(bkz: stephen appiah)
belediye otobüsüne binmişti adana'da. türkçe konuşuyorduk.
(bkz: alex de souza)
henüz bu gece gördüm. alex "how feeling,do you how" falan diyordum bi türlü "how do you feeling" diyemedim. oda gülerek ingilizcende çok kötüymüş dedi, sonra muhabbete devam ettik biraz memleket meselelerinden falan, dolmuşa bindi gitti.
allaam iki gündür hayalet'i görüyorum rüyamda. Hiç de düşünmedim. Durup dururken bağlandım. Tamam seviyordum kendisini izlerken, gerçek hayatta da çok güzel anlaşırız, ama adamı rüyada gösterip sonra vermemek ayıp değil mi. Ankara'ya mı gitsem ne yapsam, dediğim olaydır.
Önce candan erçetin. Bana öğüt veriyordu. Sonra hasan cihat örter'i gördüğümde komşumun kız çocuğunu kaçırıyordu fidye için. Sonra merhum ibrahim erkal ile arkadaşca konuşuyorduk. Ardından ajdar beyefendi de benimle yolda dehşet saçıyorduk. daha sonra selda bağcan ile konuşmustuk ve en son cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğan ile sadece merhabalaşmıştık. Devamı gelince entry güncellenecektir