bayındırlık ve iskan bakanı eski trabzonspor başkanlarından faruk nafiz özak'ın hezeyanıdır.
tapu'da yaşanan olayları ve yolsuzlukları önemsememek fazla da büyütmemek lazımmış. şimdi ifadenin altındaki gerçek açılımlara bakalım ve görelim.
Türkiye'de yıllardır sosyal ve bürokratik yozlaşmanın belirli sac ayakları olduğunu duyarız. Nedir bunlar? Rüşvet, adam kayırma, iltimas, kadrolaşma.
ülkemizde yıllardır hüküm süren sağ ya da muhafazakâr eğilimli partilerin ucuz ve çıkarcı bezirgân mantığı ile toplumun her tabakasına krem peynir misali sürüp iyice yaydığı bu dörtlü sac ayağı, ne yazık ki çoğumuzun bilinçaltında bir anlamda meşrulaştırıldı. Rüşvet aklandı.
Sayın bakandan ne bekliyordunuz ki? O da bu sistem içerisinde işlerini halletmedi mi yıllarca? Ya toplumumuz? Bu çarpık zihniyetten haberdar değil mi?
iki laflarından birisi din iman, allah, kitap, namus olan dev bir toplum kesiti araya adam sokmadan, hak yemeden, haram yedirmeden iş yapma ahlâkına sahip mi değil mi?
Günümüzde cemaatler her kapının anahtarı değil mi?
Halbuki islam peygamberi değil midir "Kabe'Nin anahtarını "ehli budur "diyerek gayrımüslime teslim eden?
Yok arkadaş yok, benzer ahlâksızlara onlarca örnek saymak mümkünken ve bunlara genel geçer ve evrensel ahlâk felsefesinin ve kadim toplumsal ve dini öğretilerin ışığında verilebilecek en ufak bir açıklayıcı cevap yokken, algı kanallarını tıkamış o %47'ye söylenecek lâf yok. Anlamadıysanız bu satırlarla son bir gayretle tanıştırayım iltifat ettiklerinizi...Buyrun zihniyetiniz.
Tarihteki kimliğim ve Şerefli atalarımı istisna tutarak, içinde yaşadığım toplumdan, yani bu milletten utanıyor, içinde bulunduğumuz zamandaki toplumsal ahlâk zemininde milliyetçi olmayı, ve bu toplumsal değerleri savunmayı kayıtsız şartsız reddediyorum.
aldığı rüşveti meşrulaşırmaya çalışan gerzek bünye söylemi. Biz de salağız yedik...
artık bunlarla tek tek başa çıkmak, mücadele etmek imkanı kalmamıştır. Hızla çoğalan virüs gibiler, her yerdeler. Hatta genelin beyninin en ücra köşesinde yer edinmişler ve çıkmaya da hiç niyetleri yok.
Bu adama kızmayınız. O sıradan bir türk vatandaşıdır, halktan biridir ve emin olun onun yerinde kim olsa aynı şeyi yapar, çünkü kendisindeki bu rüşvet verme potansiyelini farketmiştir. Rüşvetin adı eskiden hediye idi. Sadece bu kurumda değil heryerdedir rüşvet. Örümcek ağı gibi.
aslında vicdanen olmasa bile kabul edilmesi gereken beyanattır. efendim özellikle iktidarın çok övündüğü ve bir gecede karşımıza çıkan yeni türk ceza kanunu'nun rüşvet ile ilgili 252. maddesi rüşveti; "Rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" şeklinde tanımlamıştır.
bu tanımdan da görülmektedir ki basit rüşvet rüşvet olarak tanımlanmamış sadece nitelikli rüşvet rüşvet suçu olarak sayılmıştır.
söz konusu duruma geri dönecek olur isek tapu idresindeki kamu görevlileri zaten halihazırda yapmaları gereken işlemler için para aldıklarından * ve bu eylem ytck nın rüşvet ile ilgili maddesinde ve başka herhangi bir maddesinde düzenlenip tanımlanmadığından kamu görevlisinin aldığı şey rüşvet değil bahşiş denebilmektedir.
yani aslında bu beyanat sadece yüzsüzlüğün değil aynı zamanda yasamadaki bilinçli yada bilinçsizce yapılmış eksik düzemenin de bir neticesidir. *