve tarihçi.
Tarih hakkında bildiklerini tarihe ters düşerek objektiflikten uzak bir şekilde sunmuştur. Morfin kullandığı eşinin değişik bir insan olduğu iddiasına dayanılarak deli yakıştırması yapılmıştır. Bu iddiaları göz ardı ederek -hatta morfin kullandı diye deli olacak değil diye düşünerek- kendisini objektif bir şekilde araştırdım. Bu araştırmalara ve ilber Ortaylı gibi tarihçilere dayanarak söylüyorum ki Hayat ve Hatıratım adlı eseri başta olmak üzere asılsız iddialarda bulunmuştur. Şahıs hayatının son dönemlerinde psikolojik sorunlarla birlikte hatalı fikirler sunmuştur. Yaşadığı psikolojik sorunlara bir psikiyatr edasıyla teşhis koyamamakla birlikte normal ve karakter sahibi bir insanın dedikodulardan yola çıkarak kişileri damgalamasının mümkün olmadığı kanaatindeyim. Yazdığı eserde M.Kemal Atatürk hakkında tek güzel bir şey söylememesi nasıl bir düşmanlık ve kin biriktirdiğini göstermektedir. M. Kemal Atatürk sert bir adam olabilir, hatalar da yapmış olabilir. Ancak bu, Atatürk'ün bu ülkenin kurtarılmasında ve baştan yapılanmasında,çağdaşlaşmasında liderlik görevini -mümkün mertebe- en iyi şekilde yaptığı gerçeğini değiştirmez.
Not: "ingiliz belgelerinde bile Atatürk hakkında bunlar söylenmiş" diyen kişilerin o belgelerin kimden ve hangi fikirlerle düzenlendiğini bilmesi gerekir. Zira Hatıra ve Hatıratlarım adlı esere koşa koşa ev sahipliği yapılmışıt.
Not: Atatürk gibi önemli insanların isminin baş harfinin sözlük prosedürü gereği entryde küçültülmesi üzücü.
Bir insan 12 cilt tutacak ve bir milletin tarihini anlatacak bir eseri tek basina yazabilecegi iddasindaysa bilimselliginden syphe etmek gerekir. Tarih de olsa bilim odaklanma gerektirir. Bir alanin uzmani olunur. Gunumuz bilim adamlarindan hangisi boyle bir kitap yazma iddaasiyla ortaya cikar veya ciksa ciddiye alinir? Adam ansiklopedi serisi yazmaya kalkmis resmen. Boyle bir eseri arastirma yapmadan basili kaynaklardan alsaniz dahi duzgun olsun isterseniz 15 yilinizi alir.
(bkz: dr rıza nura atılan iftiralar)

Basılmış olan eserleri:

Fenn-i Hıtan
Serbin Verem Kâzib-î Iltihabisi
Cerhı Unük
Hıtan ve Emrazı Zühreviye
Yeni Usul Hıtan ve Yeni Kıskaç
Hıtanın Hiss-i Tenasüli üzerine te’siri
Sünnetçiler ve Doktorlar
Hıtanda Ibtal-i His
Hıtanda Kan Gelmesi
Fenn-i Cerrahi-i Ortopedi
Sıhhî, Tıbbî makaleler
Belsoğukluğu ve Firengiye Yakalanmamak Caresi Ikinci tabı
Sun’î Nebat ve Hayatın Hıkemî Esasları
Serveti Şahane ve Hakk-ı Millet
Meclisi Mebusanda Fıkralar
Tıbbiyeli Hafiye
Gurbet Dağarcığı
Hürriyet ve Itilaf Nasıl Doğdu, Nasıl Öldü? Içyüzü
Samson ile Dalile
Janet’in Düğünü
Türkiye’nin Sıhhî Içtimaî Coğrafyası
Sıhhiye ve Muaveneli Içtimaiye Vekâletine Rapor
Türk Tarihi (14 cild)
Şecere-i Türk
Arap Şiirbiliği (El arûz)
Zone Turque etc
Oughouz-Nâmé. (Oğuznâme)
Réponse à M. Pelliyot
Revue De Turcologie
Historie Du Croissant
Şehnâme ve Firdevsi (Şehnâmenin Hulâsası)
Ali Şir Nevâl
Insan, Tesrih, Fizyoloji, Hıfzıssıhha Ikinci tabi, Orta mektepler için

***

Henüz basılmamış olan eserleri (O dönem itibariyle)

