1 numarada tapu müdürlükleri var ona göre. kestane şekerinden tutun da sigaraya kadar geniş bir yelpazeleri var.2. sırayı mezarlıklar müdürlükleri alır bence. mezarda bile rüşvet.kazıklarda yatacak hepsi.
rüşvet alanın olduğu kadar vereninde sorumluluğundadır. ve ortada bir hak yemek var ise buradaki sorumlu alan kadar verendir de.
hiç unutmam bir gün ; defterdar ile bir görüşmemiz esnasında içeriye bir vatandaş girip maliye memurlarının rüşvet aldıkları konusunda şikayette bulunduydu. defterdar vatandaşın konuşmasını sesiz bir şekilde dinledikten sonra ayağa kalktı ve ulan ben bu memurları yunanistan dan mı ithal ettim, dedi. veriyorsunuz onlarda sizi kırmıyor alıyor.
-tapu daireleri
-gümrük işletme müdürlükleri
-maliye
bunlar rüşvetin kurumlaştığı yerler. bir de kurumlaşmamış, şahısların rüşvet alıp verdiği yerler vardır ki bunlar bu satırlara sığmaz. yasalarımıza göre rüşvet almakta, vermekte suçtur. fakat bir toplum da rüşvetin adı memura katkı olduysa ve bizler devlet dairesinden dışarıya çıkıp " olmayacak bir işti ama bastım parayı yaptırdım" diye övünüyorsak toplumsal olarak içimizin kokuşmuşluğu daha belirgin ortaya çıkmaktadır.
okullardır.
şimdi nasıl bilmiyorum ama öğrencilik yıllarımda okula bağış, yakacak parası, yok şu parası yok karne parası adı altında toplanılan paralardır. asıl adı rüşvettir.
rüşvet onursuzluğun dik alası olmakla beraber küçük memurun aldığı devede kulaktır. bir mailye memuru kendini zorlasa 2 maaş rüşvet alır. ancak üst kurumlarda bir ihale için yüzbin dolarları götüren üst düzey memurlar var. sonuç olarak rüşvet alanda verende namussuzdur.