Molla davudzâde Mustafa nâzım Erzurumî tarafından tam da Balkan savaşları’nın En kanlı zamanlarında (1913) yazılan ve sanırım edebiyatımızın ilk ütopik kabul edilebilecek romanıdır.
Romanda yazar rüyasında dedesi ile birlikte 24.yy’ın istanbul’una gider. 3 katlı Boğaz köprüsü, kenti her saniye gözetleyen büyük aynalar, yerin altında ve deniz üstünde giden trenler, suni dağların anlatıldığı bölümler romanın en dikkat çekici kısımlarıdır. Yazar ayrıca, bir asır evvelden cep telefonu, mobese, kredi kartı gibi birçok teknolojik unsuru fikren de Olsa doğru tahmin etmiştir.
Roman tarihimizin en ilginç örneklerinden biridir.