Ermeni Tarihi
Türk Şiirinin Evolüsyonu Tarihi ve Analitik Tedkiki
Türk Şiir Biliği Tretesi
Fransız Şiir Biliği
Faust
Minyon
Lâkme
Karmen
Özdemirle Dolun
Hekim Mall Efendi yahu Alafranga mı, Alaturka mı?
El-eczaciyü-n-Nasıh (Usta Eczacı
Leblebici Horhor
El-eczaciyü-n-Nasih Üzerine Izahat
Janet’in Düğünü Partisiyonu
Sinop’da Rıza Nur Kütüphanesi
Paçi Ili Ançi
Ebrece (muhtasar) Türk Tarihi
Ebrece (muhtasar) Türk Şiir Biliği
Namık Kemal Divanı ve Diger Şiirleri
Ikibuçuk Asır Evvelki Türküler ve Notları
Şuküfe-i Muhabbet
Apoşka Na’tı
1919 da Meclisi Mebusan Intihabı, Sinop’da Intihap Dolaşması
Viyana Mektupları
Ikinci Murad Divanı
Şiirlerim (Rıza Nur Divanı)
Gazetelerde Nesredilmiş Makalelerimden Birkaçı
Oğuz Kağan Destanı
Şiir ve Nesir Bütün Eserlerim Hakkında Malumat
Hayat ve Hatıratım
Türkiye’nin Ihyası
Cehennemde Celse
Rıza Nur Zafernâmesi
Rıza Nur Tercii Bendi
Topal Osman
fesli dondurmacı bu herifin kitabını her daim el altında bulundurur..
tıpkı bir kutsal kitap gibi..
En büyük Türkologlardan biridir. Mustafa kemal'i ilk ciddi eleştiren cesur babayiğit bir insandır. Türk kültürünün gerçek manada hakim olması için çabalamıştır.
Anılarını okuduğumda epey sarsılmıştım.
atatürk ile çoğu zaman karşı karşıya gelmiştir. bu alanda ne ilk ne de sondur. fakat kendisi muhalifliğinin ölçüsünü kaçırmıştır ve atatürk düşmanı olarak tarihe geçmiştir.

bunun dışında öğrencisi atsız gibi mükemmel tarihçi fakat berbat bir politikacıdır. bugün hiç sevmediği siyasi islamcıların atatürk karşıtı diye kendisini yücelttiğini görseydi zamanında yaptıklarından dolayı çok pişman olurdu.
gerçekte bize anlatılan yalan tarihten çok farklı konuları kitaba almış şahıstır.
latife hanımın neden boşanmak istediği dahil birçok konuyu eserlerinde anlatıyor.
Rıza nur'un hayat ve hatıratım adlı eserinden alıntılar ruh sağlığını net şekilde ortaya koymaktadır.
Yobaz ahlakına göre normal olabilir tabii.

--spoiler--
“karımdan şu mektubu aldım: ‘ben burada kendime bir hayat arkadaşı buldum. bunu başkasından duyarak üzülmene imkân bırakmıyorum.’ namussuz karı! sonunda bana boynuz da taktı:(s.l785).galiba bu işte m.kemal’in ve ismet’in (inönü) de parmağı var.(s. 1786)”

“(karımın) ahlakı da bozuldu. evdeki kızları benden gizli çırılçıplak soyuyor, dans ettiriyor, (s.1346)”

“bir rus doktor, zampara mı zampara; karının sözüne göre de bizim karıya da sataşmış, (s. 1410)”

“yataktan fırladım. adam da derhal kaçtı. baktım ki donum kesilmiş. artık uyuyamadım, (s.78)”

“yaşlı adam tabancasını çekti ve bana: ‘(donunu)çöz, yoksa öldürürüm’ dedi... boğuşma başladı... nihayet bayılıp kalmışım... gözümü açtığım vakit yanımda kimse yoktu, (s.84)”

“bu çocuğu (harbiyeli) herkesten ziyade sevmeye başladım... görmesem aklımdan hiç çıkmıyor, görsem yüzüme bakmıyor, içimde heyecan duyuyordum... anladım ki bu çocuğa âşık olmuşum... böyle bir aşkın sonu livata (sapık cinsel ilişki) demektir. (s.22)”

“kadın, erkekten aşağı bir mahlûktur, (s. 1530)”

“arnavutları isyana teşvik ettiğimi ben kendi elimle yazdım. bu kusur değil, iftiharım sebebidir. bana büyük şereftir (s. 1305)”

“ahlak ve temiz adetler ve faziletlerin bir kısmı kendiliğinden gitti, bir kısmını da bilerek ben terke mecbur oldum. yalan da söyledim, (s. 105)”(38)
--spoiler--