bazen rüyada gördüğünüz kişiler ve olaylar o kadar akıl dışıdır ki, uyandığınız için ve bu bir rüya olduğu için şükredersiniz.
oysa bazen yasak ayıp veya gizli bile olsa, o kadar güzel bir rüya görmüşsünüzdür ki(zaten o vardır rüyada), uzun zamandır göremediğiniz, kokusunu duyamadığınız, yüzünün hatlarını unuttuğunuz o na dokunmuş sarılmış veya öpmüşsünüzdür. işte bu damağınıza yerleşen muhteşem tat bütün gün aklınızdan çıkmaz.
bir anda uykusundan uyanarak hatırladığı, belki hatırlayamadığı nedenlerden dolayı ağzı kurumuş ve perişan şekilde kafasını yastıktan kaldırıp "noluyo lan" dediği anlar vardır insanın.
bilinçaltımızın derinlere doğru ittirdiği bastırılmış duygular, demek istediklerimiz ve diyemediklerimiz, ortaya çıkan kontrol dışı olaylar ve gerçekliğe çok yakın fakat olmasını istemediğimiz olaylar; yataktan dayak yemiş gibi kalkmamızın sebepleri.
nedeni ise belki ilişkiye girmememiz gereken biriyle cinsel ilişkiye girdiğimizi görmek,
bir ölümle tanışmak: tepkisiz kalmak-neden olmak-hoşuna gitmesi,
anne ve babamızdan intikam almak,
dayak atan ilkokul öğretmenini görüp ona hala tepkisiz kalmabilmek ve acizlik duymak.
...
fark ettiğim şey ne zaman kötü bir şekilde uyansam, bunu sahip olduğum ahlaktan dolayı olmaması gereken, yapmamam gereken bir şeyle yüzleşmelerimden dolayı olduğudur; yataktan korkarak uyanırım.
ancak enteresan şekilde hoşuma da gittiği oluyor bazen, uyandıktan ve üstünden bir süre geçip de gördüklerim hakkında tekrar düşününce.
insanın hep bir karanlık tarafı var ve rüyalar bunu açığa da çıkarıyor,
belki insanı kötülüğünden arındırması için bu rüyalar var. sonuçlarını ve pişmanlıklarını bize hissettiriyor.