rüzgarina takilmak

entry3 galeri0
    1.
  1. en sevdiğin rengi sormak insanogluna. acep kac cevap, acep kac cevapsizlik. acep kendi yolunda savrulan sen ve ben.

    kelimeleri yazabilen bünyeye inat, varliğina ve sonsuzluga inanan insanoglunun anlik, birandalik zevk alişi gibi...

    anlatabilmek mi?

    sana mi?

    bana mi?

    rüzgarda savrulan o dünya güzelini neye göre, kime göre anlatmak?

    imbati mi anlatmak? yoksa anlatmamak mi?

    ben neyi imgeliyorum diye soran senin, benim ve onlarin hikayesini anlamlaştirabilecekmiydi?

    yada anlam nedir diye soran bir bünyenin içinde son ritimlerimiz mi?

    anlattigim, anlattiğin... hikayeler, şarkilar...

    anlamsiz, düşünce ve bir kadin...

    kadin, hikaye ve rüzgar...

    sacma, abuksubuk düşünce...

    çaresizlik...
    4 ...
  2. 2.
  3. kullanılmamış düşlere dalmaktır.
    0 ...
  4. 3.
  5. renkler, kokular, ses ve ten... hayat çok basit gibi görünen ama bir o kadar karmaşa içeren bir kavram...
    söylenecek çok şey varken söylenemeyen. evet... saçma ama bir o kadar anlamlı herşey, aslında parçaları bir araya koyamamak tek derdimiz. belki birleştirsek birçok şey çıkacak... neyse bunlar değil derdimiz. bildiğimiz en iyi şey birşey olmadığı... ve bir yere varamadığımız. bir çok yere savrulan düşünceler, belki aynı yönde, belki farklı yönde... bir sonuç alamadığımızdır...
    hani bir şair demişti ya
    "gitmek, gözlerinde sürgüne gitmek...
    gözlerin hani"
    öyle işte...
    nereye gideceğini, ne yapacağını bilmemek gibi, rüzgarın savurduğu bir kuru yaprak gibi...
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük