sizi buralardan alıp başka diyarlara götüren parça. öyle ki çaldığında bir yaz akşamı güneşin batımına gidiyorsunuz. hani ben şuan oradayım çam ağacından yapılmış bir bankta sigara içiyorum güneşin batışını seydiyorum.
Rüzgâr gülü, rüzgârın yönünü belirlemeye yarayan araç. işlevsel olmanın yanısıra süs olarak da kullanılır. En yaygın rüzgâr gülü, üzerinde ana yönlerin isimlerinin baş harfleri bulunan bir horoz simgesidir. Binaların tepesine yerleştirilerek bir mimari öğe olarak da kullanılır.
attila ilhan'ın duygusu en yoğun, en güzel aşk şiirlerinden biridir.
(son kıtası):
ikimiz iki sap buğday olsak
Sen benim olsan, ben senin olsam
Bir gece vakti aklına gelsem
Uykunu tutsam bırakmasam
Seni kucaklasam, kucaklasam
Birbirimizin kalbini dinlesek
Dünyanin kalbini dinlesek
Büyük ateşler yaksalar
iki güvercin uçursalar
Nerede olduğumuzu bilsek
Teoman'ın en cesur olduğu şarkısı. Adam rockcu ve paramparçayla patlatıyor ismini ardından tam ivme kazanabilmesi için sağlam bir şarkı daha bekleniyor kendisinden... Sonra bu sağlam rockcu rüzgar gülü'nün elektronik trance remixiyle klibini patlatıyor ve patlıyor da. işte teoman'ı piyasanın tahtına oturtan asıl şarkı da budur.
soğuktur,açık hava konserinde teoman bunu söylemeye başlar,dibe vurduysan ya da hala düşüyorsan derken böyle bir için geçer ya. çok özledim hammınaaaa.
yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını, Geleceğe Mektuplar ve Soy izi Peşinde isimli belgesellerin de yönetmeni olan Ferhat Atikin yaptığı ve Girne Amerikan Üniversitesi ortaklığı ile tamamlanan bir çocuk oyunları belgeseli. Şubat 2015 yapımlı bu belgeselde çocukluğumuzda oynadığımız ve şimdilerde unutulmaya yüz tutmuş oyunlarımız bir araya toplanmış.
Rüzgar marifetiyle dönen, balkon, bahçe aksesuarı.
Anneanneye göre ise "uçak"!
- dayın ne iyi etti de uçak aldı di mi, renkli renkli?
- hönk?!?! Ne uçağı anane?!?!
( içses: tövbeler olsun, ne diyon sen anane, imdaaaatt)
- balkondaki uçak canııımmmm! Git bak!
( içses: eyvahlar olsun! Dayım hem uçak almış hem de balkona indirmiş sanıyor yaaaa!!)
- tamam kızma, bakıyorum şimdi.
Gidilir bakılır. Görgüsüz dayı kişisi, nerdeyse helikopter boyutunda bir rüzgar gülü almış, pervanesine, bir makine çamaşır as, kurusun!
- aaaaa sahiden uçağınız pek güzelmiş ananeeeeee!!!
Önümden çekilirsen istanbul görünecek
Nerede olduğumu bileceğim
Sisler utanacak eğilecek
Ağzının ucundan öpeceğim
Saçına kalbimi takacağım
Avcunda bir şiir büyüyecek
Nerede olduğumu bileceğim
Bu çıplak geceler yok mu
Bu plak böyle ağlamıyor mu
Camları kırmak işten değil
Delirecek miyim neyim
Kirpiklerimden mısra dökülüyor
Kenya'da simsiyah yalnızım
Yoksul bir şilepte gemiciyim
Malezya'da yük bekliyorum
Önümden çekilirsen istanbul görünecek
Nerede olduğumu bileceğim
Gözlerini söndürme muhtacım
Ben senin aydınlığına muhtacım
Yepyeni bir ilkbahar harcayıp
Bir yaz boğup bir sonbahar harcayıp
Rüzgar gülünü arayacağım
Oran'da Pernanbouc'ta Tombuktu'da
Vinçler yine akşamları indirecekler
Yine karanlığa bulaşacağım
Gözlerin rüzgarda savrulacak
ikimiz iki sap buğday olsak
Sen benim olsan, ben senin olsam
Bir gece vakti aklına gelsem
Uykunu tutsam bırakmasam
Seni kucaklasam, kucaklasam
Birbirimizin kalbini dinlesek
Dünyanın kalbini dinlesek
Büyük ateşler yaksalar
iki güvercin uçursalar
Nerede olduğumuzu bilsek