kadrolar yenilendiğinde vede üniversite mezunu genç arkadaşların işe girmesiyle kamu kurumlarında rüşvetin önüne geçilecektir. Rüşvet alan ne kadar suçlu ise verende bir o kadar suçludur. Yozlaşmış bir kamu kurumu ancak genç ve meslek etiği sahibi çalışanlarla, bilinçli vatandaşlarla bu durumdan kurtulur.
rüşveti yok etmek en azından minimuma indirmek devletin elindedir. daha iki gün önce internetten yanlızca 1 dakikada çıkartılabilecek bir belge için 1.5 saat bakledik arkadaşla, bu en basiti. devlet kendi eliyle insanları rüşvete yönlendiriyor. kaldırın saçma sapan bürokratik engelleri kimse uğraşmasın.
"rüşvetsiz iş yapılan 2 tane devlet kurumu sayana büyük ödül" şeklinde bir kampanya düzenlense kimsenin ödülü alamayacağı gerçeğini düşündüğümüzde herşey ortaya çıkıyordur herhalde.
rüşvet onursuzluğun dik alası olmakla beraber küçük memurun aldığı devede kulaktır. bir mailye memuru kendini zorlasa 2 maaş rüşvet alır. ancak üst kurumlarda bir ihale için yüzbin dolarları götüren üst düzey memurlar var. sonuç olarak rüşvet alanda verende namussuzdur.
okullardır.
şimdi nasıl bilmiyorum ama öğrencilik yıllarımda okula bağış, yakacak parası, yok şu parası yok karne parası adı altında toplanılan paralardır. asıl adı rüşvettir.
-tapu daireleri
-gümrük işletme müdürlükleri
-maliye
bunlar rüşvetin kurumlaştığı yerler. bir de kurumlaşmamış, şahısların rüşvet alıp verdiği yerler vardır ki bunlar bu satırlara sığmaz. yasalarımıza göre rüşvet almakta, vermekte suçtur. fakat bir toplum da rüşvetin adı memura katkı olduysa ve bizler devlet dairesinden dışarıya çıkıp " olmayacak bir işti ama bastım parayı yaptırdım" diye övünüyorsak toplumsal olarak içimizin kokuşmuşluğu daha belirgin ortaya çıkmaktadır.