rıfat ılgaz

entry62 galeri14
    36.
  1. 35.
  2. "Sevgilim ölümün güzeli yok
    Bir çirkin oluyor insan görme
    Sevmeyi düşünmeyi unutuyor
    Ölecek misin ya bir meydanda öl
    Ya da dağ başında kavgan için”
    *
    1 ...
  3. 34.
  4. Firavunlar Mısır da tabletleri kırdı.
    Hitler orduları Avrupa da bütün kütüphaneleri yaktı.
    Dünya tarihinde ilk kez Türkiye de aydınları bir binaya koyup yaktılar!

    (2 temmuz 1993 katliamı hakkında rıfat ılgazın söylediği sözler. müthiş bu insan)
    0 ...
  5. 33.
  6. 32.
  7. sivas katliamından sonra kahrından öldüğü söylenmektedir.
    0 ...
  8. 31.
  9. her yaz temmuz ayında cide de anılan ve hatırlanan usta.
    0 ...
  10. 30.
  11. ölümünün üzerinden tam 19 yıl geçmiş memleketlim, büyük usta.
    0 ...
  12. 29.
  13. Şiir,öykü,oyun, roman ve çocuk edebiyatı dalında örnekler veren, kendi üslubunu oluşturmuş yazar. Şiirlerindeki yerli yerindelik, romanlarında karton karekterlerden uzak durup kanlı canlı kurgulamalarla karşımıza çıkması, hicivde aşırılıklara kaçmaması eserlerini kaliteli kılmaktadır.
    0 ...
  14. 28.
  15. "Kuş değil ya çocuklarım,
    böcek bile olamazsınız!
    Bunca yük, bunca borç
    Omuzlarınıza vurulmuşken
    Hem de doğar doğmaz...
    Kanatlanamazsınız!
    Uç uç böceğim deseler de
    annenizin alacağı pabuçları
    Peşin peşin giydirseler de
    Uçamazsınız, çocuklarım,
    bu gidişle!"
    Ne Kuş ne böcek! - Çocuklarımızın bahçesinde. R. Ilgaz.
    0 ...
  16. 27.
  17. anadolunun bağrından kopan bir top çiçekten biridir. duyarlı, mücadeleci, insan, doğa ve vatan sevgisi ile dolu yüreği hapisliğe, gözaltına, tüm tehditlere, yoksulluğa dayanmıştır ama sivas madımak katliamına dayanamamış, televizyondan canlı izlenilen bu vahşet sonrasında kahrından son nefesini vermiştir.
    1 ...
  18. 26.
  19. 25.
  20. ne zaman umudunu kaybedersen seni ayağa kaldıracak bir sesleniş sahibidir:

    --spoiler--
    AYDıN MISIN?

    Kilim gibi dokumada mutsuzluğu
    Gidip gelen kara kuşlar havada
    Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden
    Tabanında depremi kara güllelerin
    Duymuyor musun

    Kaldır başını kan uykulardan
    Böyle yürek böyle atardamar
    Atmaz olsun
    Ses ol ışık ol yumruk ol
    Karayeller başına indirmeden çatını
    Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
    Alıp götürmeden büyük denizlere
    Çabuk ol

    Tam çağı ise başlamanın doğan günle
    Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden
    Her satırında buram buram alın teri
    Her sayfası günlük güneşlik
    Utanma suçun tümü senin değil
    Yırt otuzunda aldığın diplomayı
    Alfabelik çocuk ol
    Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
    Tel örgüler çevirmiş yöreni
    Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende
    Benden geçti mi demek istiyorsun
    Aç iki kolunu iki yanına
    Korkuluk ol

    rıfat ılgaz
    --spoiler--
    2 ...
  21. 24.
  22. rahmetle andığımız üstad.
    3 ...
  23. 23.
  24. yarın, yani 7 mayıs 2011 tarihinde doğumunun 100. yılı kutlanacak edebiyatımızın büyük üstadı. tüm eserleri iş bankası kültür yayınlarında.
    3 ...
  25. 22.
  26. hababam sınıfı adlı kitabın yazarı.
    0 ...
  27. 21.
  28. uzak değil

    çaresizlik akşamında düşünülmüş
    bakıp bakıp kör pencereden
    bir yudum suyun bir soluk havanın
    sudan da havadan da üstün dost yüzünün özleminde
    alıp başımı gitmek. atsız arabasız
    alıp başımı düşlerin çıkmazından
    karışmak taşa toprağa. yolculuk...
    3 ...
  29. 20.
  30. alıntı

    Merhaba Rıfat Ilgaz,
    Sesini hiç unutmamışım. Dün fark ettim. Yaşadıkça' nın diskini bilgisayarımın disk okuyucusuna yerleştirmiş, orada unutmuşum; bilgisayarı açınca bir an irkildim, sonra dalıp gittim.
    Size bir dönemin tanıkları diye bakardık, biz geldik o yaşlara. Gençler, bizim size baktığımız gibi imrenmeyle değilse de "bu yaşta nasıl heyecanlanabildiğimize şaşarak" bakıyorlar. Doğduğun şehri gördüğümde şaşmamıştım. Şiirlerini dinlerken, okumadıklarını özlediğimi fark ettim. Kolunu kayışa kaptırmış Aliş' in "ihmalden" raporuyla haklarından oluşunun ne kadar güncel olduğunu düşündüm. Aliş' in şehirden gitmek zorunda oluşunun acısını... Başkalarının eskilerini giyen delikanlının hüznünü anlatan "Senin Neyin Eksik" i dinlerken, Leylaklarını Anlatıyorum' u okumak istedim. Bu kokusu rüzgarda, gösterişsiz leylaklar gibi doğal aşk şiirini...
    Toplumcu şiirin güzeli hiç eskimez. Yazıldığı topraklarda işler düzelse de dünyanın bir başka yerinde gündeme gelir. Ama ne yazık ki bizim toplumcu ve toplumsal şiirler hiç eskimiyor yazıldığı topraklarda bile. Senin şiirlerinin çoğu için de böyle. Kışı zor atlatan ücretliler için yazdıkların, kiracılığın, erken ölen bebeğin için yazdıkların… Ve "Aydın mısın" sorusunun hiç gündemden düşmeyişine üzüldüm. Aydın olmanın tek başına bir işe yaramayacağını bizim kuşak erken fark etti. Sen, öğretmen oluşunun da desteklediği bilge tavrınla, bir aydının toplumsal olaylara müdahale etmesinin gereğini vurguladın durdun. Ama bilirsin, bir ülkenin antidemokratik koşullara tepkisi aydınların karşı koyuşuyla sınırlıysa, vay o ülkeye!
    Yıldızlardan, aşktan söz etmeye bırakılmamış bir kuşaksınız. Para edecek işler yapmaya, bu olanağı da yazıda çizide aramaya zorlanmış bir kuşak... Şu güzelim dünyada doya doya gülemeden, acılarınızı uyutmak için arada bir araya gelip bir iki kadehin acısına sığınan bunu da şiirlerinde dile getirmekten kaçınmamış bir kuşak... Belki de; belki değil kesinlikle, yalnız sizin kuşağınızın yaşamının özeti değildir bu. Ne var ki, biz sizin kuşağın yaşadıklarıyla korkutulmaya çalışıldık. Bu yüzden inadına sizi örnek aldık. Sizin öykülerinizi dinledik. Bizim doğduğumuz yıllarda siz yeni çıkmıştınız edebiyat yoluna. Sen Sınıf' ın mimli şairi olduğun kadar, Hababam Sınıfı' nın ünlü yazarı olmayı başarmış biriydin Rıfat Ilgaz... Şimdilerde bizim yola çıktığımız tarihten çok sonra doğanlar, bize bakarken imreniyorlar mı bilmem, ama bizim size duyduğumuz saygıyı duysunlar isterdim. Galiba bizim duyduğumuz saygıyı en güzel Can Yücel dile getirmişti:
    "ılgaz,
    Anadolu' nun sen yüce bir dağısın
    Eteklerinde kitaplar.."

    alıntı

    (bkz: evrensel)
    (bkz: sennur sezer)
    2 ...
  31. 19.
  32. 18.
  33. çocuklarım isimli bir şiiri de mevcut olan ustadır.
    Sizi yoklama defterinden öğrenmedim
    Haylaz çocuklarım
    Sınıfın en devamsızını
    Bir sinema dönüşü tanıdım
    Koltuğunda satılmamış gazeteler
    Dumanlı bir salonda
    Kendime göre karşılarken akşamı
    Nane şekeri uzattı en tembeliniz
    Götürmek istedi küfesinde
    Elimdeki ıspanak demetini
    En dalgını sınıfın
    Çoğunuz semtine uğramaz oldu okulun
    Palto ayakkabı yüzünden
    Kiminiz limon satar Balıkpazarı'nda
    Kiminiz Tahtakale'de çaycılık eder
    Biz inceleyeduralım aç tavuk hesabı
    Tereyağındaki vitamini
    Kalorisini taze yumurtanın
    Karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta
    Çevresini ölçtük dünyanın
    Hesapladık yıldızların uzaklığını
    Orta Asya'dan konuştuk
    Laf kıtlığında
    Birlikte neler düşünmedik
    Burnumuzun dibindekini görmeden
    Bulutlara mı karışmadık
    Güz rüzgarlarında dokulmuş
    Hasta yapraklara mı üzülmedik
    Serçelere mi acımadık kış günlerinde
    Kendimizi unutarak
    2 ...
  34. 17.
  35. BiLSEM Ki

    Bu ayaklar benden hesap soracak,
    Bir düşüncenin peşinden dolaştırdım sokak sokak ,
    Bu baş, bu eğilmez baş da öyle
    Bazı sarhoş ,bazı yorgun
    Her zaman bir yastığa hasret!
    Bu ciğer de hesap soracak,
    Esirgedim, güneşini, havasını
    Bu ağız bu dişler, bu mide...
    Ne ikram edebilirim ki bol keseden
    Bu bilekler de hesap soracak,
    Göz yumdum çektikleri eziyete.
    Bilsem ki kimsenin parmağı yok
    Bu sürüp giden işkencede;
    Kılım bile kıpırdamadan bir sabah
    Çekerdim darağacına çekerdim kendimi
    Bilsem ki suç bende!..
    7 ...
  36. 16.
  37. 7 temmuz 1993 günü vefat eden ve gün itibari ile 15 yıldır aramızda olmayan büyük yazar.
    0 ...
  38. 15.
  39. Eşi Rikkat Hanım'dan 1949 yılında ayrıldı. Bu ayrılığı yazar şu şekilde açıklıyordu.

    "Rikkat Hanım'dan 1949 yılında ayrıldım. Benim yüzümden işinden olmaması ve çocuklarımızın zarar görmemesi için anlaşarak ayrıldık. Öğretmenlikten çıkarılmıştım, iki de bir kovuşturmaya uğruyordum. Adım komüniste çıkmıştı. izleniyordum. Yerim yurdum, ne olacağım belli değildi. Üstelik, verem gibi bulaşıcı bir hastalığım vardı. Bütün bunların eşime de zarar vereceğini, bir gün onun da işinden atılabileceğini düşünüyor, çocuklarım için de kaygılanıyordum. Ayrılmamız bundan oldu."
    1 ...
  40. 14.
  41. 13.
  42. şeker kutusu adlı eserini aldığımda, kitabını kendi elleriyle imzalayıp bana vermiş yazardır. * *
    0 ...
  43. 12.
  44. 17 yaşındaki kuzenimin, içerisine kendi eliyle

    "Ömer'e sevgilerimle

    Rıfat ILGAZ"

    yazıp bir de altına R harfiyle başlayan bir imza kondurarak yanıma gelip,

    "bak Rıfat Ilgaz imzaladı" diye yutturmaya çalışmasıyla hafızama kazınmış Karartma Geceleri kitabının yazarı. zavallı kuzen benim sözkonusu yazarın doksanlı yıllarda öldüğünü bildiğimi bilmiyor. daha kötüsü öldüğünü kendisi de bilmiyor.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük