olacaklardan habersiz bir şekilde saat tam gece 3 buçuk sıraları uyumaya çalışmaktaydım. bir anda kendimi gazinoda bulmuştum, devran çağlar o narin bıyıkları ile karşımdaydı ve elindeki pembe peluşlu mikrofonuyla o harika sesini sergilemekteydi.
her şey güzel giderken gözlerini bana dikip,
-lütfen korkma! sadece biraz eğlenicez.
diyip sahneden hızla inmekteydi.
ne yazık ki artık yanımdaydı,
-bana 2 dakika müsade eder misin? dediğimde hay hay demekle yetinmişti.
bir hızla bülent ersoy'u arayıp (saçmalığın dibi),
-abla yardımına ihtiyacım var! beni kurtarman lazım dediğimde ise,
-benden kaçabileceğini mi sandın? sesini duymamla şaşırmam bir olmuştu.
bu rüya gerçekten bir kabustu. hangi ruh haliyle gördüm bilemiyorum.
tek soru şuydu; peşimdeki devran çağlar mıydı? yoksa bülent abla mı?
ya da ikisi de mi?