bazen tatlı bir esintidir insanın yanağını okşayan.
bazen de sürükleyendir sizi başka yerlere.
kollarınızı yanlara doğru açıp, başınızı yukarı kaldırdığınızda yüzünüze gülümseyendir.
bazen başka şeyler bulursunuz onda: denizin ferahlığını, kuşların cıvıltılarını, çiçeklerin aromalarını...
o sizi sarıp sarmalayandır.
heyecanlandırandır.
yüzünüzü al al yapandır.
saçınızı dağıtan, eteğinizi havalandırandır.
gülümsetendir, bazen de hüzünlendirendir.
bir çocuk gibi koşarken sizi ittirendir.
gözlerinizi yumunca tüm benliğinizle hissettiğinizdir.
başlı başına bir mutluluk sebebidir.
sevdiğinizin adını haykırdığınızda bunu ona iletendir.
aşkını kucağına alan dağları tepeleri aşan,
pencerenin perdesini havalandıran,
üstüne üstüne esen onu yüzüne yüzüne vuran,
hatta senin yerine karar veren.
masaldır. don kişot un aklını karıştıran şövalye hikayelerini gerçekleştimesine yardım eden en büyük güç belki bir tepeye çıkıp kollarını açmış küçük bir kız çocuğunun saçlarına saldıran kırlangıç ya da ''seviyor sevmiyor seviyor sevmiyor...'' hecesiyle yapraklarını kopardığım papatya celladı ya da hangisi?
masaldır,ortasından esmeye başlayan rapunzel masalıdır.
demir demirkandan dinlemeye zevk aldığım, beni derinlere götüren sözleri olan anlamlı sözcükler içeren şarkıdır.
gözlerim kapalı bu aydınlık niye?
kalbim dönüyor dünya gibi yine
bildiğim bilmediğimin içinde
anlamlı ama tarifsiz neden?
neden benden ağır bu beden?
anladım aslolan inanmak için görmek değil görmek için inanmakmış