sabahın beşbuçuğunda kalkıp bilgisayara uzanıyorsanız. ve o an uyandığınız yere lanet edip çok uzaklarda olmak istiyorsanız, keşkeler geçiyorsa içinizden her yaktığınız sigara kadar çok, başınız ağrıyorsa artık sigara dumanından, size hiç iyi gelmeyecektir. deli gibi özlediğinize işarettir...
kalkıp gitmek istersiniz yanına, bir cesaretle atılırsınız ortaya, yok ama uzaktadır. çok uzakta...
hani yürümeyle bir günde aşılabilinilecek bir mesafe olsa dahi çıkıp yürümeye razsınızdır finallere 4 gün kalmış da olsa, lakin yok, sevgili cidden çok uzaktadır...
sevgiliye sarılıp uyursan görüyorsun arkadaşım, belki kokusu, belki sıcaklığı işliyor bilinçaltına, gözün açıkken de kapalyken de karşında oluyor.
ama tersi bi durumda, yanında varken bile kafana takılan sorularla uyuyorsan, hiç olmadık insanları görebiliyorsun:
çok yakın olmayan bi arkadaşını ağlarken görüyorsun mesela
tiyatro çalışmasına geç kalıyorsun
yeni bir araba tasarlıyorsun
kadının bilinçaltı da üstü de hassas işte naparsın...
son derece boktan bir durumdur, koşarsınız yetişemezsiniz, kaybedersiniz, yetişir konuşamazsınız. bir de "biraz kilo mu almış ne" dersiniz içinizden. ağlayarak uyanırsınız ki sarıldığınız yastıktır.
uykulardan uyanmak istemez insan öyle olunca. hani bazen uyanırsınız bi rüyanın ortasında, iki dakika sonra tekrar uykuya daldığınızda devam eder ya rüya, heh işte hep öyle olsun istersiniz.
eğer görülen kişi hala unutulamayan eski sevgili ise tüm gün onun etkisinde gezilir. akşama kadar rüya düşünülür. birde rüyada ona sarılıyorsanız o gün akşam olmak bilmez.