öncelikle yeni sorunsalımız hayırlı olsun. kendimi gerçek bir sözlük yazarı gibi hissedebilmek için bir sorunsal tespit etmeliydim. ve ettim. şimdi mutluyum; hayır değilim. çünkü;
iki gündür bilinçaltımı gözaltına altım. elleri kelepçeli ayakları prangalı. çeşitli işkenceler ediyorum kendisine. konuşmaya niyeti yok. nasıl olur da kenan imirzalıoğlu'nu bünyesinde saklamış bu zamana kadar ve iki gün önce saçma bir senaryoyla siyah perdemde gösterime sundu, anlamak mümkün değil.
bir dörtyol ağzında kenan karşıdan karşıya geçmek üzere bekliyor. elinde sigara. onu görünce ben de sigara istemek için yanına gidiyorum.
- kenan abi bi sigara versene.
kenan mahzun bir şekilde :
+ ya olm bi git işine yaa.
deyip, bize yeşil ışık yanmasına aldırmayıp arkamızdaki terkedilmiş binanın arkasına doğru gidiyor. ben yanan yeşil ışığa bakıyorum. karşıya geçmekte tereddüt ederken zaten kırmızı yanıyor. düşünceliyim bu arada. "ulan adamdan sigara istemekle ayıp mı ettim acaba?" diye soruyorum kendime. gidip gönlünü almaya karar veriyorum. binanın arkasına doğru yürümeye başlıyorum...
ya hani ezel filan da izlemiyorum ki ordan aklıma takılsın adam. adam sigara vermiyor, üstüne trip atıyor. yine ben suçlu oluyorum. anlamadım valla. bir sigara vermiyor yahu. saçmalıktan erken uyandım allahtan. gönlünü almak için başını okşayıp yanağından makas alacaktım belki de. tatlı çocuk ya.
hayır, yılda bir bilemedin iki rüya görüyorum. onda da güzel şeyler görmek isiyorum. ne biliyim, sibel can'la karşılıklı göbek atmak, deniz seki'yle kokain çekmek filan. bilinçaltım hep bunlar. bir karıştırsak daha neler çıkacak. bilinçaltı olayı olsa, elde ettiğim skorun haddi hesabı olmazdı yani. magazin basınının bir numaralı gözdesi olurdum.
hem kenan'la rüyasında birkaç saniye geçirmek isteyen binlerce bayan vardır. gitsin onların rüyalarını süslesin. benim işim yok. hem de yedi kat fazla zevk alırlar zaten. dokuz kat mıydı yoksa? neyse ne...
yine çok taze bi rüyamda teslim olmaya askeriyeye girdim. Kapıdaki er bana kamuflaj, postal ve yün içlik verdi. "bunlara bişey olursa senin belanı sikerim" dedi. Düşünsenize lan; birisi size yün içlik veriyor ve ileride onun başına bişey gelip gelmediğini kontrol edecek ve gerektiği takdirde çok net bir biçimde belanızı sikecek. Çok net hem de, zerre tereddüt etmeyecek.
Bunlar nasıl konseptler; nasıl bir bilinçaltım var amına koyim? yün içlik; altlı üstlü takım bi de...
farkin da olmadan düsünülen kisi veya olaylarin bilinç altina yerlesip ruyalarda bizlere görünüp sirittigi tespitidir efenim.
bu gece bizzat yasadigim olaydir,anlatiyorum evet çok mutluyum anlattigima.
gece gece disco krali'nda ki "o zaman nasilsin?" bölümünü sevgili yutuptan izliyordum. iki uzun saçli discolari o kadar bilinç altima kazimisim ki ruyama geldiler. yok hani ruyanin içerigini hatirlamiyorumda o uzun saçlar göz önünden gitmiyor.
anlamadigim su sevgilim varken ruyama bir kez olsun girmedi yada çok deger verdigim ruyama girmesini istedigim insanlar sallamadilar beni bu discolar ne alaka onu çözemedim.
bu bilnçaltının sadece sizin bilinçaltınız olması gerekmiyor. toplum bilincine kazınmış şeyleri yüzyıllar sonra rüyalarınızda yaşayabilirsiniz.
örneğin, sürekli yüksek bir yerden düştüğümüzü görmek gibi. bunun sebebi , yerleşik kara düzenine geçilmeden önce insan ırkının yabani hayvanlardan korunmak için yüksek ağaç kovuklarında yaşıyor olmaları ve hep düşmekten korkmalarıymış.
sabah sabah bu kadar keyifli yazıları baymak istemem, dolayısıyla;
rüya gelsin hoşgelsin.
gerçekte bir tehlike olmadan değişik tecrübeler yaşamak , insan beyninin bize sunduğu çok iyi bir nimet.
deniz seki rüyaya girince, kabus oluyor ayrıca.
allah bülent ersoy'dan korusun.
birde açık kalan televizyonun uykuda bilinçaltına etkisi varki, insana türlü türlü gerginlikler yaşatabiliyor.
anlatayım:
kadim dostum turgut'la beraber yine bir içme gecesinin ardından sabaha karşı turgutların evine varılmış, bir müddet odada anlamsızca dolaşılmış (sarhoşken oluyo bu), yataklara girilmiş (iki farklı yatağa bittabi), televizyon açılmış ve ardından sızılmış. buraya dek herşey normal. anormallik sabah başlıyo zaten...
can hıraş bir biçimde "aaaah ooooh" sesleriyle uykum bölünüyor, ne olduğunu anlayamıyorum. tam ayılabileyi başaramadığımdan gözlerim kapalı, durumu kavramaya çalışıyorum. kulağıma gelen sesler tek bir şeyin habercisi : şu an biri birini çok pis sikiyo, bu çok net. ihtimalleri gözden geçirmeye başlıyorum bir kaç saniye içinde:
1) dün gece barın birinden hatun düşürdük, şu an sevişmekteyim :
ereksiyonu kontrol et > müspet.ereksiyon halindeyim.
pipi herhangi bir şeyin içinde mi? > negatif. güzel, turgut'un oyuncak ayısına bi penetrasyonum olmadı demek. muhtemelen ön sevişmedeyiz (umarım ayıyla değil, hatunla)
elimde bir meme var mı? > negatif. tüh!
bi kalça hiç olmazsa? > o da yok..
dilin yaladığı bir boyun? > ı-ıh...
sürtülen bi pantolon arası? > yok.olmasın zaten. benim kuşağım erkeklerinin pipisinde sürtünmekten "loft" yazısı çıktı metal düğmeden, "ykk" ibaresi belirdi fermuardan.
o zaman bu sevişen ben değilim
2) dün gece barın birinden hatun düşürdük, şu an turgut sevişmekte :
ereksiyonu kontrol et, noolur nolmaz durum gruba gidebilir > müspet.ereksiyon halindeyim.gürlüyorum.
ayak tırnaklarımı kesmiş miydim? toplum içine çıkıyo sayılırız > müspet. ayaklarım cillop gibi.çekinilecek bir şey yok.
ortamda o klasik küçük dil titreşimli genizetinden gelen turgut horlaması mevcut mu ? > müspet. turgut horul horul uyumakta.
o zaman bu sevişen turgut da değil
3) çok afedersiniz uyur haldeki turgut'u sikiyorum
ereksiyonu kontrol et > negatif. gitti ereksiyon turgut diyince.
ne kadar içtiğini hatırlamaya çalış > turgut'la birbirimizin olacak kadar çok değil. çok şükür.
10 milyar verseler turgut'u siker misin > ı-ıh. hayatta da yapmam.
güzel...durum bu da değil.
4) allah muhafaza turgut beni sikiyo
turgut'un ereksiyonunu kontrol et > oha! herşey bu kontrolle mi başladı acaba ?
üzerinde bir ağırlık hissediyor musun? > negatif. çok şükür.
anüste basınç ? > çok hafif.
osurunca geçiyor mu ? > müspet. son yenilen döner sıkıştırdı demek.
ortamda o klasik küçük dil titreşimli genizetinden gelen turgut horlaması mevcut mu ? > negatif. osuruğu koklayınca nası sustu bak hayvan birden ehehe
çok şükür durum bu da değil.
5) dün gece barın birinden iki hatun düşürdük, şu an birbirleriyle sevişmekteler :
ereksiyonu kontrol et > hissedilir bi artış oldu aniden. vay maşallah.
turgut'un ereksiyonunu kontrol et > bak az evvel de aynını sordun; elliyim mi lan herifin pipiye nasıl kontrol ediyim?
yorgana bak, yorgana bak,kabarma var mı? > müspet. turgut erekte.
turgut ayak tırnaklarını kesmiş midir ? > negatif. imkanı olsa onları da yer bu adam.pis adam. sevişen iki hatunun arasına beraber kaynama hayallerimi sonlandıran adam.
tam bu esnada turgut'tan gelen sesle irkiliyorum : "oha lan nooluyo ?". turgut, benim bir süredir duymakta olduğum "aaaah oooh" haykırışlarını sonunda farkediyor, uyanıyor. "hay allahım uydu açık kalmış, sabahın altısında insan sikişir mi be?!!" diyerek televizyonu kapatıyor. benim de nice ümidim ve ümitsizliklerim yok oluyor. (evet içinizdeki soru içinizde kalmasın,derhal cevaplıyayım: uydu:hotbird, kanal:privatespice, şifreleme: viaccess-irdeto, irdeto'ya geçince manuel girin yalnız)
uyumaya devam ediyoruz. ediyoruz da vay ben ne bileyim turgut'un babasının at yarışı hastası olduğunu...tam ben daldıktan sonra odaya girip, başıma dikilip, hipodrom tv'yi açacağını...
"evet atlar starting box'da ki yerlerini aldı"
uykulu iç ses: hatun işi fosladı,dün gece ahırın birinden at düşürdük, şu an sevişmekteyim
"ve start verildi, johnnyguitar iç kulvardan bir boy farkla liderliği ele geçiriyor"
uykulu iç ses: geçiriyor...geçiriyor....yoo...yooooo...bi yanlışlık olmalı?
"dış kulvardan 12 numaralı yavuzum-4'ün atağı..."
uykulu iç ses: atlar...büyükler...çok büyükler...iriler...
"5 numaralı degustasyon bindiriyor,bindiriyor..."
uykulu iç ses: allah müslümana bindirmesin böylesini...
"son 100 metre johnnyguitar geliyor, yavuzum-4 geliyor,geliyor,johnnyguitar geliyor"
uykulu iç ses: birlikte geliyo bi de şerefsizler! adiler! hani evcildiniz lan siz? hani insanın en iyi dostuydunuz lan? böhü lan?
"ve johnnyguitar bir baş farkla kazanıyor"
uykulu iç ses: o baş dediğin ne biçim ama...fırk...